Kültür Sanat Emrah Berse: Journaling aslında analog yaşama bir özlem

Emrah Berse: Journaling aslında analog yaşama bir özlem

04.06.2021 - 16:59 | Son Güncellenme:

Journaling, son yıllarda özellike sosyal medyanın de kullanımın artmasıyla birlikte daha fazla görünürlük kazanmaya başlayan bir sanat. Türkçeleştirdiğimizde "günlük tutmak" gibi bir anlama sahip olan ama dilimizde tam bir karşılığı bulunmayan bu sanat dalında Emrah Berse, Türkiye'deki öncü isimlerden biri. Geçmişi Leonardo da Vinci'nin çalışmalarına kadar uzanan journaling ve Emrah Berse'nin bu alandaki çalışmaları Türkiye'de de ilgiyle karşılanıyor ve her geçen gün yeni yeni isimler bu sanata gönül veriyor. Biz de journaling üzerine merak edilenleri ve bu alandaki yolculuğunu Emrah Berse ile konuştuk.

Emrah Berse: Journaling aslında analog yaşama bir özlem

İhsan Dindar - milliyet.com.tr / ihsan.dindar@milliyet.com.tr

Haberin Devamı

 

En baştan başlayalım isterseniz. Mutlaka duymayanlar vardır. Journaling nedir?

Journaling’e kelime anlamı ile Türkçe karşılığı nedir diye bakarsak “günlük tutmak” olarak karşınıza çıkacaktır ki gerçek kullanımına en yakın karşılığı da budur. Fakat tam anlamıyla bizdeki günlük tutmanın karşılığı olduğunu söylemek doğru olmayacaktır.

Dünyadaki örneklerinde kullanım amacına göre Journaling tarzları ortaya çıkmıştır ve adı ile esas kullanım amacı birbirini bu şekilde tamamlamaktadır. Journalingin bir anlamda ihtiyaçtan doğduğunu da söyleyebiliriz. Çok daha geriye gitmeden ilk journal örneklerinden olan, 1500’lerde Leonardo da Vinci journallarında tasarımlarını ve yeni projelerini gerek yazarak gerek de çizerek kayıt altına almıştır. Gene 1700’lerde Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bir nevi “travel journal” olarak da kabul edebileceğimiz seyahatlerinde gördüklerini ve o bölgeler ile ilgili izlenimlerini kaleme almıştır.

Haberin Devamı

Özetle journaling hayatımıza dair kayıt altına almak istediğimiz hemen hemen her konudaki çalışma, izlenim, duygu ve düşüncelerimizi yazdığımız kişisel bir defter tutma metodudur diyebiliriz.

 

Sizin kişisel olarak journaling ile tanışmanız nasıl gerçekleşmişti?

Pandemi daha tam başlamamıştı ki, Şubat 2020’de Instagram’da dolma kalem ve kırtasiye sevgimi paylaşmak için açtığım @Kalemkitabevi hesabımda, çektiğim konsept fotoğraflarımı paylaşmaya başladım. Akabinde Mart ayında malum kapanma gerçekleşti ve internette çok sayıda farklı ve bana ilham kaynağı olan journal hesaplarına rastladım. Birkaç ay takipte kaldıktan sonra Mayıs 2021 ‘de bir gün ilk sayfamı denedim ve paylaştım. Gerek yaparken gerek de paylaştıktan sonraki tepkilerden çok keyif aldım. Bunun peşine yavaş yavaş bu dünyayı daha çok araştırıp içine girdim, yurtdışından çok sayıda hesap ile arkadaşlık kurdum ve devamı çorap söküğü gibi geldi.

Emrah Berse: Journaling aslında analog yaşama bir özlem

Yanılmıyorsam yurt dışında daha fazla revaçta olan bir akım. Hatta bir Türkçe karşılığı da yok değil mi?

Doğrudur, aslına bakarsanız son 10 yıldır özellikle yükselen bir trend olduğunu daha sonralardan yaptığım araştırma ve incelemelerde gördüm. Fakat ben yapmaya başladığımda Türkiye’de benzer bir örnek yoktu ya da varsa da kendine saklıyordu. Tabii ki yazan, çizen ve günlük tutan çok sayıda insanımız var ama bunu benim yaptığım tarzda “Scrapbook Journaling” metoduyla yapan pek kimse yoktu, haliyle tam olarak bir karşılığı da yoktu ki hala da özellikle benim defter tuttuğum metodun tam Türkçe karşılığı yok diyebiliriz.

Haberin Devamı

 

Sosyal medya journalingin yaygınlık kazanmasında nasıl bir role sahip?

İşin en ilginç kısmı burası. Journaling aslında analog yaşama bir özlem ve onu hayatımızda daha çok yaşatmak için de bir araç. Fakat bunun yayılmasında en büyük paylardan biri de doğasına ters gözükse de dijital yaşamın son dönemde merkezi olan sosyal medya. Farklı sosyal medya mecralarında, ki bunlardan en çok etkili olan görsel ağırlıklı olduğu için Instagram, insanlar birbirinin yaptığı ve paylaştığı çok farklı sayfa tasarımlarını görüp birbirlerine ilham oluyor ve paylaşımlarda bulunarak birbirlerine bu akımın yayılması konusunda ön ayak oluyorlar.

