Mustafa Anıklı

Mustafa Anıklı

mustafa.anikli@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Futbol böyle bir oyun işte... Elin oğlu gelir, senin başkalarına yaptığını kendi evinde sana yapar. Pas ve presle rakibini öldürür, oynamasına da izin vermez.

Başakşehir’in bugünlere gelmesindeki en büyük etken olan, karşısındaki rakibin oyununu bozup, istediğini alana kadar sonuna kadar zorlaması değil miydi? İşte Sevilla da tam da bunu yaptı. İlk yarıda Başakşehir’in sinmesinden faydalanıp, üzerine üzerine gitti.

Ahım şahım pozisyonları olmasa da istediği golü bir sol kroşe ile buldu. Zaten Başakşehir de en çok sağından gelenlere yol verdi!

Haberin Devamı

Bursaspor karşısında dinlendirilen Emre, çok şey yapmak isteyip de hiç bir şey yapamamanın sıkıntısını çekti. Zaten 10 dakika kala çıkmak istememesi de bu hırsının göstergesiydi. Ligdeki kurtarıcı Elia yine takımın en iyi ve etkili ismi oldu.

Ne bildiğimiz Mossoro vardı sahada ne de o öldürücü Visca...

İlk sömestrde karnesinde kırıklar bulunan bu delikanlının böyle devam edeceğini mi düşündünüz yoksa! İkinci devre başladı, “İşte bizim Başakşehir” diyeceğimiz bir takım sahadaydı.

Sevilla da bu arada rakibinin öldürücü presinin nasıl olduğunu çok iyi anladı. Başakşehir öyle bir baskı yaptı ki, karşısında hangi takım olursa olsun dayanamazdı. Sağdan, soldan, duran toptan.... Her şeyi denedi, gecenin yine en iyileri arasında bulunan Elia ile beraberlik geldi.

Adebayor biraz beslenebilse neler neler yapacaktı. Top almak için orta sahaya kadar geldi, bazen defansına bile el attı.

Golünün sonrasında belirgin bir tutukluk gösteren Başakşehir, gole kadarki oyununu devam ettiremedi. Beraberlik yeterli gibi hareket etti, Sevilla’nın da golü geldi.

Şampiyonlar Ligi prestij, para ve kendini gösterme açısından her takım, her futbolcu açısından önemli... Başakşehir yarın İspanya’da turu geçer ya da geçmez, ancak UEFA Avrupa Ligi de turuncu-lacivertliler açısından bir teselli... Devler Ligi tercihi bizim tabii ki daha iyi besbelli...