Geri Dön
Erdem Yener: Benim hayata gelme amacım anlamak ve anlatmak

Erdem Yener: Benim hayata gelme amacım anlamak ve anlatmak

Net yanıtları, gülümseyen ve gülümseten yüzüyle sanatın birçok dalına elini sürmüş Erdem Yener bu hafta Ferit Ömeroğlu'nun sunumuyla gerçekleşen Gençlik Odası TV'nin konuğu oldu.

Serkan Boğaç Yılmaz
Serkan Boğaç Yılmaz

-İlk bestenizi 13 yaşında mı yaptınız?

Haberin Devamı

Çok uydurma şarkılarım vardı. Okul öncesinde de vardı. Onların dışında bir şeye benzeyen, en azından bir başı ve sonu olan kötü bestemi 13 yaşında yazdım. Genel olarak çok acemi olsa da nakarat kısmı hala fena gelmez bana.

Asıl derdim bir vizyon paylaşmak bir duygu paylaşmak. Bu bazen bir film oluyor bazen şarkı oluyor. O paylaşımı hangi mecradan daha doğru yapabiliyorsam ordan yapmaya çalışıyorum.

-Başarı için gençler nasıl farklılaşmalı?

Hedef farklı olmak değil, hedef çalışmak. Her ne ise onu paylaşabiliyor olmak. Bir fark varsa bunu çalıştığınız zaman ortaya koymuş oluyorsunuz zaten.

-On sene önceki halinizle tanışmış olsaydınız ne derdiniz?

"Ah canım benim" derdim. Ne kadar saf ve temizsin.

-Zamana neden bu kadar önem veriyorsunuz?

Haberin Devamı

Aslına bakarsan yapmak istediğim şeylere ömür yetmiyor. Sadece bir işi yapmak, çalışmak değil. Dünyada bir sürü güzel şey var, onları görmeye dahi ömür yetmiyor. Bu da buruk bir şey. Orada bir şeyler var dokunabilirsin ama ona sıra gelmiyor. Bunu düşününce insan biraz hüzünleniyor.

-Yazar mısınız?

Yazarım. Eskiden daha çok yazıyordum.

-Sevmek mi sevilmek mi?

Sevilmek.

-Yer değiştirmek mi kendini değiştirmek mi?

Kendini değiştirmek.

-Fifa mı Pes mi?

Fifa.

-Şarkı yazmak mı şarkı söylemek mi?

Yazmak.

-Kadıköy mü Beyoğlu mu?

Beyoğlu.

-Aşk mı para mı?

Aşk.

"Benim hayata gelme amacım anlamak ve anlatmak"

En çok yaptığım şey bu. Her şeyin derdi bana kalmış gibi, empati yapmayı seviyorum. Böyle bir çabam var. Bir yerden sonra da yorucu oluyor. Herkesi anlayamayabilirsin. Herkes anlaşılır olmayabilir. Sen herkesi anlayabilecek kadar zeki olmayabilirsin.

Ben duygularıyla hareket eden biriyim ama kendimi de tanıyorum bir yandan. Kendimle de konuşabiliyorum.

-Nasıl bir ortamda kendinizi cennette gibi hissederdiniz?

Sessiz, çok çekirdek bir kadro. Issız bir yerde tatil yapıyorken.

Haber: Buse Yılmaz

Benzer İçerikler