Öksüz’ü bile bile serbest bırakmışlar

15 Temmuz darbe girişiminin kilit ismi, FETÖ’nün “Hava Kuvvetleri imamı” olduğu belirlenen firari şüpheli Adil Öksüz’ün serbest bırakılmasıyla ilgili süreçte 13 asker, 14 polis ve Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede bu isimlerin, “silahlı örgüt üyesi olmamakla birlikte silahlı örgüt adına suç işleme, görevi kötüye kullanma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, suçluyu kayırma” suçlarını işledikleri belirtiliyor.

28 sanıklı iddianameden, darbe girişiminin ardından adliyeye sevkedilen 100 şüpheliden 99’unun tutuklandığı, Öksüz’ün ise, “FETÖ imamı” olduğu bilinmesine rağmen serbest bırakıldığı ortaya çıktı.

Sarıkoca görüşmüş

İddianamede, Öksüz’ü sorgulayan şüpheli polis Serter Koçak’ın, İstihbarat Daire Başkanlığı’nda görevli şüpheli Bilge Kağan Aksoy’dan, Öksüz’ün FETÖ imamı olduğunu öğrenip, Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca’ya telefonla bilgi verdiği kaydedildi. Sarıkoca’nın, görevli olmamasına rağmen karakola giderek Öksüz’le görüştüğü anlaşıldı. İddianamede, Öksüz’ün, FETÖ imamı olduğu bilgisinin Ankara İstihbarat Şube Müdürü Alp Arslan’a da iletildiği, Arslan’ın bu bilgiyi üstlerine bildirmediği kaydedildi. Arslan’ın, ifadesinde, bilginin kendisine iletilmediğini ya da iletildiğini hatırlamadığını söylediği belirtildi.

Ankara Cumhuriyet Savcısı Ramazan Dinç tarafından hazırlanan iddianamede, darbeye teşebbüs eden sanıkların 16 Temmuz’da Akıncı üssünden kaçmaya başladıkları ihbarı üzerine Kazan İlçe Jandarma Komutanı şüpheli Murat Bozdoğan’ın, jandarma görevlileri Erkan Külah, Abdülsamet Gürler ve Serkan Çoraplı’dan bir ekip oluşturduğu belirtildi.

Kim olduğunu sordu

İddianamede ekibin arazide FETÖ’nün sivil imamları Nurettin Oruç ve Hakan Çiçek’i yakalayarak karakola götürdüğü, Akıncı’ya 1 km uzaklıktaki Fethiye merası içerisinde tarla yolu olan patika yolu üzerinde yürürken Adil Öksüz’ü gördükleri, silah çekerek durdurdukları, “Sivil misin, sker misin?” diye sorulduğunda Öksüz’ün, “Ben sivilim, tarla bakmaya geldim” dediği, Öksüz’ün saat 11.00-12.00 sıralarında yakalandığı belirtildi.

Yakalanıp karakola getirilen şüpheli sayısının 29 olduğu, Öksüz’ün mülakatının karakola gelen resmi kıyafetli polisler Serter Koçak, Ömer Doğan ve Erhan Cihangir tarafından yapıldığı anlatıldı. İddianamede, Öksüz’ün şüpheli tavırları üzerine Koçak’ın, darbecilerce Ankara İl Emniyet Müdürlüğü binasının bombalanması, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün görevini yerine getirememesi nedeniyle daha önce birlikte görev yaptıları Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nda görevli Bilge Kağan Aksoy’u cep telefonundan aradığı ve Öksüz’ün kim olduğunu sorduğu kaydedildi. İddianamede, Aksoy’un Koçak’a, Öksüz’ün FETÖ’nün mahrem imamı olduğu bilgisini Öksüz henüz adli makamlara çıkarılmadan önce yaptığı belirtildi.

Üstlerine söylemedi

İddianamaye göre Koçak, Öksüz’ün FETÖ imamı olduğunu üst amiri Gökhan Yücel’e iletti. Yücel de bu bilgiyi Ankara İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Alp Arslan’a iletti. Ancak Arslan’ın, Öksüz’ün FETÖ imamı olduğunu üst amirlerine ya da Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletmediği, ifadesinde ise bilginin kendisine iletilmediğini ya da iletildiğini hatırlamadığını söylediği belirtildi.

