Erdoğan'dan Samsun'da önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan anayasa değişikli referandum kampanyası için bugün Samsun'a geldi. Çarşamba Havalimanı'nda protokol tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, otobüsle toplu açılış töreni ve mitingin yapıldığı Samsun Cumhuriyet Meydanı'na geldi.

Yol boyunca vatandaşların sevgi gösterisi ile karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 30 bin kişinin yer aldığı Cumhuriyet Meydanı'nda yaptığı konuşmasına 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan Samsunlu Sevgi Yeşilyurt'u rahmetle anarak başladı. Samsun'un 15 Temmuz darbe girişiminde bir şehidi olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları söyledi:

"İki çocuğunu tek başına çalışarak büyüten yüreği ülkesi için çarpan Sevgi Yeşilyurt kardeşimiz, FETÖ'cü hainler tarafından vurularak şehit edildi. Bu ülkede Nene Hatun'ların eksik olmayacağını gösteren Sevgi kardeşimizin kahramanı nesilden nesile aktarılacaktır. Şehitler tepesini boş bırakmayan, erkeğiyle kadınıyla askeriyle polisiyle tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Eğer bir gün bile şehitlerimizi unutursak kalbimiz dursun. Bu milleti ölümüne sevdik, bu sevginin önünde hapishane demirleri bile duramadı. Bu sevdanın önünde nice tuzaklar, arkadan hançerlemeler duramadı. Tankıyla topuyla darbeciler vazgeçiremedi. Hani Avrupa'daki pankartlara resmimizi koyup başımıza silah dayıyorlar ya. Sanıyorlar ki bizi böyle korkutacaklar."

Konuşmasında şehitlerle ilgili ayeti okuyan Erdoğan, "Rabbim ne buyuruyor; 'Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyiniz. Onlar diridirler ancak siz göremezsiniz.' Bunların kıytırık pankartı mı bizi yolumuzdan döndürecek? Yaptığınız terbiyesizlik sizin sicilinizde kara bir leke olarak kalır" diye konuştu.

Bu gösterinin İsviçre polisinin, hükümetinin gözünde olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Alp dağlarının tepelerinde değil, İsviçre Parlamentosu'nun önünde oldu. Geçin bunları, geçin. Siz kimi aldatıyorsunuz? Eğer samimiyetinizi ispat etmek istiyorsanız, ülkenizdeki teröristleri derdest edip kapının önüne koyarsınız. Teröristler caddelerinizde geziyor. Alman polisinin arabasında PKK'lı terörist gösteri yapıyor. Elinde PKK elebaşının posteri var. Bunların hepsi bizim elimizde var. Buradan bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. 16 Nisan'da neye evet neye hayır dediğinizi çok iyi bilmenizi istiyorum" dedi.

Erdoğan, yurt dışındaki vatandaşların dün itibariyle oy vermeye başladığını hatırlattı.

'HAYIR' ÇADIRINI ZİYARETİNİ ANLATTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Samsun'a gelmeden önce İstanbul Sarıyer'de referandum için açılan 'evet' çadırını ziyaret ettikten sonra karşısındaki 'hayır' çadırını da ziyaret ettiğini söyledi. Erdoğan, 'hayır' çadırında bulananlarla arasında geçen konuşmayı anlatırken şunları söyledi:

"Önce açın 18 maddeyi okuyun. Samsun'a gelirken İstanbul'da evet çadırına uğradım. Yanında da hayır çadırı da vardı. Oradakilerle görüştüm. Hayır çadırındakilere 'niçin hayır diyorsunuz, bana bunu söyler misiniz?' dedim. Dediler ki 'Biz çağdaş bir Türkiye istiyoruz' dediler. 'Şuanda çağdaş bir Türkiye yok mu? Neyiniz eksik' dedim. Yollarımız, köprülerimiz, hızlı tren, okullar yok mu? 14 sene önce bunlar var mıydı? Ama şimdi bunlar var. Maalesef söylediği lafa bak! 'Siz Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne neden Yavuz Sultan Selim adını koydunuz.' Dedim ki, çok ayıp. Yavuz Sultan Selim Han'ın padişah olduğu zamanda Osmanlı'nın toprağı 18 milyon kilometre kare. Böyle bir Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye'nin başında olan Sultan'ın adını böyle bir köprüye koymaktan daha önemli ne olabilir? Ama olaya bakış mezhepçilik. Hemen arkadan geldi 'Siz Alevi ile Sünni'yi ayırıyorsunuz.' Biz böyle bir ayırım yapmadık. Böyle bir ayırım varsa sayın Kılıçdaroğlu'nun kendisi Alevi. Siyasi partinin başında. Neyi eksik? Ben Dersim katliamını lanetledim ama o lanetleyemedi. Niye? Lanetlediği zaman bir yerlere dokunacak."

