Kültür Sanat Tenis kortunda güç savaşları

Tenis kortunda güç savaşları

28.04.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:

“Challengers/Rekabet” tenis sporu üzerinden insan ilişkilerindeki hırs ve güç takıntısına odaklanıyor

Tenis kortunda güç savaşları

Müjde Işıl  - Tenis tarihinin en ilginç maçlarından biridir. 1973’te Billie Jean King ve Bobby Riggs karşı karşıya gelir ve kadın-erkek maçı yapar. Erkeğin galip geleceği tahmin edilse de Billie Jean King maçı kazanır. Yıllar sonra Serena Williams için de ‘erkek meslektaşlarını hiç zorlanmadan yenecek tenisçi’ denecektir. Tenis filmleri nadiren perdeye gelirken Justin Kuritzkes’in senaryosunu yazdığı ve Luca Guadagnino’nun yönettiği “Challengers/Rekabet” kadın tenisçinin merkezde olduğu bir aşk üçgenini ve güç savaşlarını anlatıyor. 

Haberin Devamı

Art Donaldson ve Patrick Zweig beraber yetişmiş iki genç tenisçi. Meslektaşları Tashi’ye âşık oluyorlar. Ama Tashi’nin tek tutkusu tenis. Kendine âşık iki erkek ile ilişkisinde de bu tutku belirleyici oluyor. Aşk ve ilişkilere Luca Guadagnino’nun bir nevi organ nakli yapar gibi yaklaşan cerrah titizliği “Rekabet”te de kendini belli ediyor. Sıradan bir rekabet ve aşk üçgeni olabilecek konu, tenis tutkusu üzerinden karmaşık ve kırılgan bir mücadeleye evriliyor. 

İki erkeğin âşık olduğu tenisçi Tashi, kortta oynadığı her maça yeni bir ilişki gözüyle bakıyor. Yani rakibini aynı maç süresince sevgilisiymiş ve her adımını tahmin edebileceği bir zaman dilimindeymiş gibi görüyor. Dolayısıyla Art ve Patrick’e yaklaşımı da onların tenisle ilişkilerine göre şekilleniyor. İlişkilerinde ve kariyerlerinde yönlendirici Tashi oluyor. Eski sevgilisi ve şimdiki eşi arasındaki kesişim kümesi, onun kazanma hırsı. Bu rolde Zendaya’yı (filmin yapımcısı aynı zamanda) “Dune” serisindeki gibi güçlü bir karakterde görmek şaşırtıcı gelmiyor bu yüzden. 

Haberin Devamı

Filmin hikâye ve teknik kurgusu, ilişkilerin geçirdiği evreleri yer yer gerilim dozunda yansıtıyor. Bu sahnelerde tekno müzik kullanımı baskıyı daha da artırıyor. Maç çekiminde ise yönetmen çok etkili bir hamle yapıyor ve kamerayı tenis topu olarak konumluyor. Yani maçın kaderine baş döndürücü bir şekilde dahil ediyor seyirciyi. Mike Faist ve Josh O’Connor’ın oyunculuğu, tıpkı filmdeki karakterleri gibi Zendaya’nın gölgesinde kalırken sadakat, onaylanma, teslimiyet gibi birçok karmaşık duyguyu yansıtmayı başarıyor.