'Beyaz Zambaklar Ülkesinde' kitabını neden mutlaka okumalıyız?

İlk önce kitapçının 'çok satanlar' rafına bir göz gezdirdim. Elime geçenlerin önünü arkasını hızlıca bir okudum. Sonra bir kitabın üstündeki kırmızı şeridin içinde, beyaz harflerle yazılmış metin dikkatimi çekti. Tıpkı bir trafik lambasındaki kırmızı ışık gibi durdurdu beni. O metinde, “Atatürk’ün okul müfredatına alınmasını istediği kitap” yazıyordu. Fin halkının sadece eğitimle kendilerini nasıl geliştirdiklerini gözlemleyen yazar Grigory Petrov’un kaleminden çıkma, çok değerli olduğunu düşündüğüm bir kitap: Beyaz Zambaklar Ülkesinde.

Okumadıysanız mutlaka okuyun, okutturun, tavsiye edin, eş dost akraba oturmalarında bu kitaptan bahsedin...

Daha önce neden okumadığıma şaşırıp kendime kızıyorum. Kitabı hızlıca bitirmeme rağmen "Acaba gözden kaçırdığım bir şey var mı?" diye tekrar tekrar gözden geçirdim.

Can alıcı cümlelerin altını çizdim, iyice kafama girsin istedim.

Her cümlesi bir hazine niteliğinde, ama sadece bana ait olmasını istemiyorum bu değerli bilgilerin. Altın toplayan bir korsan gibi değil, altınları ihtiyacı olan herkese dağıtan Robin Hood gibi olmak istiyorum. Her rıhtımda durup dağıtmak istiyorum bu bilgileri. Belki kelebek etkisi yaratır da, dokunur okuyanlara... Herkesin içine oya gibi işlediğini görmek istiyorum.

Johan Vilhelm Snelman’ın eğitimin önemine ait tüm çabalarını takdire şayan buluyorum. Ve birkaç aydın arkadaşıyla verdikleri konferanslarında, toplantılarında hayal ediyorum kendimi.

Birkaç soru çıkıyor sayfaları çevirdikçe:

*Toprağı nasıl işliyorsunuz? Buğdaylarınızı nasıl ekip biçiyorsunuz?

*Hayvanlarınızın sütünden, ormanlardaki ağaçlardan nasıl faydalanıyorsunuz?

*Erkekleriniz kadınlarına nasıl davranıyor?

*Ebeveynler çocuklarını nasıl yetiştirip eğitiyorlar?

Öğretmenim hiç çalışmadığım yerden sınav yapıyor gibi sessizce önüme baktığım, ayakkabımın ucuyla toprağı eşelediğim, ilkokuldaki önlüklü halime geri dönüyorum.

Bu kitabın bir sürü gözlere değmesini istiyorum. Umarım kelimelere döktüğüm bu sözler kelebek etkisi yaratır okuyanların üzerinde. Benim küçücük kelebeğim umarım bir sürü çiçeğe konar. Ayaklarına topladığı polenleri kurak topraklara saçarak yeşermesini sağlar.