Derya Uluğ'un ilk albümü 'Nefes' aldırıyor ama bize bir boy büyüğü lazım

Müzik kariyerine 'Okyanus' ve 'Canavar' gibi 3 kilometre öteden "Buram buram hit'im ben" diyen şarkılarla başlayan, devamını 'Ah Zaman' gibi unutulmaz bir Doğu-Batı senteziyle getiren Derya Uluğ, 30 Nisan 2021 tarihli 'Kanunlar Gibi' şarkısıyla yalnızca 30 Nisan doğumlulara değil 2021 yılının pandemi sonrası yavaştan günlük hayata dönüş sevinci yaşayan herkese bayram havası yaşatmıştı. 'Kanunlar Gibi'yle şöyle 'aslanlar gibi' bir hit yakalayan Derya Uluğ, geçen yaz ise Serdar Ortaç'ın her daim kıyıda köşede kalan 'Hadi Çal' şarkısını trendleştirip uzun bir süre boyunca radyolarda rotasyonda kalmayı başarmıştı. Tam 7 yıldır diskografisinde single'larla yoluna devam eden Derya Uluğ'dan bir albüm beklentisi ise elbette her daim vardı, hatta dönem dönem verdiği röportajlarda albüm için hazırlıklarının çoktan başladığını dahi duyurmuştu. İşte o zaman geldi çoktan. Derya Uluğ, 'Nefes' adını verdiği ilk albümünü sonunda geçtiğimiz günlerde yayınladı.

Önceki büyük hit'lerine sırtını yaslama kolaycılığına düşülmemiş

90'lar ve 2000'lerde ağırlık albümlerdeyken bu çizgi dijital platformlarla beraber artık single odaklı bir sisteme dönüşmüş, bu duruma 'albüm şarkıcıları'nın adapte olması ise pek de kolay olmamıştı. Yola dijital dönemin halihazırda başlangıç yaptığı 2010'lar ortalarında başlayan Derya Uluğ ise yeni sistemle odaklı bir şekilde 'single mantığı'yla uyumlu bir şekilde niteliği tutturmuş, niceliksel açıdan da başarılı bir grafik tutturmuştu. Ancak elbette onun da bir albüm zenginliğiyle dinleyicileriyle buluşması, başarısını 'albüm prestiji'yle birlikte pekiştirmesi gerekiyordu. Pandemi yüzünden çıkış süreci az biraz ertelenen ilk Derya Uluğ albümü 'Nefes'in ilk dikkat çeken kısmı elbette Uluğ'nun önceki büyük hit'lerine sırtını yaslama kolaycılığına düşmemesi, sıfır kilometre şarkılara yer vermesi. Bu albümde 'Kanunlar Gibi' yok, bu albümde 'Canavar' yok, bu albümde 'Ah Zaman' yok. 2019'da Emre Atlı tarafından söylenen ve sınırlı bir radyo ve dijital başarısı yakalayan 'Yakıyorlar' cover'ını saymazsak eğer daha önce duymadığımız şarkıların bir bütünü 'Nefes'. Bu noktada Derya Uluğ ve ekibinin özgüveni ve üretim gücüne olan inançları gayet umut verici. 11 şarkı ve 3 versiyondan oluşan 14 şarkılık albümün çıkış şarkısı olan ve albüme ismini veren 'Nefes'i dinlediğimizde de bu umutlu havanın devam ettiğini söylemek mümkün.

