Galatasaray yenileniyor

Galatasaray için bir sürü şey söyleniyor, söylenmeye de devam edecek. Ama şunu kesin olarak belirtmek gerekir; Başkan Dursun Özbek’in ‘takımı yenileme’ hamlesini doğru buluyorum...

Takımın içerisi karmakarışıktı. Futbolcular kendi cumhuriyetini kurmuşlardı. Oraya hangi teknik direktör girerse girsin başarılı olması mümkün değildi. Önce şunu söyleyeyim, ben ne başkanın, ne de herhangi bir yöneticinin adamı değilim. Hayatımda da toplasanız 2-3 kere cenazelerde karşı karşıya gelmişimdir. Yakın bir diyoloğum yok ama iyi takip ediyorum ve bir şey öğrenmek istediğim zaman doğru haberi veriyorlar.

En çok tartışılan konu Sneijder. Hollandalı yıldıza, ‘git, kulüp bul’ diye kimse bir şey söylemiyor. Sadece Tudor, ‘ben bu sene performansını, geçen yılın yüzde 40 üstüne çıkaracak futbolcularla devam edeceğim’ diyor. Bütün söylediği bu. Sneijder’i farklı düşüncelere sokmaya gerek yok. Büyük olan Galatasaray, Sneijder değil.

Mesela taraftar, ‘Belhanda alınıp, Sneijder gönderilmez’ diyor. Yahu arkadaşlar elinizi vicdanınıza koyun, Sneijder geçen sezon kaç maç oynadı, hangi derbiyi kazandırdı? O artık işin sonuna gelmiş. Belhanda, temposuyla, mücadele gücüyle Sneijder’den daha faydalı olur. Belhanda 27, Sneijder 33 yaşında. Ayrıca Hollandalı yıldızın sakatlığı var. Biraz zorladığı zaman futbol oynayamıyor. Bunları gördük, daha önce de yaşadık. Belhanda’ya güvenin. Bunun için Galatasaray’ı yıpratmaya gerek yok.

Gomis için de bir sürü söylenti var. İyi kanatları, orta sahası olan bir takımda bu oyuncu 25 golün altına düşmez. Eleştiri, eleştiri bıktım... Biraz bekleyin. Maicon’u göklere çıkarıyorlar. Tudor, Acerbi’yi de istiyor. Acerbi, Maicon’dan çok daha iyi. Evet, kulübü fazla para istiyor ama bu iş pazarlıkla çözülebilir. Madem alınıyor iyisi alınsın. Ama taraftar baskı yaptığı sürece yönetim hata yapacaktır. Ama ben yönetimin iyi yolda olduğunu düşünüyorum.

Riva satılsın diye herkes parmak kaldırdı, itiraz eden olmadı. Riva’dan 270 milyon dolar para gelecek gibi görünse de inşaat başlayınca bunun çok üstünde para kulübün kasasına girecek. Bu stotükoyu rahatsız ediyor. Başkan Özbek de artık stotükoya karşı çıkmaya başladı. Şimdi milleti telaş aldı, Dursun Özbek, borçları bitirip iyi bir kulüp kurarsa 20 sene daha görevde kalır diye düşünüyorlar. Artık gözünüzü açın.

Sabri’nin tercihi

Totti, Roma’da son maçını oynarken 81 bin kişi ile beraber ben de ağladım. Müthiş bir gündü. İsterdim, 15 senedir Galatasaray’a emek vermiş Sabri’nin de böyle bir jübile yapmasını. Ama Sabri, böyle bir yolu tercih etmedi, ‘Benim yüzüm eskidi, gücüm yerinde iki sene daha futbol oynayacağım’ dedi. Ve kendisini isteyen kulüplerle görüşüyor.

Bir hatırlatma yapayım, Hakan Ünsal da aynısını yapmıştı. Galatasaray’dan sonra Rizespor forması giymişti. Ama şimdi Galatasaray’da adı bile anılmıyor. Sabri de bu yolda. Anadolu takımları kendisini istiyor da... Galatasaray’dan 1 milyon 200 bin euro alıyordu. Şimdi Anadolu ekiplerinin 400 bin eurosunu kabul etmiyor. Bunun yanında İstanbul’da kalmak istiyor. Bana göre hata yapıyor. Galatasaray’da futbolu bırakmak en büyük şereftir. Ben onun yerinde olsam bu yolu tercih ederdim.

Aykut Kocaman ve Igor Tudor

İki genç teknik direktör... Biri Fenerbahçe’de, diğeri Galatasaray’da. İkisi de eleştiriliyor. Niçin eleştirildiklerini bilemiyorum. Aykut Kocaman’ı geçen gün NTV Spor’da dinledim ve etkilendim. Kendini çok geliştirmiş. Öyle laflar etti ki, hayranlık duydum. ‘Başarılı olmaya mecburum. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağım’ diyor. Ama maalesef bizde hoca ne derse desin yaptıklarını görmeden ayaklarından çekmeyi çok seviyoruz.

Tudor da öyle... ‘Ben geçen sene misafirdim. O takım benim kurduğum bir takım değildi. İçerdeki düzeni değiştiremedim’ diyor. Şimdi ise istediği takımı kuruyor. Biraz beklemek lazım. Ama ben şu kadarını söyleyeyim, ikisi de başarılı olacak. Bakın, tecrübeli bir Şenol Güneş, bir Ersun Yanal, bir Abdullah Avcı... Yeni sezonda ligimizin kalitesi yükselecek. Futbol hepimizin eğlencesi. İnsanların yaptıklarını görmeden eleştirmeyelim...