KILIÇDAROĞLU'NUN SÖZLERİNİ DİNLETTİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir radyo konuşmasında "Cumhurbaşkanı ve Başbakanın ayrı partilerden olursa çatışma çıkar" sözünü meydanda bulunanlara dinleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi ben bu hayırcılarına diyorum ki kavga etmesinler diye biz bunu birleştirdik. Ama dersini çalışmadı, okumadı bu maddeleri. Sadece Cumhurbaşkanı var. Bir tane, iki tane bilemedin üç tane yardımcısı var ve kabine" dedi.

Siyasetin dürüstlük zemininde yürüdüğünü belirten Erdoğan, "Eğer olmazsanız duvara çarparsınız. Anayasa değişikliğinin özü cumhurbaşkanlığın ve başbakanlığın birleştirilmesinden ibaret olduğunu göreceksiniz. Bunu bu kavgalar olmasın diye olacak. Derdimiz başka. Daha büyük yatırımlar, eğitimde, sağlıkta, turizmde, gıda, tarımda daha büyük yatırımlara adım atmamız lazım. Çünkü bizim hedefimiz başka. Biz istiyoruz Türkiye muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaralım. Çıkarır mıyız" diye konuştu.

İSTESENİZ DE İSTEMESENİZ DE YAPACAĞIZ

Şehir hastanelerine başlandığını, Samsun'un da bir şehir hastanesine kavuşacağını, Mersin, Yozgat ve Isparta da şehir hastanelerinin açıldığını, diğerlerinin inşaatlarının da devam ettiğini dile getiren Erdoğan, "Devasa hastaneler. İçeriye girdiğiniz zaman elhamdülillah bi kapıdan girip öbür taraftan şifa bulmuş olarak çıkacaksınız." diye konuştu.

Erdoğan, Cumhuriyet tarihi boyunca 79 senede ulaşımda, 6 bin 100 km bölünmüş yol yapıldığını, kendilerinin ise 15 senede 19 bin kilometre bölünmüş yol yaptıklarını, geldiklerinde 25 havalimanı varken şimdi 59 havalimanı olduğunu hatırlattı. Erdoğan, şöyle devam etti:

"15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne bu zihniyet 'hayır' demişti. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne bu zihniyet 'hayır' demişti. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne de işte bu sabah görüştüğüm genç gibi onlar da 'hayır' demişti. Ama onun tabii tezi ne? 'Niye adını Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz.' Hale bak. Boğazın altından 3 yılda 200 milyon insan geçti Marmaray'dan ama bunlar ona da 'hayır' dedi. Avrasya Tüneli'ne 'hayır' dediler. Yine boğazın altından. Osmangazi Köprüsü'ne 'hayır' dediler. İsteseniz de istemeseniz de biz bunları yapıp yolumuza devam edeceğiz. Niye? Benim milletim bunlara 'evet' dediği için."

