Orhan Uluca

Orhan Uluca

devrimderki@gmail.com

Tüm Yazıları

11.HAFTA

15 Mayıs 2011’de Parma’ya 1-0 kaybettiği günden bu yana ligde oynadığı 49 maçta yenilgi yüzü görmemişti Juventus. Son dönemde siyah beyazlı ekip için işler pek de yolunda gitmiyordu. Catania’da hakem, Bologna karşısında ise şansı yanındaydı. İnter 2005 yılından bu yana Juventus’u sahasında yenemiyor, Milito ise Juventus’a İnter formasıyla bir türlü gol atamıyordu. Andrea Stramaccioni’nin savunma üzerine temellendirdiği yeni stratejisi ile evindeki maçlarda zorlansa da deplasmanlarda olabildiğince rahat bir şekilde maçlarını kazanıyordu. Mavi-siyahlılar bu maça aslında gizli favori olarak çıkmıştı. Tüm kulvarlarda olmak üzere yedi maçtır dış sahada kazanan maviler, maçın başında henüz topla temas etmeden yedikleri Avrupa’nın en erken atılan ama aynı zamanda ofsayt olan gole rağmen kazanarak Juventus’un namağlup serisini sonlandırmayı başardılar. Juventus’un ilk golü her ne kadar ofsayt olsa da alt yapılarda ders niteliğinde gösterime girecek kadar organize gelişen, çalışılmış bir atağın sonucuydu. Aslında Sneijder’sız aksiyon gücü yetersiz olan İnter için işler olabildiğince zora girmişti. Kaos içerisinde topun elle teması sonrası gelen penaltı golü Stramaccioni’nin oyun felsefesine yeniden hayat verdi zira beraberliği yakalayan İnter üzerine gelecek rakibe karşı Cassano’yu çıkarıp Guarin’i alarak ölümcül hamlesini gerçekleştirdi. Evinde oynamanın yanı sıra 49 maçlık yenilgisizliğin verdiği güvenle biraz da düşüncesizce saldıran Juventus, orta sahada Guarin’e kaybettiği topun kaleye çekilecek ölümcül bir şut olduğunu ancak dönen topu Milito tamamladığında algılayabildi.

Haberin Devamı

Sağıyla durdurdu soluyla vurdu

Zanetti’nin geride, Nagatomo’nun ileride konumlandığı asimetrik beşli orta sahanın akıl küpü Cambiasso maçın gizli kahramanıydı. Öyle ki Arjantinli oyuncu ileriye sık sık kaçan Nagatomo’nun arkasını kolladığı gibi Cassano ile beraber öndeki aksiyonlarda araya girmeyi de ihmal etmiyordu. Teoride “üçlü savunma” gözükse de gerçekte domino taşı misali Zanetti’nin geriye gelip savunmayı dörtleyerek Juan’ın boşa çıkardığı Nagatomo aslında İnter’in en büyük hücum silahıydı. Zanetti’nin sağ bekten verdiği destek, sol açıkta Nagatomo-Cassano-Cambiasso’yu oluşturması hem Juve’nin güçlü solunu etkisizleştiriyor hem de İnter’i hücumda etkin kılıyordu ve bu da İnter’in özetiydi aslında.

Haberin Devamı

Catania’nın gelişi Çarşambadan belliydi

İnter’den önce formdan düşen Juventus’u aslında Catania devirmeye çok yaklaşmıştı. Sonuca etki eden iki çok büyük hata onları bu başarıdan yoksun kıldı. Udinese deplasmanında ise son dakikalarda öne geçmesine rağmen Di Natale’nin araya girmesiyle üç puandan oldular ama Lazio’ya ne hakem ne de yaşlı kurtları Klose olsaydı yardım edebilirdi. Alejandro “Papu” Gomez’in muazzam şutuyla başlayan gol yağmuru maç sonuna kadar dinmedi. Bir maç Hernanes bir maç Klose yok olunca gollerin yüzde doksanında pay sahibi olan bu ikilisizilik Lazio’ya beş puan kaybettirdi. Artık gözler haftaya misafir edeceği Serie A’nın en keyifli takımıyla yapacağı maça çevrildi.

Haberin Devamı

Serie A’nın aykırı takımı Roma

Roma’nın oynadığı son 4 maçta tam 21 gol atıldı. Maç başına 5.25 gol.. Zeman’ın çılgınlığı hücumda ve savunmada kendisini hissettirmeye devam ediyor. Palermo maçından önce oynadığı gollü geçen 3 maçın 2’sini kaybetti. Birisinde yağmur, diğerinde ise hakem kurbanı oldular. Palermo ise Lamela-Totti-Osvaldo üçlüsünden kaçamadı. Erik Lamela üst üste beşinci maçında fileleri havalandırırken bunu en son 2003 yılında gerçekleştiren Totti ise 219.golünü atarak tüm zamanlarda en fazla gol atan ikinci oyuncu olma yolunda hızla ilerliyor. İtalyan otoriteler Zeman’ın başarı ya da başarısızlığından ziyade bu ülke topraklarında çok fazla yeşermeyen gollü maçların kaynağı olması bakımından görevde uzun süre kalmasından yana. Haftaya muazzam bir Roma derbisinin bizi beklediğini düşünüyorum.

