Kılıçdaroğlu 2019 çıtasını yüksek tuttu: 'Yüzde 50+1 değil, en az yüzde 60'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2019 seçimleri için hedefi ‘en az yüzde 60’ koydu. CHP lideri, Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel’in tahliye edilmesi süreci üzerinden iktidara yüklendi. Geçen hafta geçirdiği operasyonun ardından dört gün evinde dinlenen Kılıçdaroğlu, dün partisinin grup toplantısında konuştu. Grup toplantılarının ardından makam odasında bazı görüşmeler yapan Kılıçdaroğlu’nun bu haftaki randevularını iptal ederek toplantının hemen ardından dinlenmek üzere yeniden evine döndüğü belirtildi. CHP lideri gruptaki konuşmasında özetle şunları söyledi:

HOCALI’YI UNUTMADIK: 26 yıl önce Hocalı’da bir katliam yaşandı. Onların acıları bizim acımızdır, unutmadık. Artvin Murgul’da Eti Maden’de çalışan bir grup işçi grev yapıyor. Uzlaşma yapıldıktan sonra 179 işçiyi işe başlatıyorlar, 480 işçiyi işe başlatmıyorlar. 480 işçinin günahı ne? Sendikalara sesleniyorum, neden bu işçilerin hakkına sahip çıkmıyorsunuz? Neden bütün yükü benim sırtıma yüklüyorsunuz?

MİLLİLİK LAFLA OLMAZ: 14 şeker fabrikası özelleştirilecek. Burada çalışan işçi kardeşlerim sizin hakkınızı CHP dışında savunan bir tek parti gösterin. Onlar bir de milli geçiniyorlar. Millilik lafla olmaz.

VALLAHİ ÇETESİNİZ: Yüzde 50+1 diyorlar. 50+1’i kabul etmiyoruz, yok öyle bir şey. En az yüzde 60 olmalı ki YSK içindeki çete dahi bizim başarımıza gölge düşürmesin. Ben, geçen, ‘YSK içinde çete var’ demiştim, hemen suç duyurusunda bulunmuşlar. Çete ne demek? TDK’nın tanımı, ‘yasa dışı işler yapmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk’. Mühürsüz oy pusulaları geçerlidir diye karar aldılar mı? Aldılar. Bu karar kanuna aykırı mı? Aykırı. Vallahi de billahi de siz çetesiniz... Talimat aldınız. O nedenle YSK içindeki çetenin dahi bütün oyunlarına rağmen en az yüzde 60’ı alacağız ve bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz.

'BU BİLGİYİ KİM VERDİ, SENİ KİM ALDATTI?'

Deniz Yücel olayı. 365 gün hapis yattı. 366. gün üç sayfalık bir iddianame hazırlandı, mahkemeye dahi çıkmadan tahliye edildi. Aynı gün özel uçakla Almanya’ya döndü. Tahliye olmasına seviniyorum. Yücel için ülkenin en tepe noktasındaki koltukta oturan kişi, ‘Bu ajandır, teröristtir. Ben bu görevde kaldığım sürece asla bırakmayacağım’ diyor. Ama tahliye ediliyor. Şimdi soru, iddianame dahi hazırlanmadan sen kalktın bir gazeteciye terörist dedin. Peki terörist ise niçin serbest bırakıyorsun? Terörist de değil ajan da değil. O zaman sana bu bilgiyi kim verdi? Seni kim aldattı sevgili Erdoğan? Haydi serbest kaldı diyelim, bu ajansa niye yurt dışına çıkışına izin verdin? Bir yerlerden telefon gelince yurtdışına çıkışına izin veriyorsun, tahliye ediyorsun. ‘Ben bu görevde kaldığım sürece asla...’ Ben de sandım ki Man Adası belgeleri doğru çıktı, dolayısıyla istifa etti. Meğer öyle değilmiş.

SARAY TALİMATLI KARAR: Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Mehmet Altan hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası veriliyor. Suçu şu; cebir ve şiddet kullanarak Anayasa’yı ortadan kaldırmak. Ya bunlar hangi cebir ve şiddeti kullandı. Bunların elinde sadece kalem var. Karar Saray’dan alınan talimatla verilen karardır. FETÖ’cü diye gazeteci, baklavacı, sanayici, esnaf buldun. Allah aşkına bir tane siyasi yok mu? FETÖ’nün siyasi ayağını ortaya çıkarmayanlar tarihin en şerefsiz insanlarıdır.

KOLTUĞU 5 PARALIK ETTİ: Büyükada’da bir toplantı yapıyorlar. Sekiz kişi hakkında tutuklama kararı çıktı. İkisi Alman ve İsveç vatandaşı. Onlara da ajan terörist dediler. Peki nasıl oldu da serbest kaldılar? Türkiye’de birden fazla cinayeti organize etmekle suçlanan iki Rus casusu Rusya’ya iade edildi. Sonuç ne? Oturduğu koltuğu 5 paralık etti. Türkiye’yi egemen güçlerin oğlanı haline getirdiler. Putin telefon eder adamını kurtarır. Merkel telefon eder adamını kurtarır, Macron adamını kurtarır. Bir de dönüp diyorsun ki bizde yargı bağımsızdır. Ne bağımsızlığı, yok öyle bir şey.

Hükümete çifte teşekkür

Afrin operasyonu büyük bir başarıyla devam ediyor. Bu konuda kendilerine şükran borçluyuz. YPG dolayısıyla hükümet ABD’yi en ağır şekilde eleştirdi. Eleştirilerde haklılar. Tillerson geldi Türkiye’ye. 3.5 saatlik bir görüşme yaptı. Yarım sayfalık bir metin hazırladılar. Türkiye-ABD stratejik ortaklığı hakkında ortak açıklama. Bu metinde; ABD Afrin operasyonuna açık ve şartsız destek veriyorum demiyor. PYD/YPG’yi terör örgütü olarak görmüyorum diyor. Silahları toplamayacağını da söylüyor. FETÖ’yü de zaten terör örgütü olarak görmüyor. Şimdi siz bunun altına hangi gerekçe ile imza attınız? Yarın çıkıp, ‘Tillerson da bizi aldattı’ diyecek. Bir kere de şu kardeşinin sözünü dinlesene. Böyle bir metnin altına imza atılır mı? Her önüne gelen seni kandırıyor.

TALEBİMİZİ DUYDULAR: Çocuk istismarlarına karşı en ağır cezayı getireceğimizi iki hafta önce dile getirmiştim. Öğrendim ki hükümet bu konuda bir çalışma yapıyor. Teşekkür ederiz. En azından talebimizi duydular. Çocuk istismarına karşı en ağır cezayı getireceğiz ve bu konuyu sonlandıracağız.