Önder Özen

Önder Özen

onder.ozen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hoca 1.5 yıllık sözleşmeyle gittiği Ankara’dan 5 günde geri döndü. İki toplantı, üç antrenman ve sadece bir maç. Hoca, oyuncuları toplantıda sıkmasa, antrenmanda üşütmese, maçta da hücum oynatmasa şimdi Antalya kampında olacaktı. Gülelim mi, ağlayalım mı?..

Peki her kulüpte olur mu bu?

Bakalım.

Misal Fenerbahçe’de olmaz. Toplantıda sıkılan koşa koşa kulübe şikayete gidemez. Bilir ki; işler ters gitse bile hoca sezon sonuna kadar işinin başında kalacak. Öyle olmadı mı?

Son 12 sezonda belki sözleşme süresini tamamlamayan var ama sezonu tamamlamayan yok. Fenerbahçe’nin oyuncusu antrenmanda üşüse de, taktiği beğenmese de sezon sonunu beklemek zorunda olduğunu biliyor. Zira Kadıköy’de hesap kesim tarihi Haziran ortası.

Haberin Devamı

Ya da misal Başakşehir’de de oyuncu hocasını tartışamaz. Tartışabilse ilk iki maçı kaybettiklerinde Abdullah hocanın koltuğu sallanabilirdi. Göksel Gümüşdağ buna müsaade etmez.

Ayrıca bakınız Beşiktaş; Fikret Orman’ın bu konuda bakış açısını gayet iyi bilirim. Ofisinde ya da evinde herkesle görüşür. Kapısı herkese açıktır. Fakat oyuncuyla 9.15 mesafesi vardır. Kimse antrenörünü başkana şikayet edemez.

Varmak istediğim nokta şu; kulüpleri oyuncu merkezli hale getirenler oyuncular değil aslında, bizzat yönetimler. Bir futbol takımı Yeniçeri ocağına dönmüşse asıl sorumlular yöneticilerdir. Kapı açıksa, menajerin, gazetecinin, iş isteyen eski emektarların girdiği yere, oyuncu kapıyı çalmadan da girer.

Ballon d’or hayal mi?
Arda Turan hafta sonu Barcelona formasıyla ligdeki ilk asistini yaptığında TV karşısında coştuk. Messi bizim çocuğa sarılırken gururlandık. O sırada aklıma gelmemişti ama 2 gün önce Ballon d’or ödül töreninde yılın 11’ini görünce aklıma geldi işte. Acaba seneye o sahnede Arda’da olabilir mi? Neden olmasın ki?
Arda’nın oynadığı ligden 8, oynadığı takımdan 4 oyuncu vardı sahnede. Barcelona’da ilk 11’e net olarak yerleştiğinde şansı çok artacak. Bir de Avrupa Şampiyonası var. Orada milli takımla yapacakları Arda’yı podyuma taşıyabilir. Ne mutlu bize ki hayal kurduran bir oyuncumuz var. Olmasa da olur. Hayali bile güzel.
Pazartesi akşamı genç arkadaşlarla altyapı üzerine konuştuk. Soru şuydu; Arda altyapı ürünü mü?
Elbette ki Arda’ya dokunan tüm altyapı hocalarının katkısı vardır gelişiminde. Ancak Arda’yı Barcelona’ya taşıyan öncelikle sahip olduğu genetik kalite ve futbola olan tutkusu. Zira iyi planlanmış bir altyapı organizasyonu arada bir ürün vermez, seri üretim yapar. Ayrıca altyapı’dan beklenen süper yetenekleri eğitmesinden çok ortalama yetenekleri donatmasıdır.
Galatasaray, yıldızlar ve hocalar
Ülkenin en önemli markalarından biri elbette Galatasaray. Toplamda 20 şampiyonluğu ve 4 yıldızı var. Avrupa’dan gelen iki kupa kulüp müzesini ülke içinde benzersiz yapıyor. Müzedeki bu zenginlikte elbette futbolcular ve yöneticiler kadar antrenörlerin de katkısı var. Misal Fatih Terim. Ayrıca bakınız; Jupp Derwal. Ayrıca bakınız; Mustafa Denizli. Ayrıca bakınız; Mircea Lucescu. Son derece saygın teknik adamlar. Kulübe çok ama çok önemli katkılar yaptılar. Kulübe ülke içinde ve yurt dışında saygınlık kazandıran bu teknik adamlara acaba kulüp yönetimleri hak ettiği yaklaşımı gösterebildi mi?
Gösterdi diyemeyiz. İki örnekle yola çıkalım. İlki kulüp efsanesi Fatih Terim. Hem kaptan hem de teknik direktör olarak yıllarca futbol takımının liderliğini yapmış. Yirmi şampiyonluğun altısı onun liderliğinde kazanılmış. Dört yıldızın biri ve bir yıldızın bir ucu onun eseri. Avrupa’dan bir kupa ve Süper Kupa finalistliğini hediye etmiş kulübüne. Karşılığı; iki defa görevden alınmış.
Mircea Lucescu ise çıtası çok yüksek bir Galatasaray devraldı. Ligde ve Avrupa’da işi gördü. Ancak kapının önüne kondu. Üç kupalı Hamza Hamzaoğlu’nun gönderilişini konuşmayalım bile. Son 12 yılda tıpkı Fenerbahçe gibi 5 şampiyonluk kazanmış Galatasaray. Bu sürede Fenerbahçe 6 farklı teknik adamla çalışmış. Galatasaray ise 15.
Hocalar geliyor ve geçiyor Galatasaray’dan. Umarım toplantıları uzun sürmez Mustafa hocanın. Ve umarım antrenmanda üşütmez çocukları. Zira Galatasaray yönetimleri futbolcularıyla mesafeyi 9.15’e çekemedi uzun süredir.