Orhan Uluca

Orhan Uluca

devrimderki@gmail.com

Tüm Yazıları

Derby della Mole

15.HAFTA

Almanya’nın dev kulübü Bayern Münih’in efsane statüsündeki başkanı kendi taraftarlarınca protesto edilmişti. Sebebi neydi biliyor musunuz? Şehrin diğer takımı 1860 Münih’e Bayern Münih başkanı olarak zor günlerinde yardım etmesi, ayakta kalması ve hatta güçlenmesi için sürekli arka çıkması. Geçtiğimiz yıllarda derbisel rakibinin güçsüzlüğünden sıkılıp “olmaz olsun böyle ezeli rakip” diyecek kadar ileri dahi gitmişti. Bir büyük takım ezeli rakibinin güçsüzlüğünden dert yanıyordu. Aslında dert edilecek bir konudur pek çok açıdan. Tam anlamıyla güç dengelerin benzer şekilde olduğu şehir derbisi ise Torino’da yaşanıyor. Juventus’un diğer dört önemli Serie A takımından en önemli eksikliği rekabet açısından şehir Juventus’un dengi bir takım çıkaramadı. Ya da işte taraflardan birisi günden güne güç kaybetti, derbinin ateşini söndürdü. Milan’ı İnter, Roma’yı Lazio sürekli ayakta tutarken Juventus kendi iç dinamikleriyle büyümek zorunda kaldı. Gerek şampiyonluk sayısı gerekse de uluslararası başarı konusunda her ne kadar Juventus fazlasıyla ileride olsa da Derby Della Mole’de yapılan 225 maçta Juventus rakibinden sadece 19 galibiyet daha fazla aldı. Diğer açıdan Torino’nun Nisan 1995’ten bu yana derbide galibiyeti yok. Arkasından oynadığı maçlarda 9 yenilgi 4 beraberlik aldı. Üstelik son 7 karşılaşmada Torino gol atma başarısı dahi gösteremez iken kalelerinde 12 gol gördü. Geçtiğimiz hafta sonu ise taraflar 2009’dan bu yana ilk kez birbirlerine rakip oldular.

Haberin Devamı

İnter’e karşı namağlup serisini kaybeden Juventus şehrin diğer takımı Milan karşısındaysa deplasmandaki yenilmezlik serisini sonlandırmak durumunda kaldı. Bu yenilgilerin baskısı altında maça çıkan Juventus sakatlıklar bir yana çok önemli Shakhtar maçı öncesi dinlendirilen Asamoah ve Vidal’dan yoksun çıkıp bu sezon ilk defa 4-3-3 oynamak durumunda kaldılar. 35.dakikada Marchisio’ya sert giren Kamil Glik direkt kırmızı görünce Juve’nin işi kolaylaştı. Pirlo’nun sonrasında penaltı kaçırmasına rağmen 207 dakikalık golsüzlüğü sona erdiren Marchisio Juve’nin galibiyete giden yolda en büyük yardımcısı oldu.

Haberin Devamı

***

Kaleye çektikleri 28 şut sonucu bir maçta en fazla şut çeken takım olmayı başaran Napoli’de Uruguaylı golcü Edinson Cavani gol sayısını 93’e, Marek Hamsik 57’ye çıkarırken beş golün atıldığı Pescara karşılaşmasında iki gol atan Gökhan İnler’in ise toplam gol adedinin 9 olması oldukça ilginç aslında. Bu kadar güzel şutu olan oyuncu daha fazla şut çekmeyi denemeli. Sadece golleri değil maç boyunca attığı paslar, kalecinin kurtardığı şutlarıyla beraber takımın en iyisi olmayı başararak yıldızını parlattı bu hafta. Pescara’nın ise düşüşü devam ederken onları bu sezon ligde tutmak çok zor.