Haberin Devamı

Yani en büyük dilemma da burada yatıyor ki, dijital yaşamdan uzaklaşıp analog yaşama yüzümüzü dönmek istiyoruz desek de bunu bile dijital yaşam üzerinden yapmaya başladığımızı görüyoruz.

Emrah Berse: Journaling aslında analog yaşama bir özlem

Özellikle İstanbul ve Osmanlı tarihine odaklanıyorsunuz Bu seçiminizin nedenini öğrenebilir miyiz?

Aslında çok farklı temalarda sayfalar üretiyorum, bazen o anki ruh halime göre karanlık veya renkli sayfalar, bazen de anlatmak istediğim spesifik bir konu var ise ona özel temalar oluşturuyorum. İstanbul ve Osmanlı tarihi özellikle benim için çok önemli konular ve ilgi alanım. O sebeple bu tarz sayfalar üzerine çalışmak bana keyif veriyor.

Ek olarak Instagram üzerindeki takipçilerimin büyük bir çoğunluğu yabancı diyebilirim, hatta o sebeple hem İngilizce hem de Türkçe bir arada paylaşım yapıyorum. Yaptığım paylaşımlarda da hem ülkemi hem de tarihimi bir nebze de olsa tanıtmayı ve paylaşımda bulunmayı çok önemli ve keyifli buluyorum.

Haberin Devamı

 

Bundan sonraki süreçte journalingin geleceğine nasıl bakıyorsunuz? Nasıl bir potansiyele sahip?

Journaling tarih boyunca insanoğlunun kayda geçirme ihtiyacı ile birlikte gelişen ve ayrılmayan bir parçası, adına ne denirse densin. O sebeple dünyada zaten halihazırda çok farklı tarzlarda journaling yapılıyor ve büyük bir ivme ile yayılmaya da devam ediyor.

Türkiye’de ise yaklaşık 6 ay önce Instagram’da bir “konu etiketi” oluşturarak journaling’e başlayan arkadaşların birbirini bulmasını ve ortak keyfe sahip insanların birbiri ile etkileşime gireceği bir imkan yaratmak istedim ve adına da #journalingturkey koydum. Sırf bu etiketi takip ederek dahi paylaşımların çok arttığını ve journaling yapanların, bu hobiye gönül verenlerin sayısının hızla yükseldiğini görüyoruz. Şu an potansiyelinin daha çok başında ama bu hobinin çok kısa sürelerde çok daha fazla yaygınlaşacağına eminim, niye derseniz de hem gerçekten bir ihtiyacımızı karşılayıp, bir nevi kendi kendimize terapi yapmamızı sağlıyor hem de hem de herkesin içinde saklı kalmış olan yaratıcılığı bir kalem bir kağıtla ortaya çıkarmaya yarıyor.

Emrah Berse: Journaling aslında analog yaşama bir özlem

Türkiye'de bu konuda eğitim veyahut sergi düzenleniyor mu?

Bu konunun bir eğitimi yok ve olabileceğini de çok düşünmüyorum. Tabii ki bazı workshop lar düzenlenerek insanların bu konudaki yatkınlığı arttırılabilir ki inşallah kısa zamanda böyle düşüncelerim de var.

Journaling veya scrapbook journaling in bir kuralı yok, içinizden nasıl geçiyor ise yaratıcılığınızı zorlayıp farklı ve özgün tasarımlar yapabilirsiniz. Fakat kullanılabilecek tabii ki birçok teknik var. Bunlar zamanla yapa yapa da keşfedilebilir veya özellikle yeni başlarken neler yapılabiliri görmek adına bu tarz journal yapıp paylaşımlarda bulunanları takibe alıp incelerler ise çok faydası olacaktır. Sergi konusuna gelince tarihe mal olmuş insanların defterlerinin sergilerde kıymet bulacağından eminim ama şu an için Instagram ben ve benim gibi bu hobiye gönül verenler için en büyük sergi alanı diyebilirim.

 

Son olarak bu sanata dair ne gibi hayalleriniz var?

Kısa vadeli hayalim, öncelikle bu hobinin daha yaygınlaşması ve insanların bu hobi için ihtiyaç duyulabilecek ekipman ve efemera gibi bileşenlere ülkemizde daha rahat ulaşabilmeleri ki yavaş yavaş bu gerçekleşmeye başladı.

Uzun vadede ise çok daha fazla insanın bu hobinin varlığından haberdar olması ve benim gibi farkına vardıktan sonra yapabileceklerini test edip paylaşım sayısı ve kalitesinin artması.

Şu an buna bir sanat demek doğru olmayabilir (art journal yapanları muaf tutuyorum) ama zaman içerisinde insanların bu hobinin kişisel terapi boyutu ile yaratıcılığı bütünleştiren muazzam bir yaşam tarzına dönüşebileceğinin farkına varması.