Gündem Bir dirhem et bin ayıp örtmez

Bir dirhem et bin ayıp örtmez

12.07.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Dr. Tayfun Hancılar, çalışmasında kanser tedavisi gören hastaların tedavi sonrası yaşadıklarını anlattıkları mektuplara da kitabında yer verdi

Bir dirhem et bin ayıp örtmez

Meltem Günay -  Dr. Hancılar’ın kitapta altını çizdiği en önemli konulardan biri de kilo. ‘Sakın kilo almayın’ diyen Dr. Hancılar anlatımlarını şöyle sürdürüyor; “Nasıl ki kanser tedaviniz tamamlanıp iyileşme yolunda yürürken sigara ve alkole devam etmek kendi bedeninize bir ihanetse kilo almak da en az o kadar zararlıdır. Obezite ve kanser riski arasındaki bağlantı açıktır. Araştırmalar, yağlanmanın kolorektal, menopoz sonrası meme, rahim, yemek borusu, böbrek ve pankreas kanserleri dâhil birçok kanser riskini artırdığını gösteriyor.  Bu noktada da Dr. Hancılar’ın en büyük tavsiyesi spor. Kanser hastalarının tedavi bittikten sonra kanserin tekrarlama riskine karşı en büyük silahlarının spor olduğunu vurgulayan Dr. Hancılar, meme kanseri tedavisini tamamlamış kadınlarda
yapılan bir çalışmada düzenli sporun meme kanseri tekrarını azalttığının saptandığını belirtti.

Haberin Devamı

Çocuk sahibi olabilir miyim?

Dr. Hancılar; “Birçok tümörde uzun süreli bir yaşam şansı olsa da maalesef bazı kanser türlerinde nüks riski yüksektir. Eğer kanser türünüz hızlı tekrarlayan bir tür ise çocuk sahibi olmak iyi düşünülmesi ve mutlaka eşinizle paylaşılması gereken bir durumdur. Öncelikle kanser tedavisini bitirmiş hastaların hemen çocuk sahibi olmalarını önermiyoruz. Kemoterapi ve radyoterapi bitiminden sonra sperm veya yumurtalık kalitesi açısından 6 ay beklemek uygun olacaktır. Genel olarak biz onkologlar 6 ay sonrası hemen çocuk sahibi olmayı uygun bulmuyoruz. Yaklaşık 2 yıl beklemek ideal bir süredir” diyor.

Güzelleşirken dikkat

Güzelleşme yönünde yapılan işlemler hakkında bilgi veren Dr. Hancılar şöyle anlatıyor; “Öncelikle kemoterapi bitiminden sonra yaklaşık 6 ay boyunca boya veya perma kullanmayı önermiyoruz. Daha sonraki dönemlerde de kalıcı saç boyalarını, yarı kalıcı saç boyalarını ve perma uygulamalarını içerdikleri güçlü kimyasal maddeler nedeni ile önermiyoruz. Amerikan Sağlık Enstitüsü’nün, ailesinde meme kanseri olan 46 bin 709 kadın üzerinde yaptığı bir araştırmada 5-8 haftada bir düzenli saç boyayan kadınlarda meme kanseri riskinin yüzde 9 arttığı saptanmıştır. Aynı araştırmada her 5-8 haftada bir kimyasal saç düzleştirici kullanan kadınlarda meme kanserinde yüzde 30 oranında artış gözlemlenmiştir. Yarı kalıcı ya da geçici saç boyalarında böyle bir risk gözlenmemiştir. 
Tüm bu bulgular ışığında kesin bir bilgi olmamakla birlikte kanser hastalığı olan kadınlarda saç boyama konusunda dikkat diyoruz!”

Haberin Devamı

Peki ne yiyeceğiz?

Dr. Hancılar kitabında bir bitkinin kanseri tedavi ettiği ya da önlediğini söylemenin bilimsel olarak hata olacağını anlatıyor. Kanser tedavisinde etkili olan bir ilacın uygulanması esnasında kullanılabilecek herhangi bir bitkinin o ilacın etsinin azaltabileceğine ya da yan etki görülmesine neden olacağını anlatan Dr. Hancılar önerilerini şöyle anlatıyor; “Ancak tedavi tamamlandıktan sonra bazı bitkisel kökenli desteklerin alınmasını önerebiliyoruz. İstisnasız tüm hastalarımız bize şekerle ilgili sorular sormakta, hatta bal, pekmez ve meyve yemeyi bırakan hastalarımız olmaktadır. Açıkçası şu anda şeker tüketmenin direkt olarak kansere yol açtığı ya da kanseri tetiklediği konusunda elimizde kesin bir kanıt yok. Şeker ve kanser arasındaki bağlantı aslında dolaylı olarak vardır. Beyaz un, şeker içeren tatlılar, şekerli içecek ve yiyecekler, beyaz ekmek vs. aşırı kalori alımına yol açabilir. Bu da kilo alımı ve aşırı vücut yağlanmasına yol açar. Bilindiği gibi aşırı kilolar veya obezite, meme, pankreas, kolorektal kanser olmak üzere birçok kanserde risk arttıran bir faktördür.”

Haberin Devamı

Kanserin üç atlısı

Sucuk, salam, sosis için kanserin üç atlısı tanımlamasını yapan Dr. Hancılar bu ürünlerin işlem gördükleri için nasıl zararlı hale geldiklerini kitabında anlatırken, “Özellikle tavada ya da mangalda yüksek ateşte çok pişirilmiş et ürünlerinde kanser riski daha yüksektir. Benim hastalarıma tedavi sonrası yaşam önerilerimde haftada bir kez fermante üretilmiş sucuk, salam ya da pastırma yer alır. Sosis konusunda ciddi çekincelerim var” diyor. Dr. Hancılar, ‘doktor önerisi olmadan takviye ilaç ve vitaminleri de kullanmayın’ tavsiyesinde bulunuyor.

Haberin Devamı

Yaşam korosu kurdu

Dr. Hancılar’ın en büyük tutkularından biri de müzik. Kanser tedavisinde müziğin iyileştirici gücüne inanan Dr. Hancılar, meme kanseri atlatmış hastalarıyla koro bile kurdu. Dr. Hancılar’ın kurduğu koroda, seneler önce meme kanserini atlatarak iyileyen annesi Özden Hancılar da yer almıştı. Dr. Hancılar ve yedi onkolog özel bir sosyal sorumluluk projesinde bir araya geldi. Ünlü oyuncu Salih Bademci, Pİ Kadın Kanserleri ve ünlü müzisyenlerin destek verdiği projede seslendirilen ‘Yalnız Değilsin’ isimli şarkının söz ve bestesi de Dr. Hancılar’a ait.

Bir dirhem et bin ayıp örtmez

Kurtarıcı öneriler

Dr. Hancılar kitabında ‘o halde ne yapmalı’ sorusunun yanıtına da kitabında şu şekilde veriyor; “Önerimiz haftanın üç günü birer saat düzenli tempolu yürüyün, bol bol yüzün, sigara ve alkolden uzak durun. Haftada iki kez kırmızı et ya da deniz ürünleri, tam buğday ya da çavdar ekmeği, haftada en az 3 kez yumurta ve bakliyat tüketin, günde 2-3 kez bir porsiyon meyve yemeye çalışın. Esmer bulgur ya da siyah pirinç tüketin, beyaz un ve şeker kullanmayın, çay veya kahvenizi şekersiz için. Düzenli yaşam tarzı ile kalp krizi ve kanser riskinizi en az yüzde 50 oranında düşürebilirsiniz.  Yapay vitamin ve destek ürünlerinden uzak durun.”

Haberin Devamı

Bitti