Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bizim dilimizde tüy, kalemimizde mürekkep bitti “bu ne tatsız futbol” yakınmalarından ama Fenerbahçe’de hem alan memnun hem satan!..
Sayın Aziz Yıldırım, “seçilirsem Aykut Kocaman’la devam” diyor.
Daha iyisi can sağlığı demek ki...
Aykut Kocaman, Fenerbahçe’nin oynadığı futbola toz kondurmuyor.
Sıfırdan başlasa aynı rotayı tutturacak yani.
“Şıracı”, “Bozacı” memnun... Ya “müşteri”?
“Ah bir de tribünler olmasa” ne güzel idare edecekler Fenerbahçe’yi!
HHH
Biz mi aşırı pesimistiz ne?
Bardağın dolu tarafına bakınca, ligin bitmesine altı hafta kala, hâlâ şampiyonluk ihtimali var Fenerbahçe’nin. Demek saçma sapan mağlubiyetlerinden birini eksik alsa bugün zirvenin ortağı olacaktı takım.
İyi de...
Bizim gibi düşünen sayılı olsa ve kartopu gibi artmasa, kapatalım çenemizi, yuvarlanıp gitsin Fenerbahçe.
Ama binlerce, belki milyonlarca.
Futbol kendin pişir kendin ye bir iş değil ki... Televizyon kapalı devre yayın yapmıyor... Onu da seni de görüyor herkes.
İşte burada “zırt” diyor zurna!
HHH
Rakipler ful çekerken Fenerbahçe tribünü eriyor. Galatasaray antrenmanına Fenerbahçe maç seyircisinden fazlası geliyor. Ortada ciddi bir problem var. Belli ki, sokaktaki adam “ilgisizlikle” cezalandırıyor önüne sürülen tatsız tabldotu.
Çare?..
Bu saatten sonra Aykut Hoca’ya “Fenerbahçe futbolu şenlenir mi” diye soracak halimiz yok... Aziz Yıldırım’a da “geleceğe ilişkin planları” soruldu, o da memnun ki futboldan “aynen devam” kıvamında yanıtladı.
Gerek hoca, gerekse Aziz Bey düşünüyorlardır mutlaka; gelecek sezon aynı tas aynı hamam olacaksa Saracoğlu Stadı’na nasıl insan çekecekler acaba?
HHH
3 Temmuz yetmez... O senede bir gün. Hadi hafta olsun... Geriye kalıyor 16 hafta. Otuz bin eksikten yarım milyona yakın boş koltuk.
Korkunç!
Nasıl dönecekler yerlerine?
“Yıldız transfer edeceğiz” deseler, para yetse Aykut Kocaman’ın kulübede oturtmayacağı ne malum.
Maçtan önce şarkıcı türkücü sahne alsa, taraftar eğlencenin üzerine bu iç karartıcı futbolu hiç çekemez, kalkıp gider.
Bedava yemek mi, hediye mi, piyango mu, nedir önlemi?
Fenerbahçe’nin bir dahaki sezonda oynayacağı futbolu üç aşağı beş yukarı kestiriyoruz da... Tribünler için varsa bir proje, söylesinler; dertlenmeyelim biz de sevinelim.
Yoksa böyle gitmez; şimdiden söyleyelim.

