Gündem Hasan Pulur ustamızı sonsuzluğa uğurladık

Hasan Pulur ustamızı sonsuzluğa uğurladık

02.12.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türk basın camiasının usta kalemi Hasan Pulur dün son yolculuğuna çıktı. Hasan Abi, ailesi, gazeteciler, siyasetçiler, dostları ve okurlarının omuzlarında sevgi seli arasında toprağa verildi

Hasan Pulur ustamızı sonsuzluğa uğurladık

Türk basınının çınarı Milliyet yazarı Hasan Pulur’u dün son yolculuğuna uğurladık. ‘Olaylar ve İnsanlar’ adlı köşesiyle Türk halkının gönlünde taht kuran duayen gazeteci, Milliyet gazetesinden son kez meslektaşlarının omuzları üzerinde ayrıldı. Ardında yazılarını ve örnek olacak mesleki bir yaşam bırakan Pulur’u uğurlayanlar arasında çalıştığı gazetelerin sahipleri, siyasetçiler ve mesai arkadaşları vardı.

Haberin Devamı

Rahatsızlığı nedeniyle uzun süredir tedavi gördüğü hastanede geçtiğimiz pazar günü hayatını kaybeden duayen gazeteci Hasan Pulur’un (83) cenazesi, dün ilk olarak Ulus’taki evinin önüne getirildi. Hasan Pulur’u, ebedi istirahatgâhına, uzun yıllar yaşadığı evinden ailesi, yakınları ve komşuları uğurladı. Helallik alınıp dua edilirken oğlu Tevfik Bülent Pulur, gelini Cemile Pulur, torunları Lal, Su ve Cem Pulur da evinin önünde hazır bulundu.


Gazete önünde tören

Duayen gazetecinin naaşı vasiyeti üzerine yatılı okuduğu Kabataş Lisesi’nin önünden geçirilerek çalıştığı Milliyet gazetesine getirildi.

Pulur’un cenazesini yıllardır mesai harcadığı ve parçası olduğu gazetesinde çalışma arkadaşları ve meslektaşları karşıladı. Meslektaşlarının omzunda katafalka konulan Pulur’un naaşına çalışma arkadaşları tarafından karanfiller bırakıldı. Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören, CHP Milletvekili İlhan Kesici, eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan ile Hürriyet gazetesi yazarı Doğan Hızlan da gazetedeki törene katılan isimler arasındaydı.

Haberin Devamı

Hasan Pulur ustamızı sonsuzluğa uğurladık

Milliyet çalışanları, Hasan Abi’yi gazetenin önünden çiçeklerle uğurladı.

