Fikret Kızılok: İnsanın belleğinde yer edinen birçok şarkı

Cahit Oben ile birlikte çalıştı...

Fikret Kızılok, yılında İstanbul'da doğdu ve öğrenim hayatına Galatasaray Lisesi’nin ilkokul kısmında başladı. Müzikle de ilk tanışması burada gerçekleşti. İlk müzik derslerini sınıf arkadaşlarından birinin klarnetçi olan babasından aldı ve ilk konserini 23 Nisan’da Taksim Belediye Gazinosu’nda düzenlenen okul müsameresinde verdi. Fikret Kızılok ve Orkestrası adlı küçük grubun elemanları Kızılok’un sınıf arkadaşlarıydı.

Yıllar içerisinde Kadıköy'de oturan Fikret Kızılok, aynı dönemde arkadaşı olan Cahit Oben ile birlikte yeni bir atılım içine girdi ve yeni bir grup kurarak profesyonel hayata geçmeye karar verdi. Yanlarına bas gitarcı Koray Oktay ve davulcu Erol Ulaştır’ı aldılar; böylece Cahit Oben 4 doğdu. Kendilerini “daha ziyade Beatles tipi müzik yapan bir grup” olarak tanımlayan Cahit Oben 4, İlham Gencer’in işlettiği Çatı Gece Kulübünde programlar yapmaya başladı, bir yandan da mahalle konserlerini sürdürdü. Bu arada kendi paralarıyla iki 45’lik plak doldurdular. Bunlardan ilkinde iki yabancı şarkıyı yorumladılar.

Aşık Veysel'in ölümünden çok etkilendi...

1970 yılını gelindiğinde ise iki plak çıkarttı Fikret Kızılok ve bu plaklar yıl sonunda Hey dergisi tarafından düzenlenen ‘Yılın Müzik Oskarları’ anketinde görülmemiş bir başarıya imza attı: “Söyle Sazım”, Yumma Gözün Kör Gibi” ve “Güzel Ne Güzel Olmuşsun”, Barış Manço’nun “Dağlar Dağlar”ının ardından sırasıyla ikinci, üçüncü ve dördüncü oldu. Fikret Kızılok da aynı ankette ‘Yılın Erkek Şarkıcısı’ seçildi.

Aşık Veysel’in ölümü üzerine kendini tümüyle diş hekimliğine veren Kızılok 1975’te Tehlikeli Madde adını taşıyan yeni grubuyla uzunca bir Anadolu turnesine çıkana kadar ortalıkta gözükmedi. Tehlikeli Madde ile folk motiflerinin rock ile harmanlandığı şarkılar yaptı ve giderek folk motiflerinin yerini daha alaturka sesler aldı.

Farklı bir türle dönüş yaptı

Son 45’liği ise Mart 1976’da yayınlandı. Bu plağında Mahzuni Şerif’ten “Biz Yanarız” ve vazgeçemediği Veysel’den “Sen Bir Ceylan Olsan” adlı türküleri yorumlayan usta müzisyen, eleştirildi. “Fikret Kızılok’un kendini yenileyeceği günleri bekliyoruz” gibi ifadeler kullanıldı bu eleştirilerde. Kızılok, bütün bunlar üzerine ortadan kayboldu ve bir yıl sonra, 1977 ortalarında, 1971- ’72 yıllarında yaptığı ancak o güne dek yayınlamadığı kimi kayıtları bir albüm olarak piyasaya sürdü. “Not Defterimden” adını taşıyan bu albümde Kızılok’un deneysel çalışmaları vardı.

Ancak dönemin siyasi ortamında bu çalışma fazla ortalarda gözükemedi ve plak çıktıktan kısa bir süre sonra toplatıldı. Bu arada Varşova’da bu albümüyle iki ödül aldı Fikret Kızılok. Ancak, plağın toplatılması onu etkiledi ve müziği bıraktığını açıkladı. O güne dek 13 altın plak ve çeşitli ödüller alan sanatçı, bundan sonra derin bir sessizliğe gömüldü.

1980'lerde ise farklı bir türle döndü müziğe Fikret Kızılok. Bülent Ortaçgil, Erkan Oğur, Mutlu Torun gibi farklı yönelimlerde, arayışlardaki isimlerle deneyselliğin ön planda olduğu bir tür 'atölye çalışması' yürütüldü ve 2001 yılında uzun süredir çektiği rahatsızlık nedeniyle hayatını kaybetti Fikret Kızılok. Bugün Fikret Kızılok’un şarkıları birçok kuşağın belleğinde yer etmiş durumda. Öyle ki dizilerde, filmlerde ve yahut kafelerde onun ürettikleriyle canlanıyor hafızamız. İyi ki doğdun Fikret Kızılok...