Gündem Bir hafıza kaybı

Bir hafıza kaybı

06.02.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:

Hatay, depremden en çok etkilenen şehirlerin başında geliyor. Özellikle Antakya, bu büyük depremde yitip giden canların, yıkılan konutların ötesinde, bir “hafıza” kaybı da yaşıyor. Şehrin birçok simgesi bugün ayakta değil. Kaybolan, boşalan mekânla birlikte geçmiş zaman da siliniyor; hatıralar ve tarih, bir enkaza dönüşüyor.

Bir hafıza kaybı

Görkem Evci / Fotoğraflar: Uğur Yıldırım - Tarih, Antakya’da şimdi varlığı ile değil yokluğu ile hatırlanıyor.

Haberin Devamı

Bir hafıza kaybı



HABİB-İ NECCAR CAMİİ:
Türkiye sınırları içindeki en eski cami olduğu kabul ediliyor. 638 senesinde inşa edilmiş. İsmini, Kuran’da da kıssası anlatılan bir Antakyalıdan alıyor. Kentte, Hristiyanlığı yaymak için gelen elçilere inanan ve bu uğurda ölen ilk kişinin, bir marangozun (neccar) adı verilmiş camiye. Bin yılı aşkın bir Antakyalı olan bu yapı da şimdi Antakyalılar gibi eksik. Kurtuluş Caddesi’nde her gün önünden geçip gidenleri selamlayamıyor.

Bir hafıza kaybı

SARAY CADDESİ: Antakya’nın kalbi. Sağında solunda tarihi binaların yükseldiği, her karışı Antakyalıların hatıraları ile zenginleşen bu cadde, renkli, kalabalık, cıvıl cıvıl günlerin özlemini duyuyor. O, Antakya sakinlerinin neşesini, Antakyalılar da onu özlüyor.

Haberin Devamı

Bir hafıza kaybı

TARİHİ MECLİS BİNASI: Asi Nehri’nin kıyısında 1927’de inşa edilen yapı, 1938’den Hatay’ın Türkiye’ye katıldığı 1939’a kadar Meclis Binası olarak kullanılmıştı. 2021’de restore edilerek Meclis Kültür ve Sanat Merkezi olarak hizmet vermeye başladı. Şehrin göbeğinde, Antakya sakinlerinin hemen her gün görmeye alışık olduğu bu simge yapı da 6 Şubat’ta yıkıldı. Şimdi yerinde yalnızca bir boşluk olan Meclis Binası, ayağa kalkacağı günü bekliyor.

Bir hafıza kaybı

RUM ORTODOKS KİLİSESİ: Antakya üç semavi dinin birleştiği bir yer olarak bilinir. 18. yüzyılın sonlarında inşa edilen bu kilise de, kentin bu özelliğini kanıtlayan bir yapı olarak yükseliyordu. Üstelik bu yapı, 1833 yılında ahşap olarak yaptırılan ve 1872’deki depremde yıkılan kilisenin yerine inşa edilmişti. Tarihin acı bir tekrarı.

Bir hafıza kaybı

II. ŞUPPİLULİUMA HEYKELİ: Reyhanlı’da binlerce yıllık uykusundan 2012’de uyandırıldı. Hitit Kralı II. Şuppiluliuma’ya ait yaklaşık 3 bin yaşındaki bu heykel, bir elinde mızrak, bir elinde başak, Hatay Arkeoloji Müzesi’nde geçiriyordu günlerini. Uzun bir uykudan sonra ilgiden memnundu. Şimdilerde mecburen çelik bir kafesin içinde, kum torbalarının altında korunuyor.

Bir hafıza kaybı

ULU CAMİ: Antakya’ya Memlüklerin hediyesi olan cami, 13. yüzyıla tarihleniyor. Başka bir deyişle, 700 yılı aşkın bir süredir, Asi Nehri’nin akışına şahitlik ediyordu. Farklı dönemlerde yapılmış medrese, şadırvan, çeşme, türbe, dükkân, imaret gibi eserlerle bir külliye haline gelen cami bugün taş yığınından ibaret olsa da yeniden ayağa kalkmaya hazırlanıyor.

Haberin Devamı

Bir hafıza kaybı

VALİLİK BİNASI: 1927’de inşa edilen binanın, siyasi tarih açısından simgesel değeri yüksek. 1938’de kurulan Hatay Devleti’nin Millet Meclisi üç toplantı haricinde bu binada toplanmış, bina hem Cumhurbaşkanlığı hem de Başbakanlığa ev sahipliği yapmıştır. 29 Haziran 1939’da Hatay’ın Türkiye’ye katılma kararı da bu binada alınmıştır.

Bir hafıza kaybı

TARİHİ BELEDİYE BİNASI: Köprübaşı ile Cumhuriyet Caddesi’ni bağlayan noktada yaklaşık 90 yıldır ayakta olan taş bina, depremde de ayakta kalmayı başardı. Uzun yıllar Antakya Belediyesi’ne ev sahipliği yapan, son olarak Büyükşehir Belediyesi’nin kullandığı yapıda hasar olsa da kentin belleğinde olduğu gibi durmaya devam ediyor.