***

Milan bu sezon ilk defa üst üste iki maçta galip gelmeyi başardı. El Shaarawy gollerine ara vermeden devam ederken Kevin Prince Boateng tekrardan sahneye çıktı. En son Nisan ayında bir lig maçında gol atmıştı ve takımın kötü olduğu pek çok maçta aslında en çok şut çeken isim olmuştu. Öyle ki bir maçta çekilen 20 şutun yarısı Boateng’e ait olabiliyordu. Bu sezon toplamda kaleye gönderdiği 44.şut sonunda ağlarla buluştu. Catania’nın hali hazırda Milan’a karşı şansı tutmuyordu. En son galibiyetini 1963 yılında almışlardı ve o günden bugüne yapılan 27 karşılaşmanın 13’ünü kaybedip 14’ünde ise berabere kaldılar. Lakin Juventus maçına benzer şekilde yine hakem tarafından katledildiğini söyleyebiliriz. Kırmızı kart bir yana net bir şekilde ofsayt olan golü geçerli saydılar ve evinde aldığı ikinci yenilgisi de bu şekilde gerçekleşmiş oldu. Hakem kadar ve hatta ondan da kötü olan ise Barrientos’un gördüğü ikinci sarı kart da yenilgide önemli rol oynadı. Bu seviyede bir maça yakışmayacak kadar amatörlük içerisinde düşüncesizce hareket etmenin bedelini takım ağır bir şekilde ödedi.

Haberin Devamı

***

Bologna’nın Atalanta karşısında galibiyet golünü atan Gabbiadini aslında Atalanta’dan kiralık alınan oyuncu lakin genç yeteneğin attığı iki gol de Atalanta’ya karşı oldu. Genoa yeni teknik adamıyla ilk galibiyetini geçen hafta aldı belki ama toplamda son sekiz maçının yedisini kaybederek kötü gidişin önüne geçemedi. Juventus galibiyeti sonrası düşüşe geçen İnter sonunda galibiyetle tanışabildi. Üstelik Ekim ayından bu yana ilk defa kalesinde gol görmemiş oldu. Nisan’dan bu yana Palermo’nun dış sahada galibiyeti yok ve 12 maçta sadece 4 puan alabildiler. Klose’nin 22.golünü attığı ve maçta kaleci Bizzarri’nin inanılmaz kurtarışlar yaparak yıldızlaştığı Parma karşısında üç puana ulaşan Lazio’da ise 6 maçlık bir yenilmezlik serisi oluştu. Tekrardan forma girdiğinin altını çizelim. Parma ise son üç deplasman maçından sadece 1 puan çıkarabildiler ama Mart ayından bu yana evinde mağlubiyet görmüyor. 10 maçtır yenilgi yüzü görmeyen Fiorentina evinde sadece Juventus’a iki puan bırakmıştı. İkinci puan kaybını bu hafta yaşadılar. Bu hafta karşılaşacağı rakibi Roma ise üst üste üçüncü maçını kazanırken bu maçlar içerisinde kalesinde sadece bir gol görmesi Zeman’ın eleştirilere en iyi cevabı oldu. Udinese ise tüm kulvarlarda yedi maçtır kazanamama serisini Cagliari karşısında sona erdirdi.

HAFTANIN KARMASI

(3-4-3)

Albano Bizzarri (Lazio)

***

Andrea Ranocchia (İnter)

Marco Motta (Bologna)

Danilo (Udinese)

***

Gökhan İnler (Napoli)

Claudio Marchisio (Juventus)

Marek Hamsik (Napoli)

Alessandro Diamanti (Bologna)

***

Sebastian Giovinco (Juventus)

Stephan El Shaarawy (Milan)

Mattia Destro (Roma)

HAFTANIN TAKIMI

Napoli

Pescara’yı beş golle bozguna uğratan Napoli aynı zamanda kaleye çektiği 28 şutla sezonun rekorunu kırdılar. Atılan güzel gollerin yanı sıra oynanan oyun da taraftarlarını oldukça mutlu etti.

HAFTANIN YILDIZI

Gökhan İnler (Napoli)

Savunmanın önünde sıklıkla tek başına duvar olan Gökhan bu hafta Pescara karşısında birbirinden güzel iki gol atarak takımına hücumda da katkı sağlamayı başardı. Aslında kaleci Perin onun hattrick yapmasının da önüne geçti. Atılan gollerin yanı sıra içeriye sızdırdığı öldürücü paslar da gollerinin yanında görülmeye değerdi.

HAFTANIN GOLÜ

Alessandro Diamanti (Bologna)

Genoa’dan Jankovic ve Udinese’den Pereyra’nın gollerini de beğendim çok ama Dimanti’nin frikiği bu gollerden bir adım daha önde. Belki tam doksan diye tabir ettiğimiz yere gitmiyor ama bu kadar uzak bir mesafeden teknik bir vuruşla golü bulması görülmeye değer.