En sıradan şeyler için bile muhakkak bir kullanma kılavuzu icat etmişler. Gül kokulu yüz kremi; efendim yüzünüze şöyle sürün, şu vakit kullanın, aman da gözünüze temas ettirmeyin.. Söz konusu kendi hayatımız olduğunda ise bodoslama gidiyoruz; olduğu kadar olmadığı kader. Sonra gelsin coşmalar, abartmalar, gitsin hayal kırıklıkları, depresyonlar.

Her ne kadar elimizde adım adım takip edip uygulayabileceğimiz bir çizelge olmasa da, temel bakış açımızı doğru oturtursak hayatı en verimli ve keyifli şekilde yaşamak hepimiz için mümkün. Bu bakış açısını bir cümle ile özetlemek gerekirse, "Hayat bir yolculuk" derim. Bu gerçeği benimsemek; kendimizi değerlendirirken ve etrafımızda gelişen olayları yargılarken bize ışık tutar, anlamlandıramıyorum dediğimiz girdaplardan çıkmamızı sağlar.

Haberin Devamı

Sevgilinden ayrılabilirsin, çocukların evden ayrılıp yeni bir hayat kurabilir, babanı kaybedebilirsin, arkadaşlarınla fikir ayrılığına düşebilirsin, boşanabilirsin ve daha pek çok sebep. Gönül koymak kolay, gönül koyup da mutlu olmak zor. Hayat akarken etrafımızın ve ilişkilerimizin aynı kalmasını beklemek hiç gerçekçi değil. Herkes kendi hayatının başrol oyuncusu, kendi yolculuğunda ilerliyor. Yanımızda olanlar için şükretmek, bize eşlik edenlerin kıymetini bilmek, hayatımızda rolü bitenleri saygıyla uğurlamak.. Hayatı olduğu gibi kabul etmek, bencillikten uzak, geniş düşünmek.. Kendimizi de teraziye koymak, değişen yönlerimizi kabul etmek..

Tutkuyla istediğin bir hayat olabilir, eşin seninle aynı heveste değil diye onu garipseyebilir misin? Nasıl ki sen daha çok borca girip daha iyi bir ev satın almak istiyorsan; o da daha az biriktirip daha çok seyahat etmek isteyemez mi? Kendi isteğine duyduğun heyecan ve o mutlaka istiyorum hissiyatı senin için ne kadar mantıklı ve karşı koyulamaz bir gerçekse, eşinin istekleri de kendi rasyonalitesinde aynı derecede saygıyı hak etmiyor mu? Senin gibi düşünmeyen herkes aptal ya da eksik mi düşünüyor? Yoksa onların hayat denkleminde senin önemsemediğin farklı bir element mi var? Eşinin ısrarcı, laftan anlamaz diye değerlendirdiğin katı tavrı aslında senin sergilediğin davranışın aynısı değil mi?

Haberin Devamı

Herkes kendi dünyasında yaşıyor, kabul. Ancak dünya bizden bağımsız dönüyor. Tüm olayları kendi penceresinden değerlendiren, objektif düşünme kabiliyetini kaybeder. Yağmur yağıyorsa, sen arabayı yıkattın diye yağmıyor. Trafik senin acelen olduğu için sıkışmadı. Çocuğun sana inat olsun diye o kişi ile evlenmiyor. Arkadaşların sırf sana gıcıklık olsun diye hareket etmiyor; kendilerine ait planları var.

Hayat denen bu yolculukta yanımızda olanların kıymetini bilelim ve onların da yaşama hakkına saygı duyalım. Eşin, komşun, çocuğun, arkadaşın, sevgilin.. Her biri senin için birer yol arkadaşı, ama aynı zamanda kendi isimleri ve senden öte sıfatları var. En doğru yol benim yolum diye diretmek yerine el ele tutuşmak ve orta yolu bulmak, kimi zaman da kendimize zarar vermemek adına vakitlice vedalaşıp ayrılmayı bilmek gerekir. Yaşanmışlıkları inkar etmeden, hak yemeden, her zaman sevgi ve saygıyla yad ederek.

Haberin Devamı

Güzel hayat güzel insanlarla yaşanır; önce siz bir adım atın, güzel olmayı seçin.

Sibel ŞENGÜL