Geçen sezon Galatasaray nasıl şampiyon oldu? O dönem haksızlıklara uğramıyor muydu? Başta ben, “Fatih Terim’e helal olsun. Kendisini değiştirmiş. Ne kadar haksızlığa uğrarsa uğrasın, sinirlerine hakim oluyor” diyerek, övgülerde bulunmadık mı?
Şu yaşananlara bakın... Bu kadar tepki, bu kadar kavga... Bunlardan zarar gören kim? Tabii ki Galatasaray. Teknik direktör 10 maç ceza aldı. Oyunculardan Donk 6, Ndiaye 5, Rodrigues de 3 maçla cezalandırıldı. Bu futbolcuların üzüldüklerine ben inanmıyorum. Hatta umurlarında bile değil. Düşünebiliyor musunuz, kaybedilen puanların takımı ne hale getirdiğini? Her şeyden önce özgüvenleri bitti. Öyle ya da böyle Fatih Terim’in kulübede yer alması lazım. Bu takımın olmazsa olmazı...
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz... Evet o da konuştu, açıklamalarda bulundu. Sonuç Başkan Cengiz de maddi, manevi cezalar aldı. Her şeyden önemlisi de bugün kendi camiası, başkanlarını yerden yere vuruyor. Görüyor musunuz! Konyaspor ve Rizespor maçları yaşananların üstüne tuz biber oldu. Ben de Galatasaray’ın hakkının yendiğini düşünüyorum. Konyaspor maçında verilen penaltı... Rizespor maçında ise Linnes’e verilmeyen penaltı. Öyle bir noktaya geldik ki ciddi ciddi ben kötü niyet aramayan bir insan olduğum halde, VAR hakemlerinin iyi niyetinden kuşku duydum.
Bağıra bağıra 4 puan gitti. Başakşehir ile Galatasaray arasındaki puan farkı 8... Bunun yanında yarın iki takımın maçı var. Tedirginim... Oynayan kazansın, sırtımda taşırım. Ama her iki tarafın da aleyhine ya da lehine verilen kararlarla sonuç belirlenmemeli. Benim anlayamadığım bu VAR sistemi TFF’nin yoğun çabaları sonucu hakem hatalarının en aza indirilmesi için getirildi. Fakat 15 hafta sonunda ciddi ciddi bu sistemde görev alan hakemlerin verdikleri kararlarla tartışılır bir duruma geldi. Dilerim bu önemli maçta hakemler hatasız bir maç yönetir. Galatasaray kaybederse aradaki fark 11’e çıkacak, kazanırsa yarışa devam edecek.
İçime sindiremediğim bir konu daha var. Porto maçından sonra Galatasaraylı yönetici televizyonlara çıkıp, “Mağlup olmamıza rağmen inanılmaz bir soyunma odası vardı. Alkış, kıyamet koptu. İşte Galatasaray bu” diye açıklamalarda bulunuyor. Sarı-kırmızılılar bu maçı kaybetti. Oynanan güzel futbol ikinci planda. Yenilen bir takımın idarecisi böyle bir beyanat veremez. Verirse taraftar da çıldırır, camia da... Fatih Terim’in vizyonu bu değil. Herkesin dikkatli olması lazım. Galatasaray’ın huzura ihtiyacı var.
Futbolda büyük sözlere yer yok
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ne kadar başarısız olursa olsun, güçlü bir isim. Hatta, yönetimi Türkiye’ye gelmiş geçmiş en önemli ve bilgili isimlerden kurulu. Beklenti tabii ki bu değildi. Böyle bir kadronun aldığı kararlarla hata yapmaması lazım.
Başkan, gönderir ya da göndermez bilemiyorum. Şu yaşanan tablonun tek sorumlusu Damien Comolli. Hoca tercihleri, futbolcu transferleri... Bir kararı bile kulübe yarar getirmedi. Ama başkan ‘devam’ diyor. Ersun Yanal için “Siz benim vizyonumu anlayamadınız. Hoca olarak Ersun Yanal’ı getirmem” diyordu. Bugün ise Yanal “kurtarıcı” olarak takımın başına geliyor.
Bu doğru bir hamle mi? Evet... Ersun hocanın Türkiye’yi, yabancılardan çok daha iyi bildiğini, çalışma sisteminin takıma daha uygun olacağını ben de düşünüyorum. Kadro sıkıntısı var. Ama benim tanıdığım Ersun Yanal; Alper’den, Ozan’dan ve hatta Volkan Demirel’den bile yararlanacaktır. Ne diyelim hayırlısı olsun. Futbol dünyası, iş dünyasından çok farklı. Bir fabrikayı CEO ile mükemmel idare edebilirsiniz. Ama kulüpleri çok zor. Bakın taraftar bağıra bağıra Ersun Yanal’ı getirdi.
Kasımpaşa hedef büyüttü
Mustafa Denizli hayatında hiçbir takımla üç senelik mukavele imzalamadı. Önceki gün yöneticilerin, Denizli ve futbolcularla 2021 yılına kadar yeni sözleşme imzalamalarına şaşırdım. Demek ki Kasımpaşa Başkanı Turgay Ciner hedef büyüttü. Kulübün bütün maçlarına gidiyorum. Oynadığı futbol keyif veriyor, heyecan veriyor... Son maçta Kayserispor’a üç farklı yenilmesine rağmen kaçan iki penaltı, direkten dönen iki top ve rakip kalecinin kurtardığı en az dört gollük pozisyon var. Yense de, kaybetse de Kasımpaşa güzel futbol oynuyor. Devre arasında bu takım 3-4 oyuncu transfer edebilirse Süper Lig’in ikinci yarısı şampiyonluk yarışı için çok farklı bir konuma gelebilir.
