Kadın Sağlığı Kadınların gizli düşmanı: Derin endometriozis

Kadınların gizli düşmanı: Derin endometriozis

05.02.2019 - 15:14 | Son Güncellenme:

Kadın Hastalıkları ve Doğum / Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mete Güngör derin endometriozisin oluşturabileceği hasarları önlemek için şiddetli adet ağrıları ve cinsel ilişkide ağrı çeken kadınların mutlaka doktora başvurmaları gerektiği uyarısında bulunuyor.

Kadınların gizli düşmanı: Derin endometriozis

İdrar yollarından bağırsaklara…

Haberin Devamı

Endometriozis rahmin iç duvarını döşeyen dokunun, bir başka deyişle endometrium tabakasının rahim dışında yer alması durumuna deniyor. Yüzeysel ve derin olmak üzere iki gruba ayrılıyor. Sadece bu bölgedeki karın zarı üzerinde, yumurtalıkların dış yüzeyinde ve fallop tüplerinde yerleşen endometrial dokular “yüzeysel endometriozis” olarak adlandırılıyor. Karın zarından 5 mm’den fazla derine ilerlemiş, bağırsak ve mesane duvarına girmiş, ağrılı nodüller oluşturmuş, sinirlere kadar ilerlemiş ve bu bölgedeki organları normal anatomiyi bozacak şekilde birbirine yapıştırmış endometriozis lezyonlar ise “derin endometriozis” olarak tanımlanıyor.

Organlarda kalıcı hasar bırakabilir!

Endometriozisin en önemli belirtisi, genellikle adet döneminde ve cinsel ilişki sırasında karında veya kasıkta yaşam kalitesini bozacak şiddette ağrıya neden olması. Ağrı zamanla kronikleşerek adet döneminden bağımsız olarak da gelişebiliyor. Endometriozis hastalarının yüzde 10-20’sinde görülen derin endometriozis, şiddetli ağrının yanı sıra tutulum yaptığı organlara ciddi zararlar verebiliyor, bunun sonucunda organların bir bölümünün ameliyatla çıkartılması gerekebiliyor.

Haberin Devamı

• Bağırsaklarda: Bağırsakları tıkaması sonucunda dışkı yaparken şiddetli ağrı, kabızlık ve gaz yakınmalarına neden oluyor.

• Mesanede ve üreterlerde: Kanlı idrar, idrar yaparken ağrı ve yanma yapabiliyor. Bunun yanı sıra üreterlerin tıkanmasına yo açarak böbrek yetmezliğine neden olabiliyor.

• Yumurtalıklar ve tüpler: Yumurtalık ve tüpleri etkilediğinde bu organları kullanılmaz hale getirip infertilite, bir başka deyişle kısırlığa yol açabiliyor.

• Sinirler: Bazen pelvik bölgedeki sinirlere kadar ilerleyip çok şiddetli ağrılara ve fonksiyon bozukluklarına yol açabiliyor.

Derin endometrioziste ameliyat şart

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı / Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mete Güngör endometriozis tedavisinin hastalığın seviyesine, semptomlarına ve hastanın çocuk sahibi olmak isteyip istemediğine göre değiştiğine işaret ederek, “Endometriozis ilaç tedavisiyle, ameliyatla veya her iki yöntem birlikte uygulanarak tedavi edilebiliyor. Ancak derin endometrioziste ağrıları hafifletmek amacıyla ilaç tedavisi uygulansa bile organlardaki yapışıklıkların, tıkanıklıkların ve hasarın giderilmesi için hastanın mutlaka ameliyat edilmesi gerekiyor” diyor.

Haberin Devamı

Kanser cerrahisi kadar zor olabiliyor

Prof. Dr. Mete Güngör derin endometriozis cerrahisinin bazen kanser cerrahisi kadar zor ve kompleks olabileceğine dikkat çekerek, “Bu nedenle cerrahi tedavi yapılması uygun görüldüğünde, ameliyatın kapalı yöntemlerle ve bu konuda tecrübeli hekimler tarafından yapılması, hem hastanın doğurganlık ile hormonal fonksiyonlarının bozulmaması hem de hastalığın bir daha tekrarlama olasılığının azalması için çok önemli” diyor.

Kapalı yöntemler başarıyı artırıyor

Derin endometriozis pelvis bölgesindeki rahim, yumurtalıklar, bağırsaklar, mesane ve üreterler gibi organların birbirlerine yapışmalarına, bağırsak ve idrar yollarının tıkanmalarına yol açabiliyor. Ameliyat esnasında bu yapışıklıkları organlara zarar vermeden açmak, gerektiğinde tıkanıklık oluşmuş olan bağırsak veya idrar yolu bölümlerini çıkarmak ve bunları tekrar uç uca bağlamak gerekiyor. Bu esnada hastanın organ fonksiyonlarını korumak için sinirlere zarar vermemek ve yumurtalıkları korumak, sonunda bu bölgeyi hamilelik sağlayabilecek şekilde restore etmek şart. Prof. Dr. Mete Güngör bu nedenle bu ameliyatların vücut anatomisinin daha yakından ve net görüldüğü kapalı yöntemlerle, bir başka deyişle laparoskopik veya robotik olarak yapılmasının hastada ameliyat başarısını artırdığını ve hastaya daha çabuk iyileşme, daha az ağrı, daha az kanama ve daha çabuk günlük hayata dönebilme gibi önemli avantajlar sağladığını belirtiyor.”

Yazarlar