Siyaset ‘İş yükünde AİHM ile yarışıyoruz’

‘İş yükünde AİHM ile yarışıyoruz’

26.04.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşunun 56. yıl dönümünde konuşan AYM Başkanı Arslan, ‘İş yükü konusunda adeta AİHM ile yarışıyoruz. AİHM’de 47 ülkeden toplam 55 bin başvuru var. Biz de ise 40 bine yakın başvuru var’ dedi

‘İş yükünde AİHM ile yarışıyoruz’

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, iş yükü konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ile yarıştıklarını belirterek, “AİHM önünde 47 ülkeden toplam 55 bin başvuru var. Biz de 40 bine yakın başvuru var. Bu da bizim önümüzdeki iş yükünü gösteriyor ama şikayetçi değiliz, çözmeye yönelik tedbirleri alıyoruz” dedi. FETÖ’den yargılanan gazeteciler Ahmet Altan ve Şahin Alpay’la ilgili ihlal kararında Anayasa Mahkemesi’nin kanun yolu incelemesi ve yerindelik denetimi yaptığı eleştirilerine sert yanıt veren Arslan, “Temel hak ve özgürlüklerin ihlal incelemesi, yerindelik denetimi olarak nitelendirilemez” dedi. Anayasa Mahkemesi kararlarının, yasama, yürütme ve idare yanında yargı organlarını da bağladığına vurgu yapan Arslan, mahkemenin Alpay’la ilgili ilk kararının uygulanmamasına örtülü biçimde atıf yaparak “Kararlarımızın uygulanmaması söz konusu olamaz” dedi.

Haberin Devamı

‘İş yükünde AİHM ile yarışıyoruz’

AYM Başkanı Arslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kapıda karşıladı.

Piramidin tepesinde

Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşunun 56. yıl dönümü dolayısıyla Yüce Divan salonunda tören düzenlendi. Arslan, konuşmasının büyük bölümünü 5. yılına giren bireysel başvuruya ayırdı. Arslan, Anayasa’nın üstünlüğü ilkesine göre Anayasa’nın, normlar piramidinin en tepesinde yer alan bağlayıcı kurallar bütünü olduğunu vurguladı. Üstün ve bağlayıcı kurallar bütünü olarak Anayasa’nın iki temel işlevi olduğunu belirten Arslan, birincisinin bireylerin temel hak ve özgürlüklerini güvenceye almak, diğerinin de bu amaçla devlet otoritesinin sınırlarını çizmek olduğunu ifade etti.

Arslan, toplum sözleşmesi olarak da nitelendirilen anayasaların bu iki işlevi gereği gibi yerine getirebilmeleri için her şeyden önce yargının, yasama ve yürütme karşısında bağımsız ve tarafsız olması gerektiğini kaydetti.

Haberin Devamı

İdeal bir yargı için ‘akıl, ahlak, adalet’

İhlal kararlarının büyük bir kısmının adil yargılanma hakkına ilişkin olduğunu, bu durumun bireysel başvurudan beklenen yararın sağlanması bakımından etkili bir yargı sisteminin ne kadar elzem olduğuna işaret ettiğini belirten Arslan, konuşmasının sonunda ideal bir yargı için akıl, ahlak ve adalet olmak üzere 3A olarak formüle edilebilecek etkili bir yargı düzeni kurulması gerektiğini söyledi.

‘Bireysel başvuru başlı başına değerli’

Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan, 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü sonrasında yargının karşı karşıya kaldığı tüm zorluk ve travmalara rağmen genelde yargı sisteminin özelde de bireysel başvuru sisteminin işlemesinin başlı başına değerli olduğunu vurgulayarak, “Hiç kuşkusuz, diğer kurumlarda olduğu gibi yargıda da hatalı kararlar verilebilir ancak bunlar yargı sistemi içinde düzeltilecektir, nitekim düzeltilmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

AYM’nin varlık nedeni

Yargının siyasetin de alanını oluşturan yasama ve yürütmeyle ilişkisinin hayati önem taşıdığını vurgulayan Arslan, yargı-siyaset ilişkisinin sağlıklı zeminde kurulması ve sürdürülmesinin bir yandan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanmasını, diğer yandan da yargının anayasal ve yasal sınırları içinde kalarak yerindelik denetimi ve yargısal aktivizmden kaçınmasını gerekli kıldığını anlattı. Türk Anayasa Mahkemesi’nin varlık nedeninin bireylerin hak ve özgürlüklerini korumak olduğunu dile getiren Arslan, bireysel başvurunun anayasa yargısında yeni bir dönemi başlattığını, Anayasa Mahkemesi’nin bu yeni dönemde temel hak ve özgürlükleri esas alan ve devleti yaşatmanın yolunun insanı yaşatmaktan geçtiğini savunan hak eksenli bir yaklaşımı benimsediğini ifade etti.

Aynı diyaloglar

Zühtü Arslan, “Bugün geldiğimiz noktada memnuniyetle ifade etmek isterim ki bireysel başvuru, anayasa koyucunun belirlediği istikamette özgürlükçü bir paradigmanın temel aracı haline gelmiştir. Mahkememiz, olağanüstü hal şartlarında da hak eksenli yaklaşımla kararlar vermeye devam etmiş ve olağanüstü halin getirdiği aşırı başvuru sayısını da yönetilebilir bir düzeye çekmiştir” diye konuştu.

