'Karadeniz müziğini kurtarmayı başardık'

İlk albümü ‘Ena’da sonra ‘Emri Olur’, ‘Vazgeçtim’ ve ‘Bitmeyen Sevda’ parçalarıyla dinleyenlerin gönlünde taht kuran İmera, üç yıl aradan sonra çıkarttığı 15 eserlik ‘Dio’ albümüyle müzik listelerinde yükselişini sürdürüyor.

- ‘İmera’ ne demek?

Grubu kurma kararı aldığımız bir dönemde repertuvar oluşturma çalışmalarımız da devam ediyordu. Repertuvarımızın başında, yerel halk tarafından kullanılan, Rumca ile Osmanlıca’dan türetilmiş ‘gün ışığım’ anlamına gelen ‘İmera Fera’ isimli eserimiz vardı. Grubumuzun ismini bundan esinlenerek koyduk. Karadeniz coğrafyasına miras kalan ve halen yöremizin bazı kırsal alanlarında yerel halk tarafından kullanılan etnik dillerden Rumca’da ‘gün’, ‘aydınlık gün’ anlamına gelen ‘İmera’yı grubumuzun ismi olarak belirledik.

- ‘Dio’ albümünüzü biraz anlatır mısınız?

‘Dio,’ ‘Ena’dan sonra üç yıllık bir çalışmanın ürünü. Yörede kullanılan etnik dillerden Rumca’da iki anlamına geliyor. Albüm, 15 eserden oluşuyor. İlk çalışmamıza kıyaslayınca, daha hareketli eserlere ağırlık verdik. 15 parçanın yarısı anonim, diğer yarısıysa bizim bestelerimiz. Eserlerimizi YouTube’ta paylaştıktan sonra yapılan yorumlardan görüyoruz ki doğru yolda, doğru işlerle ilerliyoruz.

- Doğu’da daha çok seviliyorsunuz. Neden?

Bu ayrımı konser bazında ele alırsak, Karadeniz bölgesinden çok Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da konser verdik. O bölgelerde Karadeniz müziğine inanılmaz bir ilgi var. İnsanların ortak duygularına dokunabiliyorsanız, hangi etnik müziği yaptığınızın bir önemi yok. Herkes sizi ilgiyle dinleyebilir.

- Kliplerinizde sadelik ön planda, bunu değiştirmeyi düşünüyor musunuz?

İlk klibimizi ‘Ena’ isimli albümümüzdeki ‘İmera Fera’ya çektik. Trabzon’da bir köy yolunda yürürken, ‘Hadi burada görüntü alalım’ deyip, yol üzerinde oturarak ilk klibi ortaya çıkardık. Bu sadelik, dinleyenler tarafından samimi bulundu ve sevildi. Biz de bozmak istemedik. Eleştiride bulunanlar da oldu. Hatta ,‘Paranız mı yok klip çekmeye?’ dediler. Çok şükür, maddi bir sıkıntımız yok. İstesek, yapabiliriz fakat samimiyeti bozmamak adına bu yolu tercih etmiyoruz. Görüntüleri kendimiz çekiyoruz, detaylarla da süslüyoruz.

- Karadeniz müziğindeki yozlaşma için ne diyeceksiniz?

Karadeniz müziği, kalitesiz işler nedeniyle erozyona uğramış durumdaydı. Nedenleri; yapmacık şive, yöreyi analiz etmeden yapılan kalitesiz işler ve üretmeden hazırda bulunan eserleri farklı tarzlarda okuyup, insanlara sunmaktı. Son dönemlerde bazı sanatçı dostlarımızın yaptıkları işlerle bu yozlaşmadan Karadeniz müziğini kurtarmayı başardık. Bu müziği yöreden çıkarıp, ulusal alanda dinlenilebilir hale getirdik.

‘Tek rakibimiz kendimiz’

- Rakip olarak gördüğünüz biri var mı?

Biz rakip olarak kendimizi gördük bu zamana kadar. Hep üzerine koyarak ilerlemeye çalıştık. Kendimizden iyi olmaya çabaladık. Aynı sektörde bulunduğumuz arkadaşlarımızı bizler gibi sanat emekçisi olarak görüyoruz, rakip değil. Başkalarının ne yaptığından çok, bizim ne yaptığımızla ilgilendik hep.