NELER ÇEKTİK

Gençlerin, 1960 darbesinden sonraki yıllarda, koalisyonlu yılların, tek parti yıllarından daha fazla olduğunu bilmediğini dile getiren Erdoğan, "Ah ah bu koalisyonlu yıllarda neler çektik. O istikrarsız ortamları bilmiyorsunuz. 1990'lı yıllarda nasıl ekonomik krizler çektiğimizi bilmiyorsunuz. Karnelerle ekmek, gazyağı dağıtıldığını bilmiyorsunuz. Onu anneleriniz, dedeler bilir. Bak bilenler var burada. Bütün bunlara rağmen biz yeni bir dönemi şu anda elhamdülillah ülkemize getirdik." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakın zamanda yaşanan bir tecrübenin istikrarın ve istikrarsızlığın ne olduğunu kendilerine çokta açık gösterdiğini, 7 Haziran'da bir seçim yaşandığını ve koalisyonun bile kurulamadığını anımsatarak, "Ben anayasadaki haklarımı kullanarak bir erken seçime ülkemizi götürdüm. Erken seçime gittik ve elhamdülillah bu sıkıntıyı bertaraf ettik. Ana muhalefet partisi terör örgütüyle beraber hareket etti, maalesef. Şu anda Kandil ne diyor? 'Hayır' diyor. İmralı'da bölücü örgütün başı ne diyor? 'Hayır' diyor. Pensilvanya'daki FETÖ'nün başı ne diyor. Şimdi, ana muhalefet işte onlarla beraber yürüyor." diye konuştu.

"İdam isteriz" sloganları üzerine, 16 Nisan'dan sonra parlamentoya bu konunun geleceğini belirten Erdoğan, "Sayın Kılıçdaroğlu, 'ben buna evet derim' diyor. Sayın Bahçeli, kanaatini açıkladı, o da 'evet derim' diyor. Sayın Yıldırım o da aynı kanaatte. Bu parlamentodan geçip de önüme geldiğinde, ben de bunu onaylarım. Ben, George, Hans ne diyecek buna bakmam. Ben, Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma ne diyecek, Rabbim ne diyecek ona bakarım. Çünkü, şehitlerimizin katillerini bizim affetme yetkimiz yok." değerlendirmesini yaptı.

ABD VE RUSYA İLE GÖRÜŞMELERİMİZ DEVAM EDİYOR

Referanduma 18 gün kaldığını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Durmak yok yola devam. Özellikle hanım kardeşlerimin çok koşturması lazım. Kardeşlerimizin bütün bu gayretleri inşallah 16 Nisan'ı bizim lehimize dönüştürecektir. Tabii çok yalan makinesi çalışıyor. Buna fırsat vermeyeceğiz. Terörle mücadelede kararlı gidiyoruz. Son günlerde Güneydoğu'da, Tendürek Dağları'nda, Bestler-Dereler, Cudi, Gabar'da silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, korucularımız evelallah inlerine girdi. Şu anda bunların lider kadrolarını yakalıyorlar ve etkisiz hale getiriyorlar. Bu millet askerinin, polisinin, korucusunun, hükümetinin arkasında oldukça hiç endişe etmeyin bu yürüyecektir.

Aynı şey Fırat Kalkanı'nda olmadı mı? Gaziantep'te 56 yavrumuzu, kardeşimizi öldürdüler, 'Artık sabır yok' dedik ve Cerablus'a girdik. Arkasından Rai'ye girdik. Şu anda Dabık, Bab'ı geçtik. DEAŞ temizlendi, PYD, YPG bunları da temizliyoruz ve şu anda Münbiç'teyiz. Koalisyon güçleriyle, ABD ve Rusya'yla görüşmelerimiz devam ediyor. Diyoruz ki buralardan tehdit devam ettiği sürece bizim çekilmemiz mümkün değil. Şimdi, öyle bir cevap verin ki tüm Türkiye, Avrupa, dünya duysun. 16 Nisan'da tek millet için evet mi? Tek bayrak için evet mi? Tek vatan için evet mi? Tek devlet için evet mi? Ey dünya Samsun'dan yükselen bu sesi duy. Ey PKK'sından FETÖ'süne tüm terör örgütleri, Samsun'dan yükselen bu evet sizin sonunuzun işaretidir. Kardeşlerim, şehitlerimize tekrar Allah'tan rahmet, gazilerimize şifalar diliyorum."

