Ekonomi ‘İşi nasıl batırdım’ terapisi

‘İşi nasıl batırdım’ terapisi

23.03.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

.

‘İşi nasıl batırdım’ terapisi

Güzel hayallerle başladıkları işlerinde iflas bayrağını çeken girişimcilerin hikayelerini anlattığı ‘İş Batırdım Geceleri’, dünyayla birlikte Türkiye’de de hızla yayılıyor.

Haberin Devamı

Kimi ABD’de kurduğu şirketi nasıl batırdığını, kimi babasından devraldığı markayı büyütmek isterken işlerin nasıl kötü gittiğini, kimi de ödül alan bir girişimciyken nasıl iflas ettiğini anlatıyor.

Hikayeleri dikkatle izleyen girişimcilerin yaşananları analiz eden sorularıyla ilerleyen toplantı, her girişimcinin ‘kulağına küpe olacak’ derslerin çıkarılmasıyla sona eriyor.

‘İş Batırdım Geceleri’, 2012’de Meksika’da 5 girişimcinin başlattığı bir hareketin adı. Halen 80 ülkede 252 kentte düzenli olarak organize edilen buluşmaları Türkiye’ye getiren ise İzmirli girişimci Banu Güsar. Güsar, “İşe dost sohbetiyle başladık. İlgi duyan insan sayısının hızla artmasıyla artık geniş salonlara taşındık” dedi. Güsar, bugüne kadar öykülerden başlıca 10 tip hata çıkardıklarını belirterek, en fazla aile şirketlerinin battığını gördüklerini kaydetti.

Haberin Devamı

Akrabalar arasında duygularla rollerin karıştığını, bunun için aile anayasalarının şart olduğunu ifade eden Güsar, “İkinci önemli konu ise finans. Herkes finanstan anladığını sanıyor ama anlamıyor. İşler kötüye gidince danışmandan rapor istiyor ama uygulamıyor. Tahsilatlar dönmeyince de iş batıyor” dedi.

‘İnsan rahatlıyor’

Gecede başından geçenleri anlatan Orkun Hiçyılmaz, Türkiye’de bir dönem çok ünlü olan ‘Gırgır’ süpürgelerinin kurucusu olan babasından devraldığı şirketi büyütmek isterken kapatmak durumunda kaldığını belirterek, “Yaşadıklarımı anlatayım, birilerine faydası olur düşüncesiyle sunum yapmaya karar verdim. Bir işi kapatmak güzel bir şey değil ama insan anlatınca rahatlıyor, yalnız olmadığını anlıyor. Burada bazı insanların tanışıp yeni iş kurduklarına şahit oldum” dedi.

ABD’de traverten satışıyla ilgili kurduğu şirketin 2008 krizinde batmasının hikayesini anlatan Hakan Güner ise işler iyi gittiğinde ortaya çıkan ‘girişimci körlüğüne’ karşı uyarılarda bulundu.