Çok net olarak Beşiktaş ta bir forvet eksikliği var. Aboubakar gol atsa da var,atmasa da var. Çünkü Beşiktaş ' ın gol yükünü sırtlayabilecek ve her an atakları gole çevirebilecek Gomez benzeri bir oyuncusu yok...
Cenk ve Aboubakar' ı rakibe göre oynatmak ta bazen güçlü takımlar karşısında tutmayabiliyor. Dün akşam da bunu gördük.
Fenerbahçe kabul etmek gerekir ki Advocat' ın ısrarcı prensipleri sayesinde orta saha da daha iyi top çeviren ve kanatları da bu mentalite de mutlaka hareketli kılan bir futbol anlayışını sahaya koymaya başladı. Bir bakıyorsunuz Fenerbahçe li 7-8 oyuncunun ayağına değen top ceza sahasında bitiveriyor.
Kjaer hücuma katılmaya çalıştığı gibi Skretel de rakip ceza sahasından çaktırmadan dönüşlerde.
Yardımlaşıyorlar, oyuna dahil oluyorlar ve koşuyorlar. Hollandalı Hoca bu süreçte Van persie yi uzun süre oynatmadığı gibi yine bir diğer vatandaşı Van der Viel'i bile unuttu. Üstelik bu dönemde sürekli ön plana da çıkmasına rağmen...
Dün akşam ki maçta da gördük ki Fenerbahçe li oyuncular rahat oynuyor. Van Persie' nin topu stop edişinden De Souza ' nın vuruş stiline kadar çok rahatlar. Bunda Beşiktaş lı oyuncuların topa dokunma da hep uzakta kalmalarınında payı büyüktü. Baskılı değillerdi. Sürekli hem defanstan çıkışlar da hem de orta saha da hatalı pas tercihleri ile Fenerbahçe yi karşılayıp durdular.
Öyle enteresan ki Lens' in girdiği ana kadar etkili pozisyonlar üretemedikleri gibi girdikten sonra da bu defa da Lens'i izlemeye başladılar.
Beşiktaş ' ta öne çıkan tek bir oyuncu göremedik Fabri hariç...
Fenerbahçe ise biraz daha farkında olabilseydi maçı çok rahatça kazanabilirdi. Tekrar maçın kasetini izlediklerinde onlar da bu sonuca şaşıracaklar belki de.
