Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hani büyüklerimiz gerçekleşmeyen bir işin, hedefin, hasretin ardından “Allah her şeyin hayırlısını versin” derler, gençler de “avutmak için” söylendiğini sanıp kulak ardı ederler ya...
Aslında ulaşılmış hedefler, arzular için de geçerlidir o...
Bazen yerine gelmeyen istekler de hayırlı sonuçlar doğurabilir!
Galatasaray’ın UEFA 2. ön eleme maçında Östersunds’dan aldığı “net” yenilgi ve yediği iki gol de -bugün moralleri yerle bir etti ama- yakın gelecek için çok hayırlı olabilir Sarı-Kırmızılı camiaya!..
Hatta “kesin” olduğunu söyleyebilirim.
***
Henüz Galatasaray’ın hazır ve tamam bir takım olmadığı, hatta takım bile olamadığı malum... Asıl bu koşullarda “bahane bulunacak” bir sonuç alsaydı, mesela İsveç’ten bir beraberlik kurtarsaydı, İstanbul’da on kişi kalarak hakem faciasıyla falan elenseydi vaziyet berbat olacaktı.
Bir türlü teşhis konamayacaktı hastalığa. Her tezin anti tezi olacaktı.
Galatasaray “İgor’la devamcılar” ve “İgor gitsinciler” olarak karpuz gibi bölünecekti... Bu kıt kanaat zamanda ekstradan teknik direktör yenilemek ve yeni talepleri göğüslemek kolay mı?.. Olmayacaktı tabi.
Buyurun size sezonluk polemik. Bütün eleştiriler, önlemler ligin ilk haftalarına taşınacak, asla bitmeyecek, sezon daha doğumda kaybedilmiş olacaktı.
Çatır çatır kazandı İsveç sekizincisi, iyi oldu.
Evet çok iyi!
Tahminleri, temennileri bir kenara bırakalım. Devamını iki somut olasılık üzerinden konuşalım:
***
Bir... Galatasaray haftaya elenir!
Skor önemli değil. Galatasaray elenirse başkan Dursun Özbek de dahil bir tek adam savunamaz Tudor’u. Bir tek kişi “daha transfer edilecekler var” diyemez. Zaman isteyemez.
Güzel güzel vedalaşılır hocayla, takım (muhtemelen) bir yerli hocaya teslim edilir. O da büyük bir olasılıkla İgor Tudor’dan çok daha çabuk düzeltir, kurgular, lige katar Sneijder’li Galatasaray’ı.
***
İki... Galatasaray haftaya Östersunds’a sahayı dar eder.
Müthiş bir oyundan falan bahsetmiyorum... Futbol mucizeleri bir haftadan uzun sürer. Sadece ne yaptığını bilen ve görevini yerine getiren özverili takım görüntüsü yeter.
İsterse henüz maçın başında kendi ceza sahasına doldurduğu adamlarının bir yerine çarparak da olsa bir gol atsın Galatasaray. Yeter ki, erken atsın. Baskı kursun. İkinci gol sevincinden dileyen klip yapar. O kadar coşku getirir. Uzatmada falan; seyirci kucaklasın turu atlasın.
Tam bir zafer ve kenetlenme havası yaşanmaz mı?
***
Kimsede Östersunds’un daha lige yeni çıktığını, ilk Avrupa deneyimi olduğunu, Galatasaray ile kıyas edilemeyecek bir takım gerçeğini söyleyecek hal kalmaz...
Belhanda’ya övgü, Maicon’a sevgi, Gomis’e takdir derken, tümü toplanır İgor Tudor’un hanesine “güven” yoluna “yeşil ışık”olarak yazılır.
Allah’ı var; İgor Tudor’un duruşu ve vücut dili böyle başarılar (!) için biçilmiş kaftandır. Pek çok “kaybedilmiş” taraftarı toparlayacak bir etki yaratır. Başkan ve yönetimin elini güçlendirir. Gerisi “rakiplerle eşit şanslarda başlanan” bir lig olacaktır Galatasaray için.
Ümit futbolun yarısıdır.
Gördünüz; UEFA 2. Eleme turu ve İsveç’te yenen iki gol, öyle veya böyle Galatasaray’a “hayırlı” olacaktır.
O yüzden “aculluk edip” ne kendisini yıpratsın Galatasaraylılar, ne de takımlarını.