Galatasaray’a haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Maç kazanır ya da kaybeder, ama oynadığı futbol heyecan veriyor... Puan cetveline bakıyoruz Süper Lig’in lideri, en çok gol atan ve en az gol atan takımı. Ayrıca, en yakın rakibi Başakşehir’den üç, Beşiktaş’tan 5, Fenerbahçe’den ise 9 puan öndeler.
Buna rağmen öyle bir eleştiriliyor ki zannedersiniz bu takımın yaptığı transferler çok kötü. Defansı yol geçen hanı, forveti ise hiç gol atamıyor, berbat! Hele teknik direktörü dünyanın en kötüsü. Olmaz böyle bir şey... Yeni kurulan bir takım, hatalar tabii ki olacak. Ama her hafta bir kademe de olsa iyiye gittiğini biliyoruz.
Son Gençlerbirliği maçında 5 gol atmış, 10 tane net pozisyonu var. Gomis-Eren-Belhanda üçlüsü resital yaptılar. Buna rağmen Gençlerbirliği çok kötüymüş, onun için Galatasaray bu kadar iyi gözükmüş. Samimi söylüyorum, bu yapılan haksızlık. Aynı Gençler, Beşiktaş’ı, Başakşehir’i yenmedi mi?
Tudor’u zaman zaman ben de yerden yere vuruyorum, inadından vazgeçmesini söylüyorum. Ama neticede Gençlerbirliği karşısında bir kademe ileri giderek, Eren ile Gomis’i yan yana oynattı ve Galatasaray’ın hücum gücünü %50 artırdı. Mariano’nun attığı golün başlangıcı Eren’den geldi. Tolga’nın attığı golün pasını da Eren verdi. Gomis’e de öyle bir top attı, adeta ‘al ve at’ dedi. Gomis vurdu, kaleci kurtardı.
Maalesef bu güzellikler ve doğrular konuşulmuyor. Şimdi konuşulan tek konu var. O da Başakşehir, Galatasaray’ı yenermiş. Evet Başakşehir, Türkiye’nin en iyi takımlarından biri. Başkanları olsun, teknik direktörü olsun, oyuncuları olsun müthiş uyum içindeler. Kazanabilirler mi? Tabii ki... Peki Galatasaray galip gelebilir mi? Bazılarına göre mümkün değil! Olmaz böyle bir şey. Bu tür değerlendirmeler hoş olmuyor.
Defans hata yapıyor. Denayer hava toplarında kötü. Bu da gayet normal. Denayer dünyanın en iyi defansı değil. Onun da eksiği bu. Ama Galatasaray yediği golden fazlasını atabiliyor. Önemli olan bu değil mi? Önümüzdeki haftalarda hepimiz kimin haklı olduğunu daha net göreceğiz.
Fenerbahçe’ye iç huzur lazım
Takımda yaşananları fazla büyütmemek gerek. Her takım bunları belli dönemlerde yaşıyor. Kıyamet koparmanın anlamı yok.
Benim etrafımdaki insanların yüzde 90’nı ya Fenerbahçe’nin kongre üyesi ya da taraftarı. Hiçbiri mutlu değil. Ben onlarla görüşüyorum, anlatıyorum. Burada sorun Aykut Kocaman’da değil. Hocanın elinde harika bir takım var da bunu oynatamıyor mu? Evet zaman zaman bütün hocaların yaptığı kadar o da hata yapabilir. Ama benim gördüğüm taraftarlar şu sıkıntılı dönemde faturayı hocaya kesmiyorlar. Fazla derinlere girmek istemiyorum. Şu ortamda Kocaman gitsin, yerine dünyanın en iyi hocası gelsin... Devre arasında yeni transferler de yapılsın. Yine Fenerbahçe’nin huzura kavuşacağını düşünmüyorum.
Bu büyük camia, 3 Temmuz yaşadı, stada gitti bütünleşti. Kulübün ihtiyacı olan yine bu... Mayıs ayında kongre var. Ama kongreye kadar da ortada Fenerbahçe var. Küsüp maça gitmemek, tribünden yanlış tezahüratlar yapıp, oyuncuları etkilemek... Bunlar hoş değil. Kulübe çok büyük zarar veriyor. Ben yine bütünleşme olursa, en azından kongreye kadar tribünler dolarsa bu sıkıntının daha çabuk atlatılacağını düşünenlerdenim.
