Maç öncesinde Malatyaspor da en az Fenerbahçe kadar eksiklikleri olan bir takımdı. Boutaip'i Zamalek takımına gönderdikleri gibi Sadık'ı da Fenerbahçe ye vermişlerdi. Belki de takımlarının kurgusunda en önemli 4-5 oyuncudan ikisi idi bu isimler...
Yeni transfer Robin Yalçın'ı bu maçta denerlerken Bifouma ile de hücumda bozulan Guilerme, Aleksiç, Boutaip üçlüsünü bir anlamda yeniden sağlamaya çalışacaklardı.
Fenerbahçe'de ise Slimani maç kadrosunda yoktu. Kariyeri ve başardıkları ortada olsa da gelen şanslara rağmen gol problemine çare olamadı. Reyes'in Leganes'e kiralanması da tıpkı alınması ve yeteri kadar şans ta bulamaması kadar enteresan.
Bugün Fenerbahçe maçı kazansa da gol problemi halen devam etmekte.
Öyle ki hem kadro yetersizliğinden hem de takviye edilememesinden ötürü Moses geldikten sonraki ilk maçta sahadaydı.
Soldado bir önceki maçta golle buluşsa da gollerin ikisinin rakip takımları en çok zorlayan oyuncuların başında gelen Mehmet'ten geldiği unutulmamalı.
Ayew'in uyanıklığı ve İsla'nın çabukluğu ile gelen golde Malatyaspor defansı sadece seyretti. Golden sonra Malatyaspor özellikle topu ayağında tutmakta fazlaca zorlandı. Ortasahada çok daha yapıcı ve hızlı oynamalarına alışmıştık ilk yarı boyunca oysa ki... Guilerme ve Adem ikilisi efektif değildi bu defa...
Fenerbahçe'ye Mina ile atmış oldukları gol ise bu takımın klasiklerinden... Fenerbahçe'nin kendi kale önünde Mina'yı kaçırması ise ilginç. Roman burada çok daha sağlam durabilmeli.
Maç berabere giderken Mehmet'in firikikten gelen golüne Fernolle uzansa da yetişemedi. Sonrasında Fenerbahçe Soldado ile etkili oldu ama gol yine gelmedi. Soldado biraz dikkatli olabilse sene sonunda 10 veya 12 gole yaklaşabilir.
Mehmet'in penaltısını Fernolle'un kurtarması ve sonrasında Fenerbahçe ataklarına tek başına karşı koyması Beninli kalecinin formunu da gösterir gibiydi. Gel gelelim Mehmet'in golünde o bile engel olamadı çok kısa mesafeden gelen topa..
Moses'a gelirsek iyi bir transfer olacak gibi. Şutu ve girdiği pozisyon kendisinin en sevdiği şeylerden. Beklemek lazım...
