Gündem Kudüs barışın da savaşın da anahtarı

Kudüs barışın da savaşın da anahtarı

14.12.2017 - 01:30 | Son Güncellenme:

Hz. İsa’nın gömülüp buradan göğe yükseldiğine inanılan Kıyamet Kilisesi’nin 1187’den bu yana anahtarını koruyan Müslüman ailenin temsilcisi Adeeb Joudeh, Trump’ın Kudüs’ü başkent olarak tanımasına ‘felaket’ dedi ve “Bizim mesajımız liderlere; onlara diyoruz ki: Allah’tan korkun” dedi

Kudüs barışın da savaşın da anahtarı

Kıyamet Kilisesi’nin anahtarını korumakla sorumlu olan Müslüman ailenin üyesi Adeeb Joudeh ve kilisenin kapı açma kapama sorumlusu olan Wajeh Nuseibeh “Kudüs; barışın peşinde dünü bugünü yarını” etkinliği için geldikleri Anraka’da muhabirimiz Kıvanç El’e konuştu.

Haberin Devamı

Kudüs’te Hıristiyanların önemli kiliselerinden olan Kıyamet Kilisesi’nin 1187’den bu yana anahtarını koruyan Müslüman ailenin temsilcisi Adeeb Joudeh, “Trump’ın açıklaması tam bir felaket. Dördüncü intifada başlatılmış oldu. Kudüs barışın da savaşın da anahtarıdır. Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudilerin beraber yaşama simgesi Kudüs’tür. Hz. Ömer döneminden beri bu böyledir. Tüm dünyanın bizimle beraber olduğunu biliyoruz. Bizim mesajımız liderlere; onlara diyoruz ki: Allah’tan korkun” dedi.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Konferans Salonu’nda “Kudüs; barışın peşinde dünü bugünü yarını” etkinliği düzenlendi. Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu’nun açılışını yaptığı etkinliğe Kudüs’teki Kıyamet Kilisesi’nin anahtarını 1187’den bu yana elinde bulunduran Müslüman aile ile Kilise kapısını açma ve kapamakla sorumlu Müslüman aileler de katıldı.

Haberin Devamı

Kıyamet Kilisesi’nin anahtarını korumakla sorumlu olan Adeeb Joudeh, ABD’nin aldığı karara ilişkin, “Trump’un açıklaması tam bir felaket. İşgal altında yaşıyoruz, zulüm yaşanıyor. Bu anahtar bizim ailemize verilmiş değildir, bize onur ve simge değildir, Müslümanların elinde olması Müslümanlara yönelik bir onur ve simgedir. Verilen karar çok kötü oldu, dördüncü intifada başlatılmış oldu. Kudüs barışın da savaşın da anahtarıdır. Savaşın da barışın da odağı Kudüs’tür. İslam, Hıristiyanların beraber yaşama simgesi Kudüs’tür. Hz. Ömer döneminden beri bu böyledir” dedi.

Tüm dünyanın Filistinlilerle beraber olduğunu bildiklerini kaydeden Joudeh, “Bizim mesajımız liderlere; onlara diyoruz ki; Allah’tan korkun. Bugün liderlik pozisyonundasınız yarın Allah’ın arşı önünde olacaksınız” diye konuştu. Mescid’i Aksa’nın şerifliğini yapan aile olmaktan onur ve gurur duyduklarını ifade eden Joudeh, “En son rahmetli babam anahtarı bize teslim etti. Anahtarı bize veren Müslüman komutanı Selahaddin Eyyübi’dir. 1187 yılında. Yaklaşık 850 yıldır bu anahtarı koruyoruz ve kiliseyi koruyoruz. Barışı da koruyoruz. Aile olarak 150 tane ferman bulundu İstanbul’da. Bize verilen onurlu görev hakkında fermanlar çıkarılmıştı. Anahtarı bize verdiler, ileriki seneler mezhepler arasında sorun çıkmasın diye ve kutsal yeri korumak için” dedi.

Haberin Devamı

‘Karar çöpe atılmalı’

Kilisenin kapı açma kapama sorumlusu olan Wajeh Nuseibeh de, “Eski asırlardan beri bu görevi ailemiz üstlendi. Babadan oğula geçiyor. Kilise kapısı açılması veya kapatılması bizim aileden biri olmadan yapılamaz. Biz yoksak da başka bir Müslüman’ı görevlendiriyoruz. Bize üç tane görev verilmiş; temizlik, gelen üst kademeli misafirleri ağırlama ve kutsal damgayı taşımak. Trump’un kararının hiçbir anlamı yok. Kudüs’e kim hükmedecek kim yerleşecek olanın karar sahibi Trump değildir. Hatta BM’nin bile bu kararı verme yetkisi yok. İmzalanan bu karar çöpe atılmalıdır” diye konuştu.

Kendimize bakmamız gerekiyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanvekili Bilal Erdoğan da etkinlikte, “Eğer bugün medeniyetleri konuşuyorsak, İslam medeniyetinin çekildiği, batı medeniyetinin yükseldiği bölgelerde hep zulmün kanın, göz yaşının olduğunu görüyoruz. 401 yıl boyunca Osmanlı döneminde bütün dinlerin huzur içinde yaşadığı, kimsenin dilinden, dininden dolayı baskı görmediği bir dönemin akabinde dünyaya medeniyet insan hakları, demokrasi, özgürlük vaadiyle hükmetmeye çalışan Batı uygarlığı maalesef Kudüs’e de kan, gözyaşı getirdi. Biz İslam medeniyeti olarak yeterince zilleti görmedik mi? Ne zaman yeniden ecdadın huzur ortamını tesis ettiği izzete ulaşabileceğiz. Biraz da bizim kendimize dönüp bakmamız gerekiyor” dedi.

Haberin Devamı

İnsanlık öldürülüyor

Etkinliğe katılan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu şu açıklamalarda bulundu:

“Ülkemizin her platformda dile getirdiği gibi, Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak ilan edilmesi, bizim kırmızı çizgimiz olduğu gibi, Doğu Kudüs’ün Filistin’in Başkenti olarak ilan edilmesi Dünya Barışı için olmazsa olmazımızdır. Buradan bir kez daha ilan ediyoruz ki bırakın Kudüs’ün Başkent olarak tanınmasını, İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilerek 1967 öncesi sınırlarına dönmemesi halinde dünyada huzur ve istikrar olmayacaktır. Bugün Kudüs’te, Filistin’de Müslüman kardeşlerimizin bedenine yönelen her kurşun, sadece İslam’a inananları hedef almamaktadır. Orada insanlık öldürülmektedir, insanlığın vicdanı katledilmektedir. İnsanlığın katili işgal ve terör devletinden bunun hesabını bütün insanlık soracaktır.” TİKA Başkanı Serdar Çam da, “6 Aralık, üzüleceğimiz değil sevineceğimiz sürecin başlangıcıdır” dedi.

Haberin Devamı