Akhisar ara transferde ilk 11'inin en istikrarlı isimleri Rodallega, N'Guemo ve Douglao'yu kaybederken; Olcan, Kofi Adu ve Samardzic'i kadrosuna kattı. Bu oyunculardan Olcan ve Adu 11'de oyuna başladı. Tolunay Kafkas, Rodallega'nın yerine Vaz Te'yi monte etti, cezalı Custodio'nun yerine de merkezde Kofi Adu yer aldı.
Akhisar'da Olcan'lı, Vaz Te'li, Adu'lu dönüşüm süreci yeni başladı fakat daha az tehdit edici ve her hattıyla çok yumuşak bir takıma dönüştüklerine şahit olduk Galatasaray karşısında. Orta sahada pres karşısında çok çabuk pes ettiler, hücuma çıkışlarda ise her atakta Rodallaga'yı arar gibiydiler. Dakikalar ilerledikçe de dağıldılar, yenilgiyi kabul ettiler, savaşmadan öldüler adeta...
Galatasaray, oyunun ilk bölümlerinde De Jong'un yokluğuna karşın topu rakip sahada tutma ve kaybettiği topları 4-5 saniye içinde geri kazanma konusunda hiç sıkıntı yaşamadı. Sneijder'in asisti tıpkı Semih'in şık kafası gibi adrese teslimdi, kaleci Fatih ve savunma izledi.
Podolski'nin, Bruma'ya verdiği gol pası da Çin veya Japonya'ya neden gitmemesi gerektiğinin belgesi gibiydi. Yasin'in golünden önceki Sneijder-Podolski işbirliği şov-kalite karışımıydı, ilk yarım saat dolarken fark 3'e çıktı...
Devrenin sonuna doğru Akhisar savunması maçtan o kadar koptu ki Bruma farkı 4'e çıkarırken tek bir müdahaleyle karşılaşmadı, çalımlarını attı, gol vuruşunu yaptı, kimse dokunmadı, sanki yasaktı...
Tolunay Kafkas devre arasında, 3 Nisan'da 17 yaşına girecek olan Hasan Ali ile Adu'yu kenara alırken, Onur ve Aykut'u sahaya sürdü. Fakat iş işten çoktan geçmişti ve değişen pek bir şey olmadı.
Tolunay Kafkas'ın kötü bir dönemden geçmelerine ve kulübede tecrübeli oyuncular olmasına rağmen Hasan Ali Adıgüzel gibi henüz 16 yaşındaki bir oyuncuya TT Arena'da ilk 11'de forma vermesi fazla riskli ve çokça gereksizdi.
İkinci defa şans bulduğu Süper Lig'de ilk kez 11'de yer alan Hasan Ali 45 dakikalık dilimde o kadar tedirgin ve güvensizdi ki doğal olarak orta alanda buluştuğu bütün topları kaptırdı, takımına hiçbir pozitif katkı yapamadı. Fakat bu durum asla onun kabahati değil. Kuzuların bu kadar kolay kurtlar sofrasına atılmaması gerekir. Gençler yavaş yavaş hazırlanmalı ve daha sonra arenaya çıkmalılar. Tolunay hoca dileriz bu gerçeği ve hatasını net biçimde görmüştür...
Neticede Galatasaray evinde elini kolunu sallayarak kazandı ve rakiplerinin olası kaybını beklemeye başladı. Bu beklentisi karşılık bulursa zirve için biraz daha umutlanacaklar. Aksi halde Karabük yenilgisine ağıt yakmaya devam edecekler.