Kemerini ve saatini Çınkır’dan istemiş

İddianamede, Öksüz ile Çınkır’ın Kahramanmaraşlı olmaları nedeniyle birbirlerinin cep telefonlarını aldığı, Öksüz’ün adliyeden ayrıldıktan sonra Çınkır’ı arayıp kemer ve üzerinde TSK logosu bulunan saatini istediği belirtildi. Çınkır’ın işlerini bitirdikten sonra Öksüz’ü aradığı, saat ve kemerin şüpheli İlyas Kaytancı tarafından savcılığa teslim edildiği kaydedildi.

Kamu görevlileri tarafından korundu

İddianamede, Öksüz’ün yakalandıktan sonra düzenlenen tutanakların adliyeye intikal ettirilmemesi ve serbest kaldıktan sonra üzerinde yakalanan suç delili niteliğindeki eşyaların gerekli incelemeler yaptırılmadan usule aykırı olarak kendisine teslim edilmesi ve adliyeye getirilinceye kadar olan süreçte kamu görevlileri tarafından korunduğuna yönelik iddialarla ilgili İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan idari tahkikatın devam ettiği de kaydedildi.

‘İmam’ diye bağırdı

İddianamede, Koçak’ın, Öksüz’ün FETÖ’nün mahrem imamı olduğunu öğrenmesi üzerine kışla jandarma karakolu bahçesinde, bahçede bulunan görevliler ve şüphelilerin de duyacağı şekilde, Öksüz’ün FETÖ’nün mahrem imamı olduğunu söylediği kaydedildi. Koçak’ın Öksüz’e, “İmamsın oğlum, bundan sonra sen bizdesin, seninle daha sonra özel ilgileneceğim” dediği, diğer şüphelilere dönerek, “Bu sizin imamınız, size emirleri bu getiriyor, koskoca albay olmuşsunuz şu adamdan emir alıyorsunuz, görün işte halini, bu gördüğünüz kişi sizin üstlerinize akıl hocalığı yapan kişi budur işte, gelsin kurtarsın kurtarabiliyorsa sizin Fetullah’ınız, ben öğrendim, bu gördüğünüz kişi sizin üstlerinize emir ve akıl veren imamdır, hava kuvvetleri imamıdır” dediği anlatıldı.

Savcılığa teslim edildi

İddianamede, karakoldayken Öksüz’ün üzerinden çıkan eşyalarla ilgili tutanakların savcılığa teslim edilmediğinin basında yer almasının ardından Öksüz’ün üzerinden para, cep telefonları ve GPS cihazı çıktığı ve bu cihazın şüpheli Emniyet Amiri Hakan Kutlu tarafından teslim alındığına ilişkin soruşturma tutanaklarının savcılığa teslim edildiği belirtildi.

‘Onu götürmeyin’ dedi

İddianameye göre karakoldaki 29 şüpheliden 18’i polis tarafından emniyete götürüldü, Öksüz’le 11 kişi ise karakolda kaldı. Bu 11 kişi, daha sonra gelen resmi polis aracına bindirildiği sırada sivil polis Erhan Cihangir, Öksüz’ü kastederek, “Neden kafanıza göre iş yapıyorsunuz? Onu götürmeyin, ne yapıyorsunuz” diyerek Öksüz’ü karakol önündeki duvarın dibine getirdi.
Aralarında Öksüz’ün de bulunduğu 11 şüpheli daha sonra Kazan İlçe Jandarma Komutanı şüpheli Murat Bozdoğan’ın talimatıyla 17 Temmuz saat 02.00 sıralarında adliyeye götürüldü.

99 şüpheli tutuklandı

Adliyeye getirilen 100 şüpheliden 99’u sorguları sonrasında tutuklandı. İddianamede Adil Öksüz’ün tutuklanmadığı, şüpheli Zeki Çınkır’ın serbest kaldıktan sonra gördüğü Öksüz’e nasıl serbest bırakıldığını sorduğu, Öksüz’ün buna cevap vermediği, Öksüz’ün avukatının da buna şaşırdığını söylediği belirtildi.

