Düzce Hakan Zengin, “Mdf Üretiminde Avrupa Birincisi Dünya İkincisiyiz”

Hakan Zengin, “Mdf Üretiminde Avrupa Birincisi Dünya İkincisiyiz”

21.10.2017 - 09:33 | Son Güncellenme:

.

Hakan Zengin, “Mdf Üretiminde Avrupa Birincisi Dünya İkincisiyiz”

4. Uluslararası Mobilya ve Dekorasyon Kongresinde konuşan Divapan Genel Müdürü Hakan Zengin, Türkiye’nin MDF üretiminde Avrupa 1.’si, dünya 2.’si olduğunu yonga levha üretiminde ise Avrupa 3.’sü dünya 5.’si olduğunu söyledi.
Divapan Entegrenin ana sponsoru olduğu Düzce Üniversitesi koordinesinde gerçekleştirilen 4. Uluslararası Mobilya ve Dekorasyon Kongresinde konuşan Divapan Genel Müdürü Hakan Zengin, yonga ve lif levha ile ağaç ürünleri sektörünün 2023 ihracat hedefinin 8 milyar dolar olduğunu söyledi.
Zengin, “Takribi 400 bin kişiye doğrudan olmak üzere toplam 1 milyon kişiye istihdam sağlayan sektörümüzün büyüklüğü 14 milyar dolar civarındadır. 2023 yılı hedefi ise 25 milyar dolar rakamını yakalamaktır. Sektörün 2016 yılı ihracatı 3 milyar dolar olup, 2023 hedefi ise 8 milyar dolardır. Bu sektörün iki önemli alt sektörü bulunmaktadır. Birincisi mobilya ve dekorasyon sektörü, ikincisi ise mobilya sektörünün yarı mamul ihtiyacını karşılayan yonga ve lif levha ile ağaç ürünleri sektörüdür. Ülkemizde yonga ve lif levha sektöründe, son yıllarda artan yatırımlarla dünya standartlarında ileri teknolojiyle üretim yapan tesisler kurulmuş ve dünyada söz sahibi bir kapasite ve üretim teknolojisine ulaşmıştır. Sektörümüz; Lif levha(MDF) üretiminde Avrupa´da 1.’si, Dünya´da 2.’si, Yonga levha üretiminde ise Avrupa´da 3.’sü, Dünya´da 5.’si” dedi.

“İstihdama önemli katkı”
Hakan Zengin, sektörde 30 farklı lokasyonda toplam 23 şirketin üretim yaptığını işaret ederek “Türkiye’de üretim gerçekleştiren tüm şirketler Yonga-Lif Levha Sanayicileri Derneği altında toplanmış bulunmaktadır. Sektörün toplam kurulu kapasitesi 12 milyon 133 bin 120 m3/yıl’dır. Sektörümüzün ana sorunu odun hammaddesi temini ve fiyatıdır. Sektörümüz dünyanın en pahalı odununu kullanmakta olup, toplam odun hammaddesi ihtiyacının yüzde 30-35 ini ithal odun ve odun yongası ile karşılamaktadır. İnce ve düşük değerdeki endüstriyel odunu kullanan, alt sanayi sektörümüz ormanlarımızın bakımı ve Orman Genel Müdürlüğünün satışları açısından son derece önemlidir. Bu nedenlerle, ülkemizde odun hammaddesi üretiminin sektörün ihtiyacını karşılayacak miktarda arttırılması ve uluslararası rekabete imkan verecek fiyat seviyesine getirilmesi gerekmektedir. Ağaç ve orman ürünleri sektörü; ülkemiz için en önemli problem olarak gözüken işsizliğe önemli bir katkı sağlamaktadır. Hükümetimizin hedef olarak koyduğu 2023 yılında ise istihdam rakamı ikiye katlanacaktır. Yine ülkemiz açısından en önemli problem olarak karşımıza çıkan cari açığın 1 milyar dolar azaltılması ile de önemli bir desteği olacaktır. Sektörün 2023 yılı ihracat hedefi ise 8 milyar dolardır. Sektör ormandan başlayıp, nihai bitmiş ürün olan mobilyaya dönüşümü ile katma değeri en yüksek sektördür. Yüksek katma değerli olması nedeniyle ülkemiz ekonomik hedeflerine ulaşmasında, cari açığı azaltmasında katkısı inkâr edilemeyecek kadar önemlidir” ifadelerinde bulundu.

“Türkiye’nin Avrupa ve komşu ülkelerin mobilya üssü”
Zengin, uluslararası pazarlarda söz sahibi olmaları için odun ve tomruk satın alma maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini belirterek “Avrupa’da mobilya sektörü, istihdam ağırlıklı bir sektör olduğu için yavaş yavaş doğuya kaymaktadır. Bu gelişmeler olurken, Türkiye’nin Avrupa ve komşu ülkelerin mobilya üssü olması, Almanya ve İtalya gibi 30 milyar dolarlık cirolara ulaşması mümkün iken, mobilyanın ana girdisi olan levha üretiminde kullanılan odun hammaddesinin Avrupa fiyatlarının iki misli pahalı olması nedeniyle maalesef, bu coğrafi avantajını değerlendirememiş ve Avrupa pazarını Polonya, Romanya gibi ülkelere kaptırmıştır. Türkiye 2013 yılında, 2 milyar dolara yakın mobilya ihracatı gerçekleştirirken, Polonya’nın ihracatı ise 7 milyar dolar olmuştur. Türkiye coğrafyasına baktığımızda, orman kaynaklarının yetersizliği nedeniyle levha ve mobilya ithalatçısı olmak zorunda olan ve coğrafi, kültürel ve tarihsel bağlarımızın bulunduğu İran, Irak, Suriye, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Türkmenistan, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde potansiyel pazarlarda sektörümüz daha kolay rekabet edebilecek ve hedeflerine ulaşabilecektir. Diğer yandan Balkan ülkeleri, BDT ve Türki Cumhuriyet’leri gibi, odun hammaddesi olan, ancak teknolojik yatırımları olmayan ve üretim potansiyellerinin ve tüketimlerinin artacağını bildiğimiz bu ülkelere komşu olmamız sektörün geleceği açısından olumlu bir gerçektir. Sonuç olarak, Ağaç ve orman ürünleri sektörünün uluslararası pazarlarda söz sahibi olması ve rekabet edebilmesi için; odun ve tomruk satın alma maliyetlerinin düşürülmesi gerekmektedir” ifadelerinde bulundu.