Bu albümde gerçekten ve mecazen bir 'Kanunlar Gibi' yok

Albümün hem isim hem de çıkış şarkısı olan 'Nefes'in özellikle nakarattaki 'nefessin olmazsam biterim' kısmında dinleyicide yaratılan kafa karışıklığı ilk etapta "Nasıl yani?" dedirtse de aslında birkaç dinlemeden sonra oyuncaklı bir hale kavuşabiliyor. 'Nefes'in videosundaki renkli ve enerjik haller de 'Nefes'in hızını kesmek bir kenara, hızına hız katıyor. 'Nefes'in üzerine 'Yakıyorlar'ın orijinal, Caner Güneysu ve bilhassa da Celil Yavuz versiyonunu dinlediğimizde albümün gizli hit'ine, olası video klip şarkısına da rahatlıkla varmanın keyfi yaşanıyor. 'Nefes'in dikkat çekiciliğini 'Yakıyorlar'ın özellikle de Celil Yavuz'un daha trend aranjesi devam ettirince 'Nefes'in rahat ilk 6 ayı da garantilenmiş oluyor. 'Yürek Mi Yedin', 'Şansım Olsun' ya da Asil Gök ortaklığı 'Yansıma' gibi işler de alternatif olarak diğer şarkılar arasından sıyrılabilme sinyalleri veriyor. Fakat bu albümde önceki büyük Derya Uluğ hit'leri yok. Hem gerçekten hem de mecazen yok ama. 'Nefes'in en büyük handikapı da ne yazık ki fazlasıyla 'albüm şarkıları'ndan oluşması. Halbuki 'Nefes' ve 'Yakıyorlar' kadar hit potansiyeli taşıyan en az 1-2 şarkı daha olsa daha derin 'Nefes'ler alınabilecekken akustik 'Polis' ya da fazlasıyla kelime tekrarlarıyla kalp kıran 'Neyse' gibi şarkılar yalnızca Derya Uluğ'a sempati duyan dinleyicilere hitap edecek güçte. Halbuki 'Kanunlar Gibi'yle 'aslanlar gibi' adını annelerimize, anneannelerimize duyuran, "Derya kızımız" olan, "İşte karşınızda Dérya Uluğ"daki 'kapalı e' esprileriyle yüz güldüren, deprem zamanı hepimizle kenetlenen Derya Uluğ'dan bir tık daha fazlasını bekler miydik, beklerdik.

'Nefes' aldırıyor, o cepte ama bir boy büyüğü lazım

'Nefes' Derya Uluğ'nun az biraz yılan hikâyesine dönen 'ilk albüm telaşı'nı sona erdirmesiyle ve bunu da çoğunlukla pozitif sayılabilecek bir sonuçla yapmasıyla "Tamam" dedirtse de hepimiz iyi biliyoruz ki o, çok daha büyüklerini, konseptlerini yapabilir. Doğu'dan ve Batı'dan kurduğu köprüyle birçok kişinin hayatına dahil olabilecek müthiş bir potansiyeli olan, çıktığı günden beri çizgisini her daim devam ettiren Derya Uluğ'un 'Nefes' albümü kısa vadede gerçekten nefes aldırıyor, bu cepte. Ama uzun vadede 'Nefes' çok da fazla uzun ömürlü, her daim hatırlanacak şarkılar barındırmadığı için önemli bir dezavantaja da sahip. Halbuki bu albüme şöyle bir 'Canavar' gibi bir hit de yakışırdı ve hatta gerekliydi. Tamam, ileriye gitmenin koşulu o ilk adımı atmak. Derya Uluğ, büyük hit'lerini ilk albümüne dahil etmeyerek cesur ve doğru bir karar verebilmesiyle sağlam bir gol atıyor. Çıtayı aşırı yükseltmemesi de pozitif bir gelişme aslında. Tıpkı Sıla Gençoğlu'nun 'Sıla' ve 'İmza' sonrasında, ancak 3'üncü albümle yani 'Konuşmadığımız Şeyler Var'la gelen "İşte!" hissini de elbet Derya Uluğ bize yaşatacak. Biraz 'Nefes' alalım, tamam, fakat sonrasında Uluğ'dan çok daha büyüklerini, nicelerini dileyelim. 'Nefes'in bir boy büyüğü lazım bize. Annelerimizin, anneannelerimizin 'Derya kızı' kalbi ve zekasıyla yapar, Doğu'su ve Batı'sıyla çok daha büyüklerini yapar, inancımız tam...

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr