Gündem Ergenekon'da flaş gelişme

Ergenekon'da flaş gelişme

15.05.2015 - 12:47 | Son Güncellenme:

Yargıtay Başsavcılığı, verilen cezaların bozulmasını istedi.

Ergenekonda flaş gelişme

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Ergenekon davasında hazırladığı tebliğnamede yedek hakimlerin karar müzakeresine katılması ve karar duruşmasının tutanağına duruşmada hazır bulunan sanık, avukat ve katılanların isimlerinin yazılmaması nedeniyle bütün sanıklar için bozma kararı verilmesi istendi.

Haberin Devamı

Başsavcılık ayrıca bazı sanıklara iddianamede yöneltilmeyen suçlardan karar verilmesi, bazı sanıkların hazır ettikleri tanıkların mahkemece dinlenmemesi, aralarında Danıştay saldırganı Alparslan Arslan'ın da olduğu bazı sanıklara daha önce verilen cezalardan yüksek cezalar verilerek "kazanılmaş hakların korunmaması", Yalçın Küçük'ün avukatının karar duruşmasında hazır bulunmaması ve Genelkurkmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un son sözü sorulmadan karar verilmesinin de usule aykırı olduğu ve bu sanıklar yönünden kararın bozulması gerektiği belirtildi.

Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Samancı tarafından hazırlanan ve bugün UYAP'a yüklenen 91 sayfalık tebliğnamede İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği mahkumiyet kararlarının usulden bozulması istendi. Samancı, bütün sanıklar için 2 konuda, bazı sanıklar yönünden de 5 konuda usul hükümlerine aykırı davranıldığını belirtti.

Haberin Devamı

Tebliğnamede bozma gerekçeleri özetle şöyle anlatıldı:

Yedek hakimler

Müzakerelerin gizli olması ve ancak hükme katılacak hâkimlerin müzakereye iştirak etmesi zorunlu olduğundan bu hâkimlerden başka kişiler (Cumhuriyet savcısı, katip, avukat ve mahkemenin diğer

hâkimleri) müzakerede bulunamayacaktır. Müzakereye, kararı verecek hâkimlerden başkasının katılamamasının nedeni, hükmü verecek hâkimlerin etkilenmesini engellemektir. Müzakere sürecince hâkimler, görüşlerini açıklar. Bu aşamada sadece görüşler izhar edilir, kat’iyet ve bağlayıcılık ifade etmez. Karara katılacak hâkimlerin dışında hükme katılamayacak kişilerin müzakereye iştiraki ve görüş açıklayarak hâkimleri etkilemesi mümkün değildir.

Somut olay incelendiğinde; mahkemenin hükmün tesisi için 21 Haziran

2013 tarihli duruşmada müzakereye çekildiği ve hüküm tarihi olan 5 Ağustos 2013 tarihine kadar açıklanan hükmün müzakere edildiği, bu aşamaya kadar Yasaya aykırılık bulunmamakta birlikte, 5 Ağustos 2013 günü hükmü tefhim etmek için mahkeme başkan ve üyeleri yanında ayrıca mahkemenin yedek üyeleri olan hakimler Fatih Mehmet Uslu ve Nihat Topal’ında katılımıyla toplandıkları ve bu hususu zabta geçirerek duruşmaya başladıkları anlaşılmaktadır. Keza bu durum hükmün açıklandığı 5 Ağustos 2013 tarihli duruşmanın kaydının bulunduğu ve mahkemesinden getirtilen görüntülerden de anlaşılmakta olup bunun dışında ayrıca duruşma tutanağının aksine mahkemenin üçüncü yedek üye hâkimi Ercan Fırat’ın da heyete dahil olduğu görülmüştür.

Haberin Devamı

Tüm bu açıklamaların ışığında; mahkeme yedek üye hâkimlerinin müzakere sürecinde hükmü açıklayacak mahkeme heyetinin yanında bulunup, müzakereye aktif olarak da katılmaları suretiyle Ceza Muhakemesi Kanunu'na aykırı davranılmıştır.

Tutanakta isimlerin olmaması

Hükmün açıklandığı 5 Ağustos 2013 tarihli duruşma tutanağına oturuma katılan sanıklar, müdafileri ve katılanlar ile vekillerinin ad ve soyadlarının yazılmaması suretiyle Ceza Muhakemesi Kanunu'na aykırı davranılmıştır.

İddianamede olmayan suçlardan mahkumiyet

Başsavcılık bazı sanıklar hakkında iddianamede yöneltilmeyen suçlardan dolayı mahkumiyet ve beraat kararlarını verilmesini de “davasız yargılama olmaz” ilkesi uyarınca bozma gerekçeleri arasında saydı.

Haberin Devamı

Veli Küçük'ün "örgüt lideri" sıfatıyla Sami Hoştan, Emin Caner Yiğit ve Levent Temiz'in “ruhsatsız silah taşımak” suçlarından sorumlu tutularak verilen cezaların bozulması gerektiği belirtildi. Ayrıca Doğu Perinçek ve Fikri Karadağ'ın aynı şekilde örgüt lideri sıfatıyla

3 sanığın “ruhsatsız silah taşımak” suçlarından sorumlu tutularak cezalandırılmalarının hukuka aykırı olduğu savunuldu. Tebliğnamede Kemal Alemdaroğlu'nun da örgüt lideri sıfatıyla Ümit Sayın’ın, “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” eyleminden sorumlu tutularak ceza verilmesinin hatalı olduğu kaydedildi.

