Yunus Emre Vakfı Danışma Kurulu Toplantısı İstanbul'da gerçekleşti

İstanbul’da CVK Park Bosphorus Oteli’nde düzenlenen Yunus Emre Vakfı Danışma Kurulu Toplantısı, Bitlis Tatvan’da şehit olan askerler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı, ardından şehitler için Kuran Tilaveti okundu.

Toplantıda konuşan aynı zamanda Yunus Emre Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı da olan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da konuşmasına Tatvan’da şehit olan askerleri anarak başladı. Bakan Ersoy, UNESCO’nun 2019’da gerçekleştirilen 40. Genel Konferansı’nda Yunus Emre’nin vefatının 700’üncü yıl dönümü 2021 anma ve kutlama yıl dönümleri içerisine alındığını anımsatarak, “Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da bu yıl Yunus Emre ve Türkçe Yılı ilan edildi ki hem Cumhurbaşkanlığı himayelerinde hem de Bakanlığımız koordinasyonunda farklı kurum ve kuruluşlarımızca “Bizim Yunus” ve “Dünya Dili Türkçe” teması ile anılacak yoğun bir etkinlik programı gerçekleştirilecek” diye konuştu.

Yunus Emre’nin milletimizin manevi dünyasını, yine onun en önemli zenginliği ve kimlik vesikası olan öz dili ile ortaya koymuş bir insan hazinesi olduğunun altını çizen Bakan Ersoy, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kamu diplomasisi ve kültürel diplomasi alanlarında en önemli temsilcilerinden biri olarak onun başardığını başarmak bizim de hedefimiz olmalıdır. Ülkemizi ve milletimizi tüm yönleriyle en sade ve açık şekilde anlatabilmeli, muhataplarımızın da anlamasını sağlayabilmeliyiz” dedi.

Bakan Ersoy: “Bilgiyi yönetebilmek her şeydir”

Dünyanın bilgi üzerinden dizayn edildiğini, bilginin algıya, ülkeler ve halklar arası iletişime  ve ilişkilere yön verdiği  belirten Bakan Ersoy şöyle konuştu:

“İşte burada bilgiyi yönetebilmek her şeydir. Zira karşısında mücadele ettiğimiz kimi devletlerin küresel politikalarına; başta Avrupa’da olmak üzere dünya genelinde hızla yayılan ırkçılık, islamofobi, ötekileştirme ve nefret söylemleri gibi davranış ve düşüncelere karşı en etkin müdahaleyi doğru bilgi ile gerçekleştirebiliriz. Toplumların birbirini tanımasını sağlamalı; gerçeklerin yanlışlardan ayrılmasını, zihinlerin yalanlardan arınmasını temin etmeliyiz. Unutmayalım ki bunun karşısında duranlar bilgiyi doğru ya da yanlış olarak nitelendirmek yerine çıkar odaklı olarak sınıflandırmak, dizayn etmek ve kullanmak yoluna gidiyorlar. Bu gerçeğin penceresinden baktığımızda doğru ve yanlışı net bir şekilde ortaya koyabilmek, bunu görmezden gelinemeyecek, üstü örtülemeyecek argümanlarla yapabilmek ciddi bir önem taşıyor.”

Bakan Ersoy, Yunus Emre ve Türkçe Yılı kapsamında yıl boyunca hem Türkiye’de hem de tüm dünya genelinde opera, tiyatro, konser, panel, film gösterimi, konferans, kitap, gezi, yarışma, sergi gibi çok farklı tür ve içerikte etkinlikler gerçekleştirileceğini belirterek, “Dünyanın her yanına dağılmış soydaş ve gurbetçilerimize Yunus Emre’nin insanlığa gönderdiği yüzlerce yıllık selamı ve mesajı tekrar ulaştıracak, manevi hazzını birlikte paylaşacağız” dedi.

YEE Başkanı Ateş: “Bir yılda 60 bin kişiye Türkçe öğrettik”

Toplantıda konuşan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Şeref Ateş de Yunus Emre’nin “Bu dünyada bir nesneye yanar içim göynür özüm/ Yiğit iken ölenlere gök ekini biçmiş gibi” dizeleriyle şehitleri andı.

Yunus Emre’nin Türkçenin evrensel bir dil olmasının yolunu açtığını vurgulayan Prof. Ateş, şöyle konuştu:

“Dünyanın her yerinde Türkiye ile bağ kuran ve Türkiye’ye dost insan sayısını artırmak” vizyonuyla “Türkiye’nin uluslararası alanda bilinirliğini, güvenilirliğini ve itibarını artırmak” misyonuyla çalışmalarına devam eden Yunus Emre Enstitüsü, büyük şairimizin evrensel insanî felsefesiyle faaliyetlerini icra etmektedir.  Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yurt dışında görünürlüğü, kültürel olarak bilinirliği ve dünyadaki insanlarla bağ kurma misyonuyla kurulan Yunus Emre Enstitüsü, 10 yılda sadece fiziken dünyanın farklı ülkelerinde 60 kültür merkezi kurmamıştır. Aynı zamanda kültürel faaliyetlerin içerik olarak kültür ve sanattan edebiyata, mimariden en önemlisi Türkçe öğretimine kadar çok geniş bir yelpazede Türkiye ile bağ kuran, Türkiye’nin argümanlarını anlayan, Türkiye'ye sempatiyle yaklaşan bir kitle oluşturma açısından ciddi katkılarda bulunmuştur. Dünyanın beş kıtasında Türkiye’nin sesini duyurmaya ve ülkemizi tanıtmaya gayret ediyoruz. Uluslar arası arenada iş yaparken devletimizin imkân ve kabiliyetlerini kullanıyor, dünyanın dört bucağında Türkçenin sesini duyurmaya, Türkiye’nin tezlerini anlatmaya çalışıyoruz.

“Türkçe en çok öğrenilen 5. Dil”

Yunus Emre Enstitüsü, özellikle son bir yılda Sayın Bakanımızın sağladığı imkanlarla  beş kıtada altmış bin kişiye Türkçe öğretmiş, özellikle salgın döneminde Türkçe en çok öğrenilen beşinci yabancı dil olmuştur. Yunus Emre’nin temel yaklaşımı da budur; “Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım” felsefesinden ilham alarak farklı milletlerle irtibata geçiyor, kendi birikimlerimizi aktardığımız gibi onların zenginliklerinden de istifade ediyoruz.”