Haberin Devamı

‘İş yükünde AİHM ile yarışıyoruz’

“Bu noktada bir parantez açarak yargıdaki iş yükü üzerine gözlemimi aktarmak istiyorum” diyen Arslan, şöyle devam etti: “Benim rahmetli babam Yozgat’ın Sorgun ilçesinde ayakkabıcılık ile uğraşırdı. Ben de küçükken 70’li yıllarda dükkana giderdim ve sık sık esnafların konuşmasına şahit olurdum. Orada birbirlerine ilk sordukları soru hatırladığım kadarıyla işler nasıl şeklindeydi. Ve genellikle de cevaplar pek gelen giden yok işler iyi değil şeklindeydi. Aradan yıllar geçti. 6 yıl önce Anayasa Mahkemesi’nde göreve başladım ve hakimler bir araya geldiğinde aynı diyaloğun yaşandığını gözlemledim. İki farklı mahkemeden hakim bir araya gelince hepimizin bildiği gibi iş yükünüz nasıl, dosya sayısı nasıl şeklinde oluyor. Aslında cevap da değişmiyor. Fakat farklı gerekçeyle değişmiyor. Kötü, çok sayıda dosya var, çok sayıda başvuru var şeklinde oluyor.”

‘103 bin başvuru sonuçlandırıldı’

AYM Başkanı Arslan, Anayasa Mahkemesi’nin 20 Haziran 2017 öncü kararında ilk kez olağanüstü dönemlerde bireysel başvuru hukukunun temel parametrelerini belirlediğini, bu ilkeleri daha sonra tutuklu hakim ve savcılar, gazeteciler ve diğer meslek gruplarıyla ilgili başvurularda geliştirerek öncü kararlarını önemli ölçüde tamamladığını anlattı. Başvuru sayısının geçen yıl bu zamanlar 100 bini aştığını anımsatan Arslan, “15 Temmuz sonrasında olağanüstü bir çabayla yaklaşık 120 bin başvurudan 103 bin kadarını sonuçlandırmıştır. Böylece olağanüstü hal döneminde şu ana kadar yapılan başvuruların yüzde 86’sı karara bağlanmıştır. Halihazırda mahkememizin önünde 39 bin 342 başvuru bulunmakta olup bunların 9 bin kadarı olağanüstü dönem tedbirlerine ilişkindir” dedi.

20 ülkenin AYM başkanları geldi

- Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan yardımcıları Bekir Bozdağ ve Fikri Işık, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, eski TBMM başkanları Bülent Arınç ve Cemil Çiçek, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile yargı mensupları, Venedik Komisyonu Başkanı Gianni Buquicchio, 20 ülkeden Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyeleri katıldı.

- Törene katılanları Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan kapıda karşıladı.

- Erdoğan, salona girişinde Kılıçdaroğlu ile de tokalaşırken, Erdoğan’dan önce salondaki yerini alan Kılıçdaroğlu da protokoldeki herkesle tek tek tokalaştı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Erdoğan gelmeden önce bir süre Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile ayak üstü sohbet etti.

- Törenin ardından AYM Başkanı Arslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı makamında bir süre ağırladı.

“Esasen işin ilginç yanı bu diyaloglar uluslararası alanda da gerçekleşiyor. Farklı ülkelerin hakimleri de bir araya geldiğinde benzer konuşmalar yapılıyor. Nitekim dün Kore Anayasa Mahkemesi’nden yargıç Lee ile konuşmamızda otomatik olarak sorular iş yükü üzerine oldu. Kendisinde durumunuz nasıl diye sorduğumda ‘Kötü, yıllık 2 bin 500 başvuru var’ dedi. Ben de, ‘sizin yıllık başvuru sayınız bizim aylık başvuru sayımız kadar bile yok’ dedim. Bunu duyunca kendisi şoke oldu. Bu durumda bizim mahkemenin hakikaten ne kadar ağır olduğunu gösteriyor. Tabii burada Yargıtay Başkanımız var. Yargıtay’ın iş yükü ile karşılaştırılmayacak bir durumda ama Anayasa Mahkemesi’nin kapasitesi dikkate alındığında 40 bine yakın başvuru çok ciddi bir rakam. Bunu şikayet olsun diye dile getirmiyorum. Biz bu iş yükü ile mücadele ediyoruz. Hafifletmeye yönelik tedbirleri aldık, almaya devam ediyoruz ve yeni tekniklerle başvuru sayısını çok daha aşağı noktalara çekeceğiz. Bu konuda adeta AİHM ile yarışıyoruz. Gelirken baktım. AİHM’de 47 ülkeden toplam 55 bin başvuru var. Biz de ise 40 bine yakın başvuru var. Bu da bizim önümüzdeki iş yükünü gösteriyor ama dediğim gibi bundan şikayetçi değiliz, çözmeye yönelik tedbirleri alıyoruz.”

Haberin Devamı