12'ye 5 var: 5-2

FENERBAHÇE, 12. OYUNCUSUNA KADIKÖY'DEKİ İLK ZİYAFETİNİ BEŞ GOLLE VERDİ 90 dakika İşte tam da bu sebeplerden hiç maç yazasım yoktu. Yoktu ama, Alex denen büyücü sinirimi alıp götürdü. Ağzımı açık bırakarak. Önümüzdeki taraftarlar da sevinmekten çok hayretle açık ağızlarına götürüyordu ellerini. 17'de bir basketçi kadar zıpladı. Çok yüksekte topla buluştu baş aşağı. Ve sert şandel vurdu sağıyla. Bunun adı röveşata değil. Röveşata insanların yapabileceği bir iştir. Ve sorun dolu Fenerbahçe'yi ayağa kaldırdı. Sorunun artık dizilişle alakasının olmadığı açık olan Sarı-Lacivertliler'i. Sorunun bir sistem kurulamaması oluşunu artık belli olduğu... Eğer 10 milyon pound verilmesi düşünülen Anelka, Juventuslu Appiah ve Luciano dışında tamamı milli bir kadro ne yapsa başka bir sorunla karşılaşıyorsa düşünme vaktidir. Dün 3 üst düzey çapayla Fenerbahçe durmadan ve 5 kişilik kontrlar yedi. 13'te bunlardan birinde Kais'den yedikleri gol dışında hasar almadılarsa, bunu tamamen Serkan'ın akıl dışı süratine borçlular. Ve bunları en azından Beasley ve Farfan'a sahip PSV'ye verirseniz kevgire dönersiniz. İkinci yarıda Samsun'nun fizik düşüşü ve Selçuk'un ön alana yaklaşarak boşluk tıkaması, kontr risklerini azalttı. Yok etmedi ama. Ve Fenerbahçe daha baskın, daha iyi paslı oldu. Çünkü artık Appiah rahatlamıştı. Ama rakip Samsun'du, PSV değil. 49'da Anelka ender gollük paslarından birini Ümit'ten alınca işini yaptı. 2-1. 71'de Aurelio'nun pasında Nobre 3'ledi. Sonra Selçuk ve Appiah oyundan çıktı ve Samsun ayağa kalktı. 89'da Serkan Aykut'un golü de işte bu boşluktan doğdu. Ama Alex hâlâ sahadaydı. Ve farkı yeniden 2'ye çıkardı.Sonra Semih, Mehmet Yozgatlı'nın direkten iki kez seken topunu tamamladı: 5 - 2 Normal şartlarda kapısında "Görevliler dışında kimse giremez", "Çalışırken baretiniz takınız" yazması ve yüksek çitlerle çevrilmesi gereken bir yerde dün binlerce insanla birlikte maç seyrettik. 1 kapı ve 2 turnikeden binlerce insanla birlikte 1 saate yakın bekleyerek girebildik içeri. Alt alta, üst üste. Fenerbahçe seyircisi milyarlarca TL vermiş, bir maç için yüz milyon ödemişti. Biz de görev yapmak için ordaydık. Ama giremiyoruk 100 kişi kapasiteye indirilmiş yerimize. Stat kapasitesi büyüyor, ama basın tribünü küçülüp bir işkence alanına dönüşüyordu. Ne diyeyim, bu stadın bu tribününe seyirci alınmasına izin veren, vilayete, federasyona, bu basın tribününe razı olan TSYD'ye ve hiçbir tepki koymadan kucağında bilgisayarıyla (elektrik olmadığı için ne kadar dayanacağını bilmeden) kalasların altında yazı yazmaya çalışan bizlere Allah akıl fikir versin. Aslında kapatıp, çıkıp sayfayı boş çıkarmak var, ama işte görev. Umarım bir gün gelecek, sadece basın mensupları değil, taraftar da kendilerini yolunacak kaz gibi görenlere isyan edecek. Umuyorum. Fenerbahçe'nin Brezilyalı yıldızı dün ortaya koyduğu futbolun dışında Samsunspor'a attığı beraberlik golüyle Şükrü Saracoğlu Stadı'nı dolduran taraftarlara şapka çıkarttı. Alex'in, muhteşem röveşatası uzun süre akıllardan silinmeyecek güzellikteydi. Appiah ise "Seyirci çok fantastikti. Böyle bir taraftar şimdiye kadar görmedim. İlk 20 dakika hariç çok iyi oynadık" dedi. O ne goldü! MAÇIN YILDIZI Hiç kuşkusuz tüm açıkları kapatan adam. Serkan özellikle ilk yarıda savunmanın arkasına sarkan tüm Samsunlulara yetişti. 5 metre arkada olsa da. Muhteşem bir tıpa, yıldırıcı bir rakipti. Alex bize belki muhteşem rüyalar gösterdi ama puan hanesini dolduran Appiah ile birlikte Serkan'dı. Serkan MAÇIN HAKEMİ Söylenecek çok fazla bir şey yok. Belki her kararını tartışabilirsiniz, ama Bülent Demirlek çok uzun zamandan bu yana hep olduğu gibi standardını bozmadan maçı yönetti. O hiç tartışmasız ligin iyi hakemlerinden biri. Alex'in ikinci golündeki kararı da bunun kanıtı. İyi yönetti