Sarıkoca Öksüz’le görüştü

İddianamede, şüphelilerden Ali İhsan Sarıkoca’nın 15 Temmuz’da Başbakanlık Müşaviri olarak görev yaptığı, 17/25 Aralık sürecinden sonra FETÖ lideri Fetullah Gülen tarafından Bank Asya’nın kurtarılması amacıyla çağrı yapıldığı dönemde, 21.930.000 lirayı Bank Asya’ya yatırdığı belirtildi. İddianamede, şüphelilerden Koçak’ın, Öksüz’ün FETÖ’nün mahrem imamı olduğu bilgisinin savcılığa, il emniyet müdürüne, valiye hemen ulaştırılması için gerekli çabayı sarf etmeden şüpheli Sarıkoca’ya bildirdiği belirtildi.

Sarıkoca’nın, jandarma karakoluna gelerek görevli olmamasına rağmen Öksüz ile görüştüğü kaydedilen iddianamede, Öksüz’ün serbest kalıp İstanbul’a gitmesinden sonra telefonunun 18 Temmuz 2016 saat 11.10 ve saat 22.48’de Üsküdar baz istasyonundan hizmet aldığı sırada, Sarıkoca’nın cep telefonun da Beyoğlu baz istasyonundan hizmet aldığının tespit edildiği kaydedildi. Sarıkoca’nın üzerine atılı örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve suçluyu kayırma suçlarını işlediğinin anlaşıldığı kaydedildi.

‘Tasvip etmiyoruz’ dedi

İddianamede yer alan ifadesinde Sarıcakoca, Öksüz ile görüşmesiyle ilgili şunları anlattı: “Karakola saat 17.30-18.00 sıralarında vardım. Karakol bahçesine geçtiğimde orada karakol binasının önünde darbeciler sıraya dizilmiş vaziyette bulunuyordu. Konuşmamızda Serter Koçak bana darbecilerden birisinin yardımcı doçent olduğunu ve FETÖ’nün imamı olduğunu söyledi. Sabaha kadar darbecilerle uğraştım ve darbecilerin şehit ettiği insanlarımız ve onların yakınlarıyla ilgilendiğimden dolayı çok etkilendim, bu etkilenmemden dolayı yardımcı doçent ile görüşmek istedim.

Bu kişinin daha sonradan Adil Öksüz olduğunu öğrendik. Öksüz kendisinin ilahiyatçı olduğunu söylemesi üzerine ben de hafız olduğum için kendisine ‘Bu kadar sivil vatandaşı İslamiyet’teki hangi kritere dayanak öldürdünüz’ diye sordum. Öksüz bana cevaben ‘Biz bunları tasvip etmiyoruz’ dedi.

‘Ayet okudu’

Akabinde bana masum insanların öldürülemeyeceğine ilişkin bir ayet okudu, ben de kendisine cevaben ‘Niçin söylediğiniz şeyleri yapmazsınız’ mealindeki ayeti okudum ve kendisinin Müslüman olmadığına inandığımı kendisine söyledim. Yanılıyorsam ve kendisinin de Müslüman olduğunu kabul ediyorsa kendisinin, ailesinin ve tüm Müslümanlar için bildiği her şeyi anlatması gerektiğini kendisine söyledim. Bu sayede belki ahiretini kurtarabileceğini kendisine söyledim. Başını eğip sessiz kaldı. Bunun üzerinden ben de yanından ayrıldım, kendisiyle başka türlü bir irtibatım olmadı.”

Öksüz’ün üzeri aranmadı

Adliyedeki 98 şüpheliden 87’sinin üzerleri aranarak, çıkan eşyalar tek tek poşetlerin içine kondu. Öksüz ve diğer 10 şüphelinin ise üzerleri aranmadı. 2 şüphelinin daha getirilmesi sonrası nezarette toplam 100 şüphelinin olduğu belirtildi.