Kültür Sanat ‘Şiir ve ben mutlu yaşamışız’

‘Şiir ve ben mutlu yaşamışız’

15.06.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Türk şiirinin yaşayan en önemli isimlerinden Turgay Fişekçi bütün şiirlerini derlediği kitabı için, “Ömrümü sanki bu kitabı yazmak için yaşadığımı düşündüm. Şiir ve ben mutlu yaşamışız” diyor.

‘Şiir ve ben  mutlu yaşamışız’

Seyhan Akıncı - Aziz Nesin’in henüz ilk şiir kitabı yayımlandığında “Hikmet söyleyen bilge şair” diye tanımladığı Turgay Fişekçi’nin “Karda Işıltılar”ını birçok şiir kitabı, beraberinde ödüller, hikâyeler, romanlar, gezi ve çocuk kitapları takip etti. Ülkemizdeki pek çok edebiyat eleştirmenin yalın diye tanımladığı şiirine “Yalın söyleyişli bir şiirim olduğu söylenebilir ama yüzeysel bir okumayla geçiştirilecek basit bir şiirim yok” diye şerh düşüyor Fişekçi. 1970’lerden bugüne süzülen şiir anlayışı Sözcükler Yayınevi etiketiyle “Turgay Fişekçi Bütün Şiirleri” adıyla okurla buluştu. “İleride edebiyat eleştirmenlerini bütün şiirlerimi toplama külfetinden kurtarmış oldum” diyen Fişekçi ile bir dönem küstüğü şiirlerini ve kitabını konuştuk.

Haberin Devamı

Bundan 10 yıl önce kaleme aldığınız duyuruda son 10 yıla ait olan şiirlerinizde gerçeklik duygusundan uzaklaştığınızı ve bu şiirlerin şiirsel değeri olmadığını ifade etmiştiniz. Şimdi “Turgay Fişekçi Bütün Şiirleri”ni yayımladınız. Yazdığınız her şeyle barıştınız mı? Tümün dışında bıraktığınız çalışmalarınız oldu mu?

Dışarıda bilerek bıraktığım bir çalışmam olmadı. Sanırım adı gibi “Bütün Şiirleri”m bir kitapta toplanmış oldu. İnsan hayatında dalgalanmalar oluyor. Siz ne kadar yadsımaya çalışsanız da yaşanmış yaşanmış, yazılmış da yazılmış oluyor. İnsanın geçmişiyle de barışması gerek bir noktada. Ben uzun süre küs kalamam kimseyle. Şiirlerimle de böylece barıştım. İleride edebiyat eleştirmenlerini bütün şiirlerimi toplama külfetinden de kurtarmış oldum.

Haberin Devamı

“Şiir yazmak insanın içinde kolayca yitebileceği bir alan” diyorsunuz bir söyleşinizde… Bütün bu yitmelerden yeniden nasıl kendini inşa etti Turgay Fişekçi?

Şiir sanatının bu dünyada bir insanı mutlu edebilecek en özel alanlardan biri olduğuna inanıyorum. Herkes gibi ben de hayatım boyunca mutluluğun peşinde koştum. Aradığım mutluluğu da çoğunlukla şiir yazarken buldum. Bu yüzden şiir yazmak kendimi mutlu etmenin bir yolu oldu benim için. Şiirin sonsuzluğu içinde insan kolayca yitebilir ya da dediğiniz gibi kendini yeniden inşa edebilir. Bu biraz da şiirin ne olduğunu anlayabilmekle ilgili. Şiir hayatın her alanına ilişkin söz söyleyebilir, söylemiştir. Onu bir yaşam kılavuzu yapabilenler şiirle hayatlarını inşa edebilirler.

Şiirleriniz üzerinden bugünden geçmişe bakmak neler düşündürttü?

Bütün bir ömrümü sanki bu kitabı yazmak için yaşadığımı düşündüm. Şiir odaklı bir hayatım olmuş. Şiirin önüne hiçbir şey geçmemiş. Şiir ve ben mutlu yaşamışız.

Dilinizle ilgili ülkemizdeki değerli edebiyat eleştirmenleri tarafından ortaklaşılan bir sözcük var: Yalın… Siz nasıl yorumlarsınız?

Yalın sözcüğü ne yazık ki basitlikle karıştırılıyor. Yalın söyleyişli bir şiirim olduğu söylenebilir ama yüzeysel bir okumayla geçiştirilecek basit bir şiirim yok. Tersine okundukça katman katman keşfedilecek bir şiirim olduğuna inanıyorum. Kitabımın sonuna koyduğum Kemal Atakay’ın şiirlerim üstüne incelemesi bu çok katmanlılığı görebilmiş önemli bir inceleme. Geçenlerde Oray Eğin bir şiirimden bestelenen “Bahar Şarkısı”nın Türk müziğinde yapılmış en güzel aşk şarkısı olabileceğini ama nedense gölgede kaldığını yazmıştı. Bunun altında da şarkının sözlerinin basit sözler değil, felsefi bir derinlik içermesinin bulunduğunu düşünüyorum.

Haberin Devamı

‘Edebi yapıtının değerini edebiyat eleştirisi ölçer”

Sayısız ve önemli şiir ödülünün de sahibisiniz… Ödüllerle ilgili her daim tartışmalar olmuştur. Sizce edebiyatçılar için nasıl bir önemi var ödüllerin?

Sayısız ve önemli şiir ödülünün de sahibisiniz… Ödüllerle ilgili her daim tartışmalar olmuştur. Sizce edebiyatçılar için nasıl bir önemi var ödüllerin?Ödüllerin (Nobel de dahil) bir edebiyat yapıtının değerini ölçebileceğini hiç sanmıyorum. Edebiyat yapıtının değerini edebiyat eleştirisi ölçer. Nurullah Ataç’ın, Memet Fuat’ın ya da Fethi Naci’nin sizin için bir yazı yazması bütün ödüllerin üzerindedir. Ödüller edebiyatın halkla ilişkiler alanıdır. Ödül alan yapıttan söz edilir, daha çok tanıtılır, daha çok satılır. Belki bunlar da önemli şeyler ama edebiyatın özü eleştiri sanatındadır. Bunu bilirsek elbette ödül bir sevinme, değerli olduğunu, önemsendiğini duyumsama alanıdır. Ödül sahibi olmak güzel, ödül alamadım diye üzülmek gereksizdir.

Haberin Devamı

Sözcük demişken elbette Sözcükler’den bahis açmamak olmaz… Sözcükler Dergisi 2006’dan beri saf edebiyatın kalesi gibi. Tüm bu koşullar içerisinde Sözcükler bunu nasıl başarıyor? Böylesi bir derginin önemini en çok ne üzerinden tarif edersiniz?

Sözcükler’in tek sermayesi benim yıllar içinde edebiyat dünyasında biriktirmiş olduğum güven ve itibar. Kimseye arka çıkmayacağımı, yalnızca edebiyat değerleriyle hareket edeceğimi herkes bilir. 10 yıldır derginin editörlüğünü yapan Burcu Yılmaz’la da en ortak yanımız bu. Herkes bilir ki, Sözcükler’de yayımlanan bir yapıt yalnızca buna değer bulunduğu için yayımlanmıştır. Bu da dergimize hem okurlar hem de yazarlar katında değer katıyor. 17 yıldır Sözcükler hiçbir kişi ya da kurumdan destek görmeden yalnızca okurlarının desteğiyle ve bizlerin özverili çalışmamızla ayakta kaldı. Ama bu yıl başından bu yana koşullar çok değişti. Bütün ülke gibi biz de çok çok zor durumdayız.

Yazarlar