Dilber Ay memleketin ablası olabilecek otoriteye sahip
Dilber Ay, gerek ses tonu, gerek hal ve hareketleri gerekse de zamanında yaptığı hapishane konseptli televizyon programıyla herkesin saygı duyduğu otoriter bir kişilik. Yaptığı her harekette bir babacanlık (ya da anacanlık), bir şefkat barındırıyor. Son olarak Seda Sayan'ın programında Kadırgalı'yı burnundan öperek sevgisini gösteren Dilber Ay, Seda Sayan gibi sert bir figüre de ablalık yaparak artık otoritesini tavana vurdurdu diyebiliriz.
Verdiği röportajlardan da anlayabileceğimiz üzere 5 abisi ve 1 otoriter babası olan Dilber Ay, çocukluğunu da böyle bir ortamda geçirince haliyle sert bir kişiliğe sahip olmuş.
"Bana aşkım diyen kocayı boşarım" açıklaması da kendisine ait. Yani sululuğa tahammülü yok.
Verdiği bir röportajda "Babam tuvalette fazla kalsam "Dilber Ay napıyon kız' diye bana kızardı. Hatta çok kızınca çatal bıçak atardı. Saplandığı da olmuştur" demişti.
Sulu hareketlere müsamaha göstermemesi ve otoriter yapısı belli ki çocukluğuna ve aile yapısına dayanıyor.
Kadırgalı olarak bilinen ve sert imajıyla tanınan Seda Sayan'ı da adeta ablası gibi burnundan öpen Dilber Ay, artık ülkemizin resmi ablası olsun.
Bir dönem Güzin Abla vardı mesela. Herkes derdini tasasını ona anlatırdı. Artık yeni nesil dert ablamız da Dilber Ay olsun.
Anlattığımız olaylara kızınca çatal bıçak da fırlatabilir, bizi sevip bağrına da basabilir. Burnumuzu da öpebilir, burnumuz da kırabilir. Hem sever hem döver.
Tam bir otoriter büyük abla değil mi?
