Gündem Abdullah Ağar, 7 Ekim'e dikkat çekti! Saldırı sonrası paradigmalar değişti

Abdullah Ağar, 7 Ekim'e dikkat çekti! Saldırı sonrası paradigmalar değişti

04.02.2024 - 13:04 | Son Güncellenme:

Milli İstihbarat Teşkilatı'nın terörle mücadeleye yönelik operasyonları sürüyor. Son yıllarda özellikle DEAŞ terör örgütüne yönelik önemli adımlar atıldı ve kritik operasyonlarla DEAŞ'a ağır darbeler vuruldu. Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, MİT'in DEAŞ'a yönelik operasyonlarını değerlendirdi.

MİT, DEAŞ'a yönelik önemli operasyonlar gerçekleştiriyor. MİT geçtiğimiz yıl düzenlediği 126 operasyon 426 DEAŞ'lı teröristi yakaladı.

Haberin Devamı

Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, MİT'in DEAŞ'a yönelik operasyonlarını CNN TÜRK'ten Tunç Arslanalp'e değerlendirdi.

Bu operasyonların ne kadar önemli olduğunu yaşadığımız bir gerçeklik üzerinden anlatmak en doğrusu bence. En etkili olduğu Irak ve Suriye'nin büyük bölümlerini işgal ve istila ettiği dönemlerde Türkiye'de 20 civarında bombalı araç, intihar saldırısı gibi eylemler gerçekleştirdi. Bu eylemlerde 300 civarında insanımızı biz kaybettik. Çok önemli süreçleri manipüle ettiklerini gördük.

Aynı dönem içerisinde yapılan çalışmalarla birlikte bu eylemlerden çok daha fazlası engellendi. 2014-2017 döneminde 20'den fazla eylemleri de engellendi. Ama o dönem örgütün şifreleri, örgütün yapısı, örgütün etkinliği son derece büyük bir gizem barındırıyordu ve öyle bir dönem yaşadık. Bir diğer tarafıyla da yaşamış olduğumuz süreçlere dahil oldu.

Haberin Devamı

Abdullah Ağar, 7 Ekime dikkat çekti Saldırı sonrası paradigmalar değişti

2014-2017 dediğimiz zaman akla şunların da geliyor olması gerekiyor; Ne ile eş güdümlü? YPG/PKK terör örgütü meskûn mahal çatışmaları, FETÖ darbe girişimi eş güdüm döneme karşı. Türkiye Cumhuriyeti'nin en kritik, en karanlık, en gizemli, en asimetrik dönemlerine karşı gelir.

2017-2022 arasında da 12 eylem engellenmiş. 2022-2023 arasında da 40 tane eylemleri engellenmiş DEAŞ'ın. Böyle bir fotoğraf var ve bu fotoğrafın üzerine biz şimdi tekrar DEAŞ'ı konuşmaya başladık.

Mesele sadece Türkiye ile ilgili mesele değil. Öncelikle şunun altını çizelim... DEAŞ ile sahada mücadele eden tek devlet. Sadece Türkiye'de değil, özellikle Suriye ve Irak'ta... DEAŞ ile karasal anlamda devlet olarak mücadele eden tek devlet. Diğer devletler süreçleri bir şekilde kendi menfaatleri de olsa manipüle eden ülkeler olarak ortaya çıktı.

Fırat Kalkanı Harekatı, Türk kamuoyundada hatta dünya kamuoyunda da çok iyi anlaşılmadı. DEAŞ, teolojik dogmalarla güç tutan, İslam'daki bir takım dogmaları istismar ederek ortaya çıkan ve kullanan bir örgüt.

ABD'DEN TÜRKİYE'YE 'DABIK' TEBRİĞİ

Ne söylüyordu? 'Ben A'mak'ta ve Dabık'ta Melhame-i Kübra yapacağım', 'Yani kıyamet savaşı yapacağım' diyordu. Bu onun inanç eşiğiydi. Bütün toplumu Irak ve Suriye'deki kitleleri bu şekilde mobilize etti. Onlar DEAŞ'ın teröristleri bir kıyamet savaşı yaptıklarına inanıyorlardı ve bu savaşı kazanacaklarına inanıyorlardı.

Haberin Devamı

"MUAZZAM BİR İŞ YAPTILAR"

Bu inanç eşiğini kim kırdı? Türkiye Cumhuriyeti Devleti kırdı. Nerede kırdı, Fırat Kalkanı'nda kırdı. Nerede kırdı, Dabık'ta kırdı.Bu son derece önemli, bir tarihi gerçeklik. Bütün dogmalara karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir meydan okudu. O yüzden muazzam bir iş yaptılar.

Hatta o dönem Amerikan Savunma Bakanı, sırf Dabık ile ilgili Türkiye'yi tebrik etmişti. Niye? Çünkü onlar Dabık'ın DEAŞ açısından ne kadar büyük bir anlam taşıdığını çok iyi biliyorlardı.

Bir diğer tarafıyla Fırat Kalkanı Harekatı'nda biz YPG/PKK terör örgütüne hem DEAŞ terör örgütüne karşı yapılan kara harekatı olması anlamında son derece önemlidir. Hiç unutmuyorum o harekatla ilgili en büyük kırılma, Sacur Suyu Bölgesi'nde yaşandı. YPG/PKK'yı Menbiç'e doğru kovalarken Amerikan ve Fransız Özel Kuvvetleri araya girdiler. Orada bir manipülasyon gerçekleşti. Orada YPG/PKK ile ilgili ayağı temel anlamda kırılırken DEAŞ ile ilgili ayağı yürüdü ve El Bab'a kadar gitti.

Haberin Devamı

El Bab'a kadar gidince ne oldu? DEAŞ'ın moral eşiği, inanç eşiği, güven eşiği ve güç eşiği kırıldı. Dabık çok önemli kırılma alanıydı. Ondan sonra zaten Rakka'da Deyrezur'da hiçbir yerde tutunamadı.

TÜRKİYE, 'GEL BERABER YAPALIM' DEDİ, ABD TERÖR ÖRGÜTÜNÜ SEÇTİ

Böyle bir gerçeklik var. Ondan sonraki süreçlerde DEAŞ bitti mi? Herkes DEAŞ ile mücadele diyor. Türkiye diyor ki ABD'ye, 'Gel beraber mücadele edelim.' Hiç unutmuyorum sayın Erdoğan'ın Rakka operasyonunda ABD'ye 'Gel beraber yapalım' dediği halde YPG/PKK terör örgütüyle yapmayı tercih etti ABD. Hem kendisine hem coğrafya hem bize çok iyi bir kazık attı tabiri caizse.

Şimdi ne oldu? DEAŞ'ın gücü zaten çökmüştü. Ama bir şey yaptılar... Neydi o yaptıkları? Suriye çölünde, Fırat'ın batısında kalan alanlarda DEAŞ'a yer tahsis ettiler. Hep dikkat çekmeye çalıştım. DEAŞ bu kadar gücü kırılmışken, bu kadar eylem ve kabiliyetinde bir sınırlama olmuşken niye buradaki DEAŞ'ın üzerine gitmiyorlar? Neden Amerikalılar gitmiyor? Neden Ruslar gitmiyor? Neden İran'ın Şii milisleri gitmiyor? Niye mücadele etmiyorlar?

Haberin Devamı

7 EKİM'E DİKKAT ÇEKTİ

Şimdi ne oldu? 2024 yılında yani 7 Ekim saldırısından sonra bence paradigmalar değişti.

Yazarlar