Kasımpaşa, Galatasaray karşısına lider çıktı. Ve bu sezon oynadığı futbolla herkesin saygısını kazandı. Gol yediği dakikaya kadar da başa baş futbol oynadı. Ama dün gece sahada öyle bir Cim Bom vardı ki, 90 dakika temposu, baskısı, futbolcuların birbirine yardımı, kademeye girişleri tek kelimeyle mükemmeldi.
Ne yalan söyleyeyim, Lokomotiv maçı öncesi sahadaki 11’i görünce sarı-kırmızılılar için çok zor bir karşılaşma olur diye düşünüyordum, yine de zor oldu. Ancak defansta Serdar ve Ozan’ın çok başarılı futbolu, bilhassa Ozan’ın çabuk ve isabetli hamleleri, Muslera’nın kurtardığı iki yüzde yüzlük gol pozisyonu, Ndiaye ve Donk’un orta sahadaki olağanüstü mücadeleleri, Sinan ve Rodrigues’in parlayışı Kasımpaşa’nın dengelerini bozdu, farklı skor geldi.
Rodrigues uzun zamandır sakat... Gerçekten mükemmel bir futbolcu. Ayağına hakim, depar attığı zaman tutulması mümkün değil ve aynı güzellikte düzgün gol vuruşları yapabiliyor. Kasımpaşa’nın dengelerini bozdu. Sadece kanatta oynamıyor, içe geçiyor, uzun deparlar atıyor, yıldız bir futbolcuda aranan tüm değerleri Rodrigues sahaya koydu. Aynı şekilde Sinan da takıma geldiği günden beri en tempolu, en faydalı maçını oynadı. Zaten bu temposu devam etse Fatih Terim her maç kendisini ilk 11’de oynatır. Her şeyden önemlisi savunmasına yardım etmiyordu ama hocanın telkinleriyle Linnes ile beraber, mükemmel ikili oldular. Kasımpaşa’nın sağ beki Popov’u etkisizleştirdiler.
Aynı şekilde Rodrigues ve Nagatomo da bu sefer sol bekte oynayan Veigneau’yu oyundan düşürdüler. Eren Derdiyok ise ilk defa bu kadar istekli, savaşan bir görüntü verdi. Düşünebiliyor musunuz bu, Terim’in rotasyonlu kadrosu. Feghouli, Maicon, Belhanda, Fernando oynamadılar. Mariano ve Onyekuru ise oyunun sonlarına doğru forma şansı buldu. Bu neyi gösteriyor biliyor musunuz? Takımın içinde müthiş bir rekabet başlıyor. İsmi ne olursa olsun, Fatih Terim bu maçtan sonra yüreğini sahaya koymayan, savaşmayan oyuncuya forma vermez.