Bila: Toplumun vicdanıydı

Okunan duanın ardından Pulur’u anlatan bir konuşma yapan Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, şunları kaydetti:
“Çetin Altan’ın ardından, bugün yine büyük bir ustamızı, Milliyet’in ve Türk basınının çınar isimlerinden sevgili Hasan Pulur’u uğurlamak için toplanmış bulunuyoruz. Hasan Pulur, Türk basını ve Türk toplumunun vicdanı olmuş bir büyüğümüzdü. Bir yerde eleştirilecek olay olursa ‘Tam da Hasan Pulur’luk’ diye ifade edilirdi. Bu durum onun gerçekten de Türk toplumunun vicdanı olan bir kalem olduğunu gösteriyordu. Hasan Pulur, halkın içinde, halk için yazan, halk diliyle yazıp, konuşan bir büyüğümüzdü. Çok sade bir yazı dili vardı. Türkçeyi çok yalın kullanır ve her yazısında mutlaka bir ders olurdu. Biz o dersleri okuyarak, Pulur ustamızın yanında büyüdük. Pulur, rehberimiz ve hocamızdı. Özellikle kıssadan hisse yaklaşımıyla yazdığı, hafta sonuna denk gelen yazıları ayrıca önem taşır ve büyük dersler barındırırdı. Bir olay gerçekleştiğinde veya bir konuyu tartıştığında Pulur ustamız, hem yazısının ortasında, hem de hayatının ortasına mutlaka insanı koyardı. İnsan odaklı çalışan, insan odaklı yaşayan bir büyüğümüzdü. Fıkra yazarlığının en üst kademesine ulaşmış bir kalemdi. Pulur’un kaybı hem Türk basını, hem Milliyet için büyük kayıptır. Yeri kolay oldurulamayacak kalemlerimizdendi. Hepimiz çok üzgünüz. Ben Milliyet camiasına, Türk basınına, tüm Türkiye’ye başsağlığı diliyorum. Hasan Pulur’un ruhu şad, mekânı cennet olsun. Hepimizin başı sağ olsun.”
Hasan Pulur ustamızı sonsuzluğa uğurladık
Duayen gazeteci Hasan Pulur’un naaşı, uzun yıllar yaşadığı evinin önüne getirildi ve helallik alındı. Pulur ailesi, yakınları ve komşuları tarafından son yolculuğuna uğurlandı.
Kabataşlılardan duygusal veda
Yatılı okuduğu ve öldükten sonra son bir kez önünden geçmek için vasiyet bıraktığı Kabataş Erkek Lisesi öğrencileri ve mezunları da cenazede yerlerini aldı. “Kabataş’ın kalemini satmayanı Hasan Ağabey uğurlar olsun” yazılı pankart açan Kabataşlılar adına konuşan Cevat Ongun, “Sınıf arkadaşlarının halen unutamadığı usta kalem, Kabataş’ın sıralarına da aynı izi bırakacak kadar değerliydi. Biz onun yatılı okul günlerindeki anılarını dinleyerek büyüdük” dedi.
Öte yandan Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Pulur’un vefatı nedeniyle Milliyet gazetesine taziye ziyaretinde bulundu. Sabah saatlerinde Milliyet gazetesinin Çağlayan’daki merkez binasına gelen Doğan, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören ve Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila’yı ziyaret etti.
Ziyarete Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, Hürriyet Gazetesi yazarı Taha Akyol da katıldı. Doğan’ı, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören uğurladı.
‘Ona herkes saygı duyardı’
Türk basınının duayen isimlerinden gazetemizin yazarı Hasan Pulur, dün son yolculuğuna uğurlanırken, geride onlarca anı ile dostluk bıraktı. Pulur’u en yakın tanıyan isimlerin başında ise 60 yıllık gazetecilik geçmişi bulunan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi Seraceddin Zıddıoğlu geliyor. 1959’da Milliyet’te işe başlayan Zıddıoğlu, 1986’ya kadar önemli haberlere imza attı.

‘Tutkuyla bağlıydı’
“Hasan Ağabeyim” diye hitap ettiği Pulur’u anlatırken oldukça hüzünlenen Zıddıoğlu, “Ben, istihbarat servisinde muhabirlik yaparken, kendisiyle kısa süre mesai arkadaşlığı yapma fırsatım oldu. Gazeteciliğe büyük bir tutukuyla bağlıydı” dedi. Zıddıoğlu, 1980 darbesinden sonra kendisini tutuklanmaktan Hasan Pulur’un kurtardığını ise şöyle anlattı: “Kenan Evren, 1980 ihtilalinden sonra bir gün randevu alarak TGC’ye geldi. TGC yöneticileri ve bizler Evren’i karşıladık. Fakat herkesin içinde bir korku vardı. Ziyaret öncesi bize, ‘Soru sorulmayacak, konuşulanlar da yazılmayacak’ denilmişti. Biz gazeteciydik ve bu durumu hayretle karşılamıştık. Evren kürsüye çıktığında ‘Sizden bir ricam var. Burada bizbize konuşacağız. Buradaki konuşmalar yazılmayacak. Çünkü memleket çok kötü badireler atlattı’ dedi. Ben el kaldırdım. ‘Habercilik yapamıyoruz’ deyince, ‘Bu söylediklerin eskidendi’ dedi. Evren kürsüdeyken birkaç kez daha söz alıp gazetecilik yapma özgürlüğümüzün kısıtlandığını dile getirdim. Bu yaşananlar o dönem gazetenin sahibi olan Ercüment Karacan’ın kulağına gitmiş. Ercüment Bey akşamüstü beni görüp kızsa da, sonra durumu anlayınca yumuşamıştı. Bu toplantıdan birkaç hafta sonra Kenan Evren’in mahiyetinden önemli bir kişi Hasan Pulur’un yanına gidip, ‘Bu Seraceddin ne biçim adam’ diye şikayette bulunmuş. Bu kişi, ‘Seraceddin’i götüreceğiz’ deyince, Hasan Pulur, hemen karşı çıkarak, ‘Seraceddin yanlış iş yapmadı. Seraceddin, Evren ile tartışmayı basın özgürlüğü adına yaptı’ demiş. Bu sözler ve gösterdiği kararlı duruş sayesinde Hasan Ağabey beni tutuklanmaktan kurtardı. İhtilal döneminde bile herkesin saygı duyduğu, söyledikleri dikkate alınan bir meslek büyüğümüzdü...”
MERT İNAN İstanbul
Milliyet kültürü
Duayen ağabe-yimiz Hasan Pulur’u ebediyete uğurladık.