Haberin Devamı

Şenol hocayla hemfikiriz!..
Normal şartlarda, önce teknik direktör konuşur, sonra yorumcu irdeler... O da genellikle eleştiri tarzında olur. Tabi yorumcu işini ve istikbalini o hocaya o kulübe zimmetlememişse...
Yorumcunun yazıp ardından teknik direktörün “aynı” şeyleri tekrarladığı çok nadir görülmüştür. Hele “eleştiri” o teknik direktörün çalıştığı kulüp dahilinde ise.
İşte Beşiktaş teknik direktörü Şenol Güneş ile aramızda bu nadir “fikirdaşlıklardan” biri yaşandı.
Göztepe maçından sonra çıktı “Başkan’dan Allah Razı olsun” dedi Şenol Hoca... “Demba Ba’yı üç kişi zor durdurduk”!
Yani, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’ın Göztepe maçından önce “Demba Ba’yı alacağız” açıklamasını eleştirdi. Demba Ba’nın “bir yanlış anlaşılma olmasın diye” maç boyu aşırı gayretli olduğunu, bunun da işlerini zorlaştırdığını belirtti.
Ve ardından ekledi...
“Biz alacağız diye kötü oynasaydı, öylesine güvenilmez bir adamı alır mıydık hiç”.
Evet... Maçtan önce benim yazdığımın aynısı.
“Orman’ın Demba Ba açıklaması” rakibe doping, kendi ayağına kurşun sıkmaktır demiştim, Güneş de aynı fikirde.
“Yok, Demba Ba kötü oynasa Beşiktaş onu ebediyen kaybeder” demiştim; Güneş de aynısını söyledi.
Belki benim kelimelerim biraz daha sertti... Ama bire bir kopyasını Şenol Güneş’ten bekleyemezsiniz. Fikret Orman da sonuç olarak onun işvereni, başkanı.
Ben “hiçbir getirisi olmayan, aksine herkesin işini zorlaştıran bu açıklamayı niye yaptı Fikret Orman” sorusuyla bitirmiştim...
O kısmını, basın toplantısını takip edenlerin idrakine bıraktı Şenol Hoca.
Keşke soruverseydi. Belki Fikret Bey ona yanıt verirdi.
Bu nadir vakada (eleştirilen başkanı olsa bile) bir teknik direktörle tamamen aynı fikirde olmamız çok hoşuma gitti de... Çetelesini tuttuğumuz ve “kronikleşen gafları” konusunda Fikret Orman’ın fikri ne?
Pişman mı?.. “İyi yaptım” mı diyor? Anlaşılamadı.
Ne “pardon” var, ne “hatalara son verme”.
Benden sayın Orman’a bir hatırlatma:
Sahada, transferde falan işler iyi giderken, istediği kadar gaf yapabilir, hatalı konuşabilir, kulübün ve takımın çıkarına olmayan cümleler kurabilir... Herkes “üç maymunu oynar” ama kimse unutmaz. Günün birinde sahada, transferde, skorda, yarışta rüzgar tersine dönerse, sadece ısıtılıp getirilmez önüne; üstelik bire bin katarak ve abartılarak masaya konur ki, o zaman da “sayın Orman’a “adaletli davranılması” için yine bizim yazıp çizmemiz gerekir.
Kim olursa olsun, bir Başkan’la aynı şeyleri söylemek gazeteciliğin muhalif ve eleştirel doğasına ters düştüğünden pek sevdiğimiz bir şey olmasa da...

Haberin Devamı

Köprüden önce son çıkış; Ağaoğlu
Hayatı boyunca tek kişilik Sivil Toplum Kuruluşu gibi insanların yardımına koşan Ahmet Ağaoğlu, Trabzonspor’u tarihinin en zor döneminde duymazdan/görmezden gelemezdi elbette.
“Madem ki, aday yok olağanüstü kongrede ben varım” dedi.
Don Kişot’luk mu etti, Ulubatlı Hasan’lık mı bilemem... Ama Trabzonspor’un şu sürecinde sadece “ben varım” demek bile kahramanlık kategorisindeydi.
Peki, başarır mı?
Yıllar önce, biz “yapmayın etmeyin” diye adeta yalvarırken “İstanbul kompleksli Karadeniz tayfasının” dolduruşuna gelip Fenerbahçe’nin, Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın transfer politikasını kopyalayan, verimli ve muhteşem altyapıyı derin dondurucuya tıkan, karşılığında ödeyemeyeceği borçlarla adeta batan Trabzonspor’u kurtaracak birkaç adam varsa, Ahmet Ağaoğlu onlardan biridir.
Yine de olmazsa ve geçen yüzyıldan beri Boğaz Köprüsü’ne bayrak asmak için yanıp yakılan Trabzonspor o köprüden atlayacak hale gelirse... Bilin ki, Ağaoğlu yeteri kadar gayret etmediğinden değil, Trabzonspor’un kendi içindeki düşmandan beter “akılsız dostlar” sebeptir.
Çünkü Ahmet Ağaoğlu yoktan var etme yeteneğine sahiptir. Pratiktir. Sorunlara odaklanmakta üzerine yoktur. Uzlaşmacı ve yapıcıdır. Bunu her el attığı spor branşında belgelemiştir.
Trabzonspor gibi temeli sağlam ama sağı solu yıkılmış, onarıma muhtaç bir yuva ne ki...
Tam destekten emin değilim ama engel olmasınlar yeter.

Haberin Devamı

Başın sağ olsun Ali abi
Fenerbahçe eski başkanlarından Ali Şen hayat arkadaşı Bente Şen hanımefendiyi kaybetti...
Ali abi... Acını paylaşıp başsağlığı dilerim. Allah sana uzun ömürler ihsan etsin.
Seni gerçek bir ağabey kabul ettiğim için yazı kurallarını da bir kenara bıraktım. Hislerimi yazıyorum.
Gerçi biliyorsun ama sen bu ülkenin kaşkol renkleri fark etmeden her insanı tarafından sevilen ve takdir edilen bir spor adamı ve kanaat önderisin. Onlardan biri de benim. Yasın hepimizindir. Acın kederimizdir. Değerli eşin Bente Hanım ışıklar içinde uyusun.
Sabırlar. Saygılar. Sevgiler. E.G