Diğer maçlar

Fiorentina evindeki krallığını yeni teknik adamıyla dört maçını da kazanmış Cagliari’ye dört gol atarak sürdürdü. 1972’den bu yana yenilmediği rakibinden yine üç puanı rahat bir şekilde aldı. Evinde alınabilecek 15 puanın 13’ünü hanesine yazdıran mor menekşelerde Cosmi’nin geçen sezon Lecce’de iyiden iyiye parlattığı Cuadrado’nun nefis golü ve oyunuyla rakibini kolay geçtiler. Siena özlediği üç puana Delneri ile henüz galibiyet alamamış Genoa karşısında alırken üst üste dördüncü maçını da kaybeden Sampdoria’nın düşüşü Atalanta karşısında da devam etti. Ya da Atalanta’nın çıkışı Samdoria karşısında da devam etti de diyebiliriz. Allegri ile Milan beklediği çıkışı Chievo karşısında beş golle yaparken Napoli’nin oyun olarak düşüşü Torino karşısında da devam etti. Son dakikada yediği beraberlik golünü hiç bu kadar hak etmemişlerdi. Pescara ise baskı altında oynadığı Parma mücadelesini kazanarak “bir süreliğine” huzura kavuştu.

HAFTANIN KARMASI

(3-4-3)

Samir Handanovic (İnter)

-----

Gonzalo Rodriquez (Fiorentina)

Nicola Legrottaglie (Catania)

Juan (İnter)

----

Javier Zanetti (İnter)

Riccardo Montolivo (Milan)

Borja Valero (Fiorentina)

Esteban Cambiasso (İnter)

----

Francesco Totti (Roma)

Diego Milito (İnter)

Alejandro Gomez (Catania)

HAFTANIN TAKIMI

İnter

Juventus’un 49 maçlık yenilgisizlik serisine akıllı taktiğiyle deplasmanda son veren İnter bu haftanın takımı. Catania’nın Lazio performansı da adaylar arasında olsa da İnter’in başardığı bu zor deplasman galibiyeti kuşkusuz bu haftanın en göze çarpan performansıydı.

HAFTANIN YILDIZI

Juan (İnter)

Milito’dan, Cambiasso’dan, Zanetti’den ve haftanın kalecisine yerleştirdiğimiz Handanovic’ten bahsettik ama solda Nagatomo’nun ileriye çıkışlarında Zanetti’nin beke geçemediği pek çok pozisyonda oldukça geniş bir alanın sorumluluğunu üstlenen Juan’ın gösterdiği performans takdire şayandı. Kazandığı ikili mücadeleler kadar oyuna aklını katması, son dönemde yükselen performansını tavan yaptırdı.

HAFTANIN GOLÜ

Juan Cuadrado (Fiorentina)

Catania’da Gomez’in ilk golü de güzel olabilir belki ama orada kaleci hatasından daha fazla söz edebiliriz. Cuadrado’nun savunmanın hatalı pasını yakalayıp kalecinin üzerinden ölçüp biçip yolladığı aşırtma vuruşla topu ağlara göndermesi çok şıktı. Roma’da Osvaldo’nun attığı golde kaleci ile savunma oyuncusunun çarpışarak yaptığı asist de görülmeye değerdi.

HAFTANIN ŞAPŞALLIĞI

Mattia Destro (Roma)

Teknik direktörünü sinir krizine soktu genç oyuncu. Mattia Destro Palermo maçında oyuna sonradan girip sadece 7 dakika kaldığı yeşil zeminde iki sarı kart görüp bir gol atarak oldukça yoğun geçirdi. Lakin ikinci sarı kartı ise Zeman’ı fazlasıyla kızdırdı. Hali hazırda sarı kartı bulunan genç oyuncu takımın dördüncü golünü atıp formasını çıkararak bir sarı kart daha alıp haftaya oynanacak Roma derbisinde cezalı duruma düşmesinin şapşallığını nasıl açıklayabiliriz ki? Fark dörde çıkıyor, gol de oldukça olağan ise formayı çıkartmak neden?

HAFTANIN ŞİFRESİ

18

Juventus maç başlar başlamaz rakip takımın topla temas etmesine izin vermeden 18.saniyede organize bir atakla golü bularak sadece Serie A’nın değil Avrupa’nın top 5 liginin de bu sezon en erken golünü atıyordu.