Dünya Hollanda'dan skandal karar!

Hollanda'dan skandal karar!

22.02.2018 - 20:50 | Son Güncellenme:

Hollanda Parlamentosu, 1915 olaylarını sözde soykırım olarak kabul eden tasarıyı onayladı. Hollanda meclisi, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını destekleyen tasarıyı oylarken Hollanda hükümetinin "soykırım  kavramının kullanılması" konusunda hazırlattığı tavsiye raporunu da dikkate almadı.

Hollandadan skandal karar

Hollanda Parlamentosu, 1915 olayları ile ilgilli Ermeni iddialarını "soykırım" olarak tanıdı.

Hollanda Parlamentosu'nda, 1915 olaylarının tartışıldığı oturum sonrası koalisyon hükümetinde bulunan Hristiyan Birlik Partisi (CU) Milletvekili Joel Voordewind, iddiaların "Ermeni soykırımı" olarak tanınması için önerge sundu.

Haberin Devamı

Parlamento'da 3'e karşı 142 oyla kabul edilen önergeye sadece Türklerin kurduğu Denk Partisi karşı oy kullandı.

1915 olayları ile ilgili Ermenilerin iddialarının tanınması dışında, 24 Nisan'da Ermenistan'ın başkenti Erivan'da yapılan anma törenlerinde Hollanda'nın bakan düzeyinde temsil edilmesi de büyük çoğunlukla kabul edildi.

Hollanda hükümetinin konuyu "Ermeni soykırım sorunu" yerine "Ermeni soykırımı" olarak tanımlaması için yapılan oylamada ise teklif 60'a karşı 85 oyla reddedildi.

KARAR HÜKÜMET PROTOKOLÜNE UYMUYOR

Hükümet protokolüne göre, soykırımların tanınmasında, uluslararası mahkemelerin hükümleri, Birleşmiş Milletler'in (BM) bilimsel araştırma ve bulgularındaki açık ve net olan sonuçların yönlendirici olması gerekiyor. Hollanda'da hükümet, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu'nun (BMGK) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne göre hareket ediyor. Bu nedenle kararın hükümet açısından bir bağlayıcılığı bulunmuyor.

Haberin Devamı

Hollanda Dışişleri Bakanı Vekili Sigrid Kaag, oylama öncesinde komisyonda yaptığı konuşmada, "Hollanda hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bağlayıcı bir karar ya da Srebrenitsa olayında olduğu gibi uluslararası mahkeme tarafından verilen bir hüküm olduğu zaman soykırımdan bahsedebilir." ifadesini kullandı.

Hollanda hükümetinin, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddiaları konusunda itidalli davranılması gerektiği düşüncesinde olduğunu belirten Kaag, bunun Ermenistan ve Türkiye arasında bir sorun olduğunu dile getirdi. Kaag, "İki ülke birlikte çalışarak uzlaşmak için beraber adım atmalı ve yaşananları ortaya koymalı." dedi.

Hükümet protokolüne işaret eden Kaag, "Soykırımların tanınmasında, uluslararası mahkemelerin hükümleri, BM'nin bilimsel araştırma ve bulgularındaki açık ve net olan sonuçları Hollanda hükümeti için yönlendiricidir. Hükümet, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunun, Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne göre hareket ediyor." diye konuştu.

KENDİ HUKUKÇULARININ "SOYKIRIM" UYARISINI GÖZ ARDI ETTİ

Hollanda meclisi, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını destekleyen tasarıyı oylarken Hollanda hükümetinin "soykırım kavramının kullanılması" konusunda hazırlattığı tavsiye raporunu dikkate almadı.

Haberin Devamı

Hollanda meclisinin talebi üzerine Hollanda hükümeti, politikacıların genel anlamda ve terör örgütü DEAŞ'ın işlediği suçlar bağlamında "soykırım" terimini kullanıp kullanamayacaklarını irdelemek için bir yıl önce "Uluslararası Hukuk Dış Danışmanı" (EVA) ve "Uluslararası Konularda Tavsiye Komitesi" (CAVV) adlı komisyonlara rapor hazırlattı.

Ermeni iddiaları çerçevesinde karar alan parlamentoların örnek olarak belirtildiği raporda, tarihi olaylardan çok halihazırda devam olaylara yönelik değerlendirmelere yer verildi.

Hollanda meclisinin dikkate almadığı tavsiye raporunda, "yeterli delil bulunmaması durumunda itidalli davranılması gerektiği" vurgulandı.

Ayrıca "soykırım ya da insanlığa karşı suçun yasal boyutundan bahsin sadece bir hakim tarafından belirlenebileceğine yönelik açıklamaların dikkate alınması gerektiği" tavsiyesi de raporda yer aldı.

Haberin Devamı

"İTİDAL GEREKLİDİR"

Parlamentonun bağımsız bir duruş sergileyebileceği ancak uluslararası hukuka göre buna özel önem atfedilemeyeceği belirtilen raporda, "Parlamento, soykırım ya da insanlığa karşı suç işlendiğine veya işleniyor olduğuna dair hükümeti tutum almaya davet edebilir." ifadesine yer verildi.

Raporun sonuç ve tavsiyeler bölümünde de "Hükümetler ve parlamentolar, soykırım ya da insanlığa karşı suç konularında fikir beyan edebilseler de bu konularda itidal gereklidir. Yeterli, güvenilir ve kayıtlı gerçeklerin bulunmaması durumunda derinlemesine inceleme şarttır ve itidal tercih edilir." ifadesi yer aldı.

Raporda, ayrıca "Uluslararası ilişkilerde siyasi riskler" başlığı altındaki değerlendirmede, "soykırım" ya da "insanlığa karşı suç" terimlerinin kullanımının beraberinde siyasi riskler getireceği vurgulandı.

Bu terimlerin tek taraflı kullanımının Hollanda devletini "Batı-baskın söylem" içinde sorgulanır halde bırakabileceği, bunun da siyasi bakımdan etkili bir yaklaşım olmayacağı belirtildi.

Haberin Devamı

Raporda, devam eden olaylarla ilgili olarak, "Bu terimlerin kullanılması (ve yabancı bir hükümete yönelik suçlama), suçun önlenmesinde, örneğin bir BM barış gücü hatta uluslararası bir inceleme komitesi gönderilmesi için bile izin gerektiği durumda, ters etki yaratabilir." görüşüne yer verildi.

Yazarlar