İki saat önce Beşiktaş maçı kaybedip zirveye uzaklığını korumuş, Başakşehir ve Galatasaray yarın güçlü rakiplerle karşılaşacak ve beşte beş yapmış Fenerbahçe kazanırsa sadece lider olmayacak, belki de lider kalacak...
Fenerbahçe ne yapıyor Konya’da?
Tamam... Cezalı savunmadan üç futbolcuyu değiştiriyor... Yetmiyor orta sahayı da gençleştiriyor. O da yetmiyor santraforsuz çıkıyor sahaya. 4-6-0 gibi...
Sonuç yine harcanmış bir ilk yarı... İkinci yarıda takımın düzenini kurma çabaları ve kazanması gereken bir maçtan 2 puanı bırakıp çıkan Fenerbahçe...
Yine lider de... Eğreti lider.
Maça geçelim.
Önce sarılık geçirmiş savunmayı yeniden kurdu Aykut Kocaman... Orta sahadan aldığı ve stoper yaptığı Souza’nın yerini Alper veya Ozan’a değil 18 yaşındaki Oğuz Kağan’a verdi ki, başlı başına bu bile riskti, savunması sallanan Fenerbahçe için. Zaten Oğuz bir devre dayandı.
Bitmedi... Kocaman hazır eli değmişken savunmayla birlikte ön tarafın düzenini de değiştirmişti nedense.
Santraforlar Fernandao ve Soldado kulübede beklerken Valbuena ile Giuliano gole en yakın bölgedeydi. Gol artık bir kişiye değil Aatıf ve Dirar da dahil herkese (veya hiç kimseye) zimmetlenmişti. Tabi o da Fenerbahçe önde çoğalabilse!
Hiçbir planı gerçekleşmedi Fenerbahçe’nin ilk 45 dakikada... Geçen hafta başlayan “ilk yarıyı heba etme” alışkanlığı Konya’da da tekrarlandı. Ama bu sefer futbolcuların hareketsizliği yüzünden değil büyük olasılıkla dizilişteki aşırı hareketlilikten!
Zaten futbolu puan cetvelindeki yerinin üzerinde olan Konyaspor Fenerbahçe’nin bu agresif kurgusunu daha orta sahada kilitledi. Evsahibinin yaptığı en önemli şey Fenerbahçe’nin pas trafiğini kesmekti. Top Fenerbahçe’deyken topun arkasına geçen Konyaspor ceza sahası önünde bekledi ve yaklaştırmadı. Hatta kontrataklarla Miloseviç’in ayağından iki de gol kaçırdı.
Valbuena ve Giuliano çoğunlukla Konyaspor stoperlerinin kucağında kalıyor, Fenerbahçe kanat bekleri bırakın yardımı, işlerini bile yapamıyordu.
İkinci yarıda müdahale, daha doğrusu “onarım” kaçınılmazdı Fenerbahçe için...
Çünkü önce “bozulmuştu”!
İlk hamle olarak genç Oğuz Kağan’ı çıkarıp Soldado’yu aldı Kocaman ve Fenerbahçe santraforlu hale geldi. İsla stopere geçti, Souza, Topal’ın yanındaki yerine... Böylece en azından orta sahası ve hücum hattı normale döndü Fenerbahçe’nin.
Tam da Fenerbahçe baskısı başlamışken, takım halinde rakip kaleye yaklaşırken ve Konyaspor’a sadece kontratak şansı kalmışken, yakın geçmişin en büyük kabusu “kişisel hata” hortladı, Isla’nın geri pası Ömer Ali’ye pas olunca Konyaspor galip duruma geçti.
Fenerbahçe korku tüneline girmişti ama kontrolü kaybetmedi.
Buna takımın hızlanması için Atıf’ın yerine Alper’i alıp 4-2-4’e dönerek yanıt verdi Fenerbahçe hocası ve hemen ardından Mehmet Topal’ın beraberlik golü geldi.
Maçın bitmesine 6 dakika kala Konyaspor’un direkten dönen topu ardından Fenerbahçe’de Isla’nın yerine Fernandao girdi. İsla’nın yerine Topal stoper oldu.
Fenerbahçe satranç takımına dönerken zaman zaman hedefi olan gole yaklaştı... Fernandao’nun direkten dönen topu, Serkan’ın kurtarışları vardı ama çok geç kalmıştı Fenerbahçe.
İsteyen “Oğuz Kağan’a nasıl şans verdi” diye iftihar etsin hocayla ama Konya’da kaybedilen ve gelecek bir ayın keyfini karartan iki puana kızanlar daha çok olacaktır; kesin.