Başsavcılık sanıklar Fatma Cengiz, Halil Kemal Güriz, Mustafa Balbay, Kemal Aydın, Ergün Poyraz, Zekeriya Öztürk, Hayrettin Ertekin, Boğaç Kağan Murathan, Tekin İrşi, Bora Ballı, Bayram Demir, Seyhun Zaim, Levent Ersöz, Oktay Yıldırım, Adnan Akfırat İsmail Sağır'a da iddianamede yöneltilmeyen çeşitli suçlardan cezalar verilmesini hatalı buldu.

Haberin Devamı

Levent Ersöz ve Bedri Gültekin hakkında da iddianamede yer almayan suçlardan beraat kararı verilmesi yasaya aykırı bulundu.

Hazır edilen tanıkların dinlenmemesi

Tebliğnamede sanık ve avukatının duruşma salonuna getirdiği ve dinlenmesini talep ettiği tanığın mutlak surette dinlenmesi gerektiği ve bu talebin reddi imkânı bulunmadığına dikkat çekilerek İlker Başbuğ ve Hurşit Tolon'un avukatlarının hazır bulundunduğu eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner, Metin Ataç, Aydoğan Babaoğlu, Atilla Işık, Sema Kendirci, Selda Kalay Tosun, Ahmet Büyükburç, Arif Cengiz, Sadık Uçar, Mehmet Hatipoğlu’nun, Dursun Çiçek'in avukatının hazır bulundurduğu Yalçın Çakıcı’nın, Doğu Perinçek, Hikmet Çiçek, Mehmet Deniz Yıldırım, Emcet Olcaytu ve Hasan Atilla Uğur'un avukatının duruşma salonuna getirdiği Ünal Alkan ve Pakize Uğur'un, sanık Boğaç Kaan Murathan ve Tuncer Kılınç’ın daha önce ismini mahkemeye bildirdiği tanıklardan birinin dinlenmemesinin yasaya aykırı oludğu belirtildi.

Kazanılmış haklar

Tebliğnamede ayrıca Danıştay saldırganı sanık Alparslan Arslan hakkında daha önce Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada “ruhsatsız silah taşımak” suçundan 2 yıl hapis ve 450 TL para cezasına hükmedilmesine rağmen, sanığın kazanılmış hakkı gözetilmeden bu defa 3 yıl hapis ve 675 TL para cezası verilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtildi. Başsavcılık benzer durumdaki sanıklar Kenan Özay ve Selçuk Özkan haklarında da başka mahkemelerce verilmiş cezaların artırılmasının mümkün olmadığını kaydetti.

Karar oturumundaki eksiklikler

Başsavcılık, ayrıca kararın açıklandığı oturumda Yalçın Küçük'ün avukatının hazır bulundurulmamasının da bozma nedeni olduğunu ifade etti. Başsavcılık, sanıklara son sözlerinin verildiği duruşmaya, İlker Başbuğ’un sağlık nedenleri ile katılamadığı, avukatının, sanığın son sözlerinin alınması için süre talebinde bulunduğunu, Başbuğ'un da kararın açıklandığı oturumda hazır bulunmasına rağmen diyecekleri ve son sözü sorulmadan kararın açıklandığına dikkat çekti. Tebliğnamede ayrıca sanıklara son sözlerinin verildiği duruşmada hazır olan sanık Mehmet Sabuncu’nun avukatının hazır bulunmadığını, avukatı huzurunda esas hakkındaki son savunmasını yapacağını beyan etmesine ve avukatının kararın açıklandığı duruşmada hazır olmasına karşın son sözünün sorulmamasının bozma nedeni olduğunu kaydetti.

Ölen sanıklar arasında Hoştan yok

Başsavcılık tebliğnamesinde ayrıca karardan sonra ölen sanıklar Arif Doğan, Fatih Derdiyok, Hüseyin Görüm, Mehmet Koral, Muzaffer Tekin, Kemal Yavuz, Salih Kunter ve Ünal İnanç hakkındaki davaların düşürülmesi de istendi. Tebliğnamenin hafta başında tamamlanması nedeniyle önceki gün ölen Sami Hoştan'ın adı bu listede geçmedi.

DAVA SÜRECİ

Ümraniye'de 12 Haziran 2007'de gecekonduda ele geçirilen 27 el bombasıyla başlayan dava süreci, 6 yıl 2 ay sürdü. Kararını 5 Ağustos 2013'te açıklayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, davayı Silivri Cezaevinde oluşturulan duruşma salonunda görmüştü. Kararda, emekli Tuğgeneral Veli Küçük 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 99 yıl hapis, Tuncay Özkan "darbeye teşebbüs suçundan" ağırlaştırılmış müebbet ve diğer suçlardan 22 yıl 6 ay hapis, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ müebbet, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

Emekli Orgeneral Hurşit Tolon müebbet, Danıştay saldırısının faili Alpaslan Arslan iki kez ağırlaştırılmış müebbet, avukat Kemal Kerinçsiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştı. Mahkeme, CHP Milletvekilleri Mehmet Haberal'ı 12 yıl 6 ay, Mustafa Balbay'ı 34 yıl 8 ay, Sinan Aygün'ü 13 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum etmiş, diğer sanıklara da çeşitli cezalar verilmişti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 16 bin 600 sayfadan oluşan gerekçeli kararının taraflara tebliğinin ardından temyiz talebi üzerine dosya, Yargıtay Başsavcılığına gönderilmişti.