Göz Çevresinde Karanlıktan Aydınlığa

Koyu halkalar, morlukların oluşma sebebleri en çok merak edilen konular arasında geliyor.

Göz kapakları vücudumuzun en ince ve yumuşak bölgeleridir.Normal cildimiz 2 mm kalınlığında, göz kapağımız ise 0.5 mm kalınlığındadır. Bu yüzden bu bölgenin bakımı konusunda daha hassas davranmamız gerekir.

Gözaltı ve çevresinin koyu renkli veya morumtrak bir görünüme sahip olması kişinin yorgun, uykusuz, yaşlı ve depresif görünmesine yol açar. Pek çok hasta sürekli herkesin kendisine neden yorgun olduğunun hatta madde bağımlılığı olup olmadığının sorulmasından oldukça rahatsız olmakta psikolojik olarak etkilenmektedir.

Bunu belirleyen başlıca faktorler ırk, ailesel geçiş, allerjik zemine bağlı olarak gözleri küçük yaştan itibaren sık olarak ovuşturmak (atopik dermatit), göz farı kullanmak, yabancı cisim reaksyonlarına zemin hazırlamak ve makyajlı olarak uyumak, fiziksel yorgunluk, yaşla yanak dokumuzun elastikiyet kaybı nedeniyle aşağı doğru yer değiştirmesi ve göz altı bağ dokusunun desteksiz kalması,koyu damarların görünür hale gelmesi, aşırı alkol tüketimine bağlı olarak göz altı dokusunun dehidratasyonu, sigara kullanımı, aşırı tuz tüketimine bağlı ozmotik değişiklikler, sinüzitler, nazal konjesyon, uyuşturucu ve kanabinoid türevi madde kullanımı, aşırı kilo verme sonrası göz altı bağ doku desteğinin azalması, duygusal stres sayılabilir.

Başka sebepten oluşan bir koyuluğun güneşe maruz kalması sonucu melanin içerikli deri renginde ek koyulaşma problemin çözümünü daha da komplike hale getirmektedir.

Doktor olarak medikal uygulama anlamında sunduğum çözümler arasında Q anahtarlı Nd:YAG lazer uygulaması ve her hastaya özel bir tedavi protokolü ile takip edilmesi, hyaluronik asit enjeksyonu ile gözaltı dokusunun güçlendirilmesi, mezoterapide aydınlatıcı özellikleri olan aminoasit kombinasyonları en iyi cevap veren tedavilerim arasındadır. Doktor olarak kozmetik olarak önerdiğim ürünler K vitamini, Retinoik asit içeren, saf %5lik C vit serum, peptidler, büyüme faktörlü ve renk açıcı madde içeren gözaltı kremleridir.

Gerek lazer, gerek enjeksyon, gerek topikal ürün kombine uygulamalarıyla ortalama % 60 oranında başarı oranlarına ulaşabiliyoruz. Daha etkili lazer teknolojilerinin geliştirilmiş olması bunların biz dermatologların kullanımına girmesi bana insanlık adına çok büyük bir heyecan veriyor.