16 NİSAN YENİ BİR BAŞLANGICIN ADIMI

Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleşen toplu açılış törenindeki konuşmasında, 16 Nisan'ın Türkiye için yeni bir başlangıcın adı olduğunu söyledi.

Türkiye'de çok partili hayata geçildiği günden bugüne 48 hükümetin kurulduğunu, bunun da ortalama her 16 ayda bir hükümet değişikliği anlamına geldiğini vurgulayan Erdoğan, "Ömrü 16 ay olan hükümetlerin ülkemize kalıcı eser bırakması mümkün mü? Öyle zamanlar oldu ki 25 günde hükümet kuruldu. Öyle zamanlar oldu ki arkasında partisi yok, 24 saatte hükümet kuruldu. Neler gördü bu ülke. Yeni yönetim sisteminde bunlar olamayacak. Meclis seçimleri 5 yılda bir Cumhurbaşkanı seçimi ile aynı gün yapılacak. Hükümet, milletimiz tarafından sandıkta kurulduğu için koalisyonlar ve bunun yol açtığı sıkıntıları artık yaşamayacağız.' dedi.

Cumhurbaşkanının sandıkta seçileceğini, Cumhurbaşkanının ise yardımcılarını seçtikten sonra hükümetini dışarıdan atayacağını anlatan Erdoğan, bu hükümetin de parlamentodaki milletvekilleriyle sürekli kavgalı olmayacağını dile getirdi.

Mevcut sistemde bu tür kavgaların, tartışmaların yaşandığını anımsatan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı ile Meclis seçimlerinin bir arada yapılmasının öyle gerekli gereksiz seçim taleplerinin önünü de kapatacağını ifade etti.

"BM Genel Kurulu'nun adresini biliyor musun?"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Bu cumhurbaşkanı muhtarları anında görevden alır." ifadelerini kullandığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Makamı yasalarla teminat altına alınmış muhtarı bir kere görevden alamazsın. Hele hele Ankara'daki bir konuşmasında, benim BM Genel Kurulu'nda yaptığım konuşmaya atıfta bulunarak 'Cumhurbaşkanı BM Genel Kurulu'nda muhtarlara konuşur gibi konuştu' diyor. Ya Kılıçdaroğlu, sen BM Genel Kurulu'nun adresini biliyor musun? Daha dur bakalım, daha sen orada kürsüye çıkmadın. Orada karşında kimler var daha onu bilmiyorsun. Sincan'da bir muhtarımız da kendisine 'Sen bizi küçümsedin' dedi. Ne dese beğenirsin? 'Haddimize mi' Ya bu konuşmayı yaptın işte. Tayyip Erdoğan şu ana kadar 16 bin muhtarı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırladı, ağırlamaya devam ediyor. İnşallah 55 bin muhtarımızı buraya davet edeceğim."

"Olmayacağını bile bile gensoru veriyorlar"

Erdoğan, bazılarının "ülke koalisyonla yönetilse ne olur" şeklinde bir soru yöneltebileceğini, buna karşılık olarak "Türkiye şayet 1991 yılından beri hiç koalisyonlar olmadan yönetilmiş olsaydı kişi başına düşen milli gelir 11 bin dolar yerine 22 bin dolar olurdu" cevabının verilebileceğini dile getirdi.

Türkiye'nin, büyüme fırsatını bu nedenlerden dolayı kaybettiğini ifade eden Erdoğan, yeni sistemde böylesine sorunların olmayacağını, ülkenin artık daha hızlı büyüyeceğini, yatırımların artık daha hızlı olacağını söyledi.

Erdoğan, 1950'den bu yana parlamentoya 484 gensoru önergesinin verildiğini, bunun 480'inin iade edildiğini hatırlatarak, "4 gensoru kabul edildi, 480'i iade edildi. Yani olmayacağını bile bile gensoru veriyorlar. Niçin? Parlamento çalışmasın diye. Şimdi biz gensoruyu kaldırıyoruz. Artık güvenoyunu parlamento değil sandığın sahibi millet verecek. Ya devam ya tamam diyecek." ifadelerini kullandı.