Haberin Devamı

Hasan Abi ile 70’lerde “çömezlik” yıllarımda tanıştım.
Müdürleri, yazarları “çok büyük adam” gördüğümüz yıllardı.
Değil konuşmak, kapılarının önünden geçmek bile zordu.
Ama bir Hasan Abi vardı ki, o başkaydı.
Odacıdan santralcıya, müdürden patrona herkesle sohbet eden bir yazar.
Yeni başlayan bir stajyer fikir danışsa, onu adam yerine koyar.
Konuşur, anlatır, görüşünü söyler, tecrübelerini aktarırdı.
*
Vefat ettiği gün, CHP lideri Kılıçdaroğlu hastaneyi ziyaret etti.
Sohbette sevgili Utku Çakırözer onunla ilgili anısını anlattı.
Hasan Pulur’un, köşesinde, onun gazeteciliğini övdüğünde ne kadar heyecanlandığını, onur duyduğunu söyledi.
60 yıllık arkadaşım, emekli elektronik astsubay Mehmet Aydın, Pulur’un 1988’de köşesinde yayımladığı mektubu Facebook’ta paylaştı.
Hasan Abi 80’lerde nikâhıma belediye otobüsü ile gelmiş ve yolda karşılaştığı bir hadiseyi köşesine taşımıştı.
Benim evlendiğimden de bahsederek.
Öz olarak o, toplumun her kesimine değinen bir yazardı.
Öğretmeni, işçisi, öğrencisi, esnafı, akademisyeni, siyasetçisi herkesin dert babası.
*
Hasan Abi ile ilgili çok anı var.
Benim unuttuğum birini, deneyimli siyaset editörümüz Mehmet Kaya hatırlattı.
Milliyet’ten ayrılıp Sabah’a giden bir arkadaşımız kazada yaşamını yitirmişti.
Zor durumdaki aile için kampanya başlatıldı. Para toplandı.
Yardımın aileye ulaştırılması konuşulurken, Hasan Abi arkadaşları çağırdı.
İki avuç parayı verdi.
Gittiği yerlerde topladığı para.
Neredeyse toplanan paranın yarısı kadar.
*
Hasan Pulur’la sohbetin başka bir tadı vardı.
Hele konu Fenerbahçe ise.
Rahmetli İslam Abi ve Hasan Abi’yle derbi konuşmak...
Önce Cağaloğlu, sonra Bağcılar’daki binanın bir geleneğiydi.
Galatasaraylıların bile tiryaki olduğu bir sohbet.
Pazartesi günleri ikisinden birinin odasına koşulur, ortak sevda Fenerbahçe konuşulur.
Diğer takımları tutan arkadaşlarla atışırdık saatlerce.
*
Kısacası, Hasan Pulur da İslam Çupi gibi, “Milliyet kültürü”nün hafızasıydı.
Yaklaşık 40 yıllık meslek yaşamımın yarısını geçirdiğim Milliyet’in.
Mesleğin kaliteleri birer birer kayboluyor.
Olaylar artıyor.
İnsanlar gidiyor.
Seni unutmayacağız Hasan Abi.

Ercüment Erkul