Gündem Derinliğin işareti basitlik mi?

Derinliğin işareti basitlik mi?

02.09.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Luca Guadagnino’nun Dario Argento’nun 1977 yapımı, derinlerden gelen işaret anlamını taşıyan korku klasiği ‘Suspiria’sını yeniden yorumlandığı aynı adlı filmi, o kadar fazla konuya değiniyor ki klasiğin okumaya açık metnini yok ediyor.

Derinliğin işareti basitlik mi

Cadılar tarafından yönetilen bir dans okulu. 1977 yapımı Dario Argento klasiği ‘Suspiria’dan beri bu tanımlama tüyler ürpertiyor. Aynı, çoğu klasikte olduğu gibi birinin bu filmi yeniden çevirip bozması ihtimali gibi. Almanya’daki bir dans okuluna New York’tan gelen ABD’li öğrenci Suzy’nin yaşadıkları Argento’nun ustalığı ve benzersiz estetiğiyle 1977’den beri bir gün bile yaşlanmamışken bu yıl 75. Venedik Film Festivali’nin yarışmasında yıldız yönetmen Luca Guadagnino’nun aynı adlı serbest uyarlaması izleyici karşısına çıktı.

Haberin Devamı

Argento’nun yeniden çevrim konusunda kendisinin fikrinin alınmadığı konusundaki beyanları ‘Suspiria’ hayranlarını üzerken ‘Call Me By Your Name’ ve ‘I Am Love’ gibi filmlerin yaratıcısı Guadagnino’nun yönetmen koltuğuna oturması bir nebze olsun iç rahatlattı. Guadagnino’nun hayran kitlesi de filmin yolunu dört gözle bekliyordu.

Derinliğin işareti basitlik mi

Guadagnino baştan söz verdiği gibi bir yeniden çevrim değil, orijinal filme saygı duruşunda bulunmayı hedefleyen bir ‘Suspiria’yla karşımızda: ‘Cadılar tarafından yönetilen dans okulu’ ana fikri, Suzy adlı ABD’den gelen ana karakter ve bazı detaylar dışında serbest bir uyarlama.

Yeni ‘Suspiria’ Suzy’nin (Dakota Johnson) özgün film gibi klasik bale okuluna değil, Pina Bausch ekolü benzeri bir modern bir dans okuluna kabulüyle başlıyor. 1977 yılında Almanya’dayız. Çevrede Baader Meinhof konusu gündemde. Yaşlı bir psikiyatr dans okulundaki hastası Patricia’nın anlattıklarını yorumlamaya çalışıp Patricia kaybolduktan sonra da onun akıbetini araştırmaya başlıyor. Suzy, okulu yöneten Madame Blanc’ın (Tilda Swinton) ilgisiyle dans gösterisindeki başrolü alıyor. Tuhaf olaylar beklendiği gibi gelişiyor.

Haberin Devamı

Alt anlamlar

Guadagnino’nun şık ve cilalı estetiği ‘Suspiria’da bir kez daha devrede. Tom Yorke’un müzikleri eşiğinde. Ancak metin açısından önceki filmlerinden çok da karmaşık bir senaryo sunuluyor. İkinci Dünya Savaşı’nın bıraktığı suçluluk duygularından Baader Meinhof’a, anneliğin anlamından kadınlar arası güç savaşlarının doğasına ne ararsanız var denebilecek bir senaryoyla karşı karşıyayız.

Guadagnino, izleyicisini sürekli alt anlamlara, yorumlara zorlarken başarıyla çekilmiş birkaç korku sahnesini hariç tutarsak, özgün filmin süregelen korku atmosferinin yerinde yeller esiyor.

Guadagnino’nun ‘Suspiria’sı Argento’nun eserinin temel kuralını unutmuş gibi gözüküyor: Korku türündeki bir film ne kadar ilkel ve basit bir şekilde ilerlerse psikolojiden politikaya, mitlerden insan doğasına uzanan okumalara açık olabiliyor. Argento’nun ‘Suspiria’sı yoruma açıklığı ve bir şeyleri kör kör gözüm parmağına işaret etmeyip izleyicinin zihninde veya bilinçaltı işleyebildiği için bir klasik oldu. Yeni ‘Suspiria’ ise adının anlamı olan derinlerdeki işaretleri alakalı alakasız birçok konuya bağlamadaki bitmez hevesi nedeniyle çok konuşup ne söylemek istediğini bilmeyen bir filme dönüşüyor.