"İstikrar ve güven ortamını inşallah kalıcı hale getireceğiz"

Yalan cephesinin boş durmadığını, 14 yıllık başarıların gölgelemek istediğini belirten Erdoğan, ne söylenirse söylensin Türk milletinin gerçekleri bildiğini dile getirdi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Milli gelirini 3 kat büyüten Türkiye'yi benim milletin iyi biliyor. Adeta bir sessiz devrim gerçekleştiren Türkiye'yi benim milletim biliyor. Şuradan, ta Sarp'a kadar bu yolların nasıl kısa zamanda yapıldığını benim milletim biliyor. Havalimanından, spor komplekslerine varıncaya kadar bunların yapıldığını benim milletim iyi biliyor. Daha da iyi olacak. Biz bunları bile yeterli bulmuyoruz. Ana muhalefete rağmen biz bunları başardık. Bundan sonra ülkemiz aynı sorunları yaşamasın diye bu istikrar ve güven ortamını inşallah kalıcı hale getireceğiz. 16 Nisan'daki halk oylamasının sebebi budur. Bunun için kapı kapı dolaşmaya var mıyız?"

BUNLAR GENÇLERE KAFAYI TAKTI

Erdoğan, anayasa değişikliği maddeleri arasında seçilme yaşını 18'e indiren maddeye de değinerek, birilerinin gençlere kafayı taktığını, "Çoluk çocukla mı dolduracağız" dediklerini anımsattı.

Alandaki 18-25 yaş aralığındaki gençlerin ellerini kaldırmasını isteyen Erdoğan, "Gazi Mustafa Kemal ne dedi? 'Gençler, Cumhuriyeti size emanet ediyorum' dedi. Ama Gazi Mustafa Kemal'in partisinin şu anda ki başkanı 'Çocukları oraya mı koyacağız' diyor. 25-30 yaş arası parlamentoya son seçimde 5 kişi geldi. Şimdi de diyor ki 'Ankara'daki beyler parlamentoya çocuklarını dolduracaklar' Ayıptır ya ayıptır. Biz gençlerimizle övünüyoruz. 18-25 yaş arası kız-erkek kim hakederse onlar parlamentoya girecektir. 7,5 milyon genç oy kullanacak. Ona göre gençler çok çalışacağız ve inşallah 16 Nisan'da ibreyi 'evet'ten yana döndürmeye var mıyız?" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"AK Parti'ye gönül veren kardeşlerim, Milliyetçi Hareket Partisi'ne gönül veren kardeşlerim, Büyük Birlik Partisi'ne gönül veren kardeşlerim, aynı şekilde Saadet Partisi'ne gönül veren kardeşlerim, Cumhuriyet Halk Partisi'ne gönül veren vatandaşlarım size sesleniyorum. Gelin, Kandil'in isteklerine 16 Nisan'da bizler öyle bir ders verelim ki bunlar Avrupa'ya en büyük cevap olsun. Şu anda Kandil, Avrupa'yla beraber yürüyor, Avrupa'nın solak partileriyle beraber yürüyor. Bizim karşımızda kim var? Batı. Bu seçim, Avrupa'da mı yapılıyor, Avrupa'nın partililerine mi, Avrupa'nın parlamenterlerine mi? Dert başka. 'Acaba biz Türkiye'nin bu yürüyüşünü nasıl durdururuz', bunun için çalışıyorlar. Ama 16 Nisan'da ben milletime inanıyorum. Bu meydan cevap veriyor. Samsun cevap veriyor. Durmayacağız, çalışacağız. 16 Nisan'da sandıkları birlikte 'evet'le patlatmaya var mıyız?"

"Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." ifadesini kullanan Erdoğan, açılış törenine katılan vatandaşlarla birlikte "Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda" şarkısının sözlerini okudu.

Konuşmasının ardından beraberindeki bakanlar ve milletvekilleriyle kurdele kesen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Toplam yatırım bedeli yaklaşık 1,5 milyar lira olan bu eserlerin, Samsun'umuza, tüm Samsunlulara yeni bir diriliş için vesile olmasını temenni ediyorum." diye konuştu.