Kültür Sanat Pera'dan sızan sanat ışığı İstanbul'a yayılıyor

Pera'dan sızan sanat ışığı İstanbul'a yayılıyor

30.01.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Cubis Art İstanbul ve The Marmara Pera'nın ortaklığında gerçekleşen "The Art Room" projesiyle farklı disiplinlerden sanatçılar kendi alanlarından çıkıp birlikte üretiyor

Peradan sızan sanat ışığı İstanbula yayılıyor

Seyhan Akıncı - Virginia Woolf, "Kendine Ait Bir Oda"nın önemine olan inancını bunun üzerine düşüncelerini yazdığı aynı adlı eseriyle aktarır. Birçoğumuz onun döneminden daha şanlıyız çok şükür. Bugünlerde artık meselemiz kendimize ait odadan çıkabilme maharetinde gizli sanki. Hele de pandemi gibi zorunlu izolasyondan sonra... Burada yola çıkan Cubis Art İstanbul ve The Marmara Pera yaptıkları iş birliğiyle farklı disiplinlerden altı sanatçıyı "The Art Room" projesiyle bir araya getirdi ve herkesi evinden çıkıp birlikte üretime davet etti. 12 Ocak'ta start alan projede sanatçılar 14 Şubat'a kadar The Marmara Pera'da bulunan atölyede birlikte çalışacaklar. Kolektif çalışmanın ürünü olan eserler 17- 28 Şubat tarihleri arasında yine The Marmara Pera'da düzenlenecek sergiyle sanatseverlerle buluşacak. Genç sanatçıların bir araya geldiği "The Art Room" projesi her çarşamba dışarıdan gelen konukların katılımına da açık. Saat 16.00-19.00 arasında dilerseniz onların kapısını çalabilir ve birlikte üretme hâllerine tanıklık edebilirsiniz.

Biz tam da bunu yaptık ve sanatçıları çalışırken ziyaret ettik. Ayşe Nergis Şimşek, Deniz Braderin, Elif Fırat, Hakan Öktem, Özne Özkan ve Sema Yiğit’in yer aldığı projede; resim, seramik, illüstrasyon, ses enstalasyon ve video art alanındaki üretimler gerçekleştiriliyor. Biz de Cubis Art İstanbul, Yönetici ortağı Zeynep Esen, Cubis Art İstanbul, Kreatif Direktör Cüneyt Aksoy ve sanatçılara bir arada kolektif üretimin anlamı üzerine konuştuk.

Haberin Devamı

The Art Room projesinin küratörlüğünü de üstlenen Cüneyt Aksoy, fikrin ortaya çıkışını "İngiltere'de benzer bir kolektif projenin parçası olmuştum. Burada neden olmasın dedim. Oyun alanı yaratmak istedik. Hepsinin farklı söylemlerini ortak bir dile çevirdiğimizde nasıl bir şey göreceğimizi merak ettik" sözleriyle anlatıyor. Sanatçının protest olduğunu ifade eden Zeynep Esen ise, "Arkadaşlarınızla keyifli vakit geçirir, çok gülersiniz akşam eve enerjiniz farklı gidersiniz. Atölyede oluşan enerji, kapının altından sızan ışık bu otele, mekâna yansıyor. Bu mekândan da Pera'ya yansıyor. Pera enerjisini İstanbul'a yansıtıyor. Herkesin küçük odalarında yarattığı ışıklar birbirimizin hayatını aydınlatıyor. Kültür sanat bu yüzden çok kıymetli" diyor.

Haberin Devamı

“Sanatsal alışveriş kaçınılmaz”

Ayşe Nergis Şimşek: Her birimizin farklı bir dışavurum süreci var. Burada onları gözlemleyip, hem bilinç hem de bilinçaltımla onlardan kendime bir şeyler katıyorum.

Elif Fırat: Bu çalışma alanı zaman içinde düşüncelerimizin birleşeceği bir yer olup, ortak bir dilde buluşmamızı sağlayacak. 

Deniz Braderin: Anılarımın olduğu bu yerde bulunmak bu sebeple keyif veriyor. Farklı disiplinlerden sanatçıların nasıl çalıştığını görmek hoşuma gidiyor.

Hakan Öktem: Kolektif olarak çalışacağımız mekâna yabancı olduğumuz için aramızda ekstra bir bağ oluştu ve bu bağı rezidans programı sonunda yapacağımız sergide güzel bir şekilde göstereceğimizi düşünüyorum.

Özne Özkan: Atölye ortamını arayan biri olarak koşarak geliyorum her gün. Kurgulamadan bir şeye başlıyorum ve bir bakıyorum ki eser bilinçaltımda söylemek istediklerimi ortaya koyuyor.

Sema Yiğit: Son dönemde benimsediğimiz izole yaşam tarzı sonrası tekrar bir arada olmak, hayata karışmak, aynı atölyeyi paylaşmak keyifli ve heyecan verici.