İnanın hem üzülüyorum hem sıkılıyorum. Çünkü 113 yıllık koca çınar küçük düşürülüyor. Seçim yarın yapılacak. Kimin kazanacağını bilemiyorum...
Adaylardan biri ‘Fatih Terim’i biz getirdik’ diyor. Diğeri ise ‘Biz baskı yapmasaydık Fatih Terim gelmezdi’ açıklamasını yapıyor. Ötekiler de Fatih hoca ile çalışmaya devam edeceklerini söylüyorlar. Peki Terim 1,5 yıl boşta kaldı, kim kapısını çaldı? Ben bunu anlayamıyorum. Neden herkesin ağzında Terim var? Fatih hocadan bahsedince kongre üyelerinden daha mı fazla oy alacaklar! Saçma sapan bir polemik. Sadece ve sadece Galatasaray’ı küçük düşürüyorlar. Fatih Terim’in seçimlerle ne alakası olabilir. Bir tane oy hakkı var. Onu da gidip kullanacak. Veya adayların ‘Biz Fatih Terim ile çalışmayacağız’ deme lüksleri var mı? O zaman ellerini çeksinler hocanın yakasından. Madem Fatih Terim seçimlerde büyük bir koz o zaman hocayı başkan yapsınlar! Herkes şunu iyi bilsin. Hoca sayesinde kimse seçim kazanamaz. Kongre üyeleri oyunu kime vereceğini çoktan belirlemişlerdir. Bu televizyon konuşmaları ve gazetelerde çıkan röportajların seçim üzerinde etkisi olmayacak. Ama benim üzüldüğüm bir şey var. Bu seçim inşallah Galatasaray’ı eskiden olduğu gibi bölmez. Birlik beraberlik devam eder...
Fatih Terim, üç tane torunu ve kızlarıyla şampiyonluk gecesine katılıyor, yüzünde güller açıyor. Denayer, Nagatomo’yu omuzuna almış podyuma getiriyor. Fernando, Feghouli, Linnes... Herkes çocuklarıyla, taraftarıyla bütün olmuş. Tribündeki insanlar deseniz, ayakları yere basmıyor. Çünkü şampiyonlukta çok büyük payları var. Müthiş bir itici güç oldular. Tek korkum bu güzelliklerin bitmesi.
Önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi’nde oynayacak bu takım. Transferler yapılacak. Gidecek ve gelecek futbolcular var. Maddi durum da ortada. Fatih Terim, en ucuza en iyi futbolcuyu nasıl alırım diye hesaplar yapıyor. Seçim ile uğraşacak hali yok. Kim başkan olursa olsun Terim’i ilgilendirmiyor. Ne diyelim, seçim bütün camiaya hayırlar getirsin. İnşallah bu bütünlük devam eder.
F.Bahçe’nin önce barışa ihtiyacı var
Fenerbahçe taraftarı, tarihinde ilk defa böyle bir bölünme yaşıyor. Konya maçını seyrederken inanın üzüldüm. Sarı-lacivertliler Süper Lig’i ikinci bitirmek için Konyaspor’u yenmek zorunda. Ama tribüne gelen az sayıda taraftar, futbolcuları yuhalıyor. Olmaz böyle bir şey.
Bu sezon Süper Lig’i ikinci bitirmek şampiyonluk kadar önemliydi. Değişen statü ile ikinci olan takımın Şampiyonlar Ligi’ne katılma ihtimali çok yükseldi. Ama maalesef bu hiç kimsenin umurunda değil. Önümüzdeki hafta sonu seçim var. Başkan Aziz Yıldırım da kazansa Ali Koç da kazansa bu iç barış sağlanmadıktan sonra Fenerbahçe’ye huzur gelmeyecek. Bu bölünmüşlük bitmeyecek. Birilerinin bir şeyler yapması lazım.
Tarık Çamdal herkese ders olmalı
Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamalarında bütün çalışanlar, futbolcular ve teknik heyet, taraftarlardan sevgi gördü, alkış aldı. Bir tek ıslıklanan Tarık Çamdal’dı. Bana göre ibretlik bir olay. Kimileri ıslıklandı diye tribüne gelenleri suçlayabilir. Ama ben suçlayanlara katılmıyorum.
Tarık, Galatasaray’dan oynamadan 40 milyon liraya yakın para aldı. Bu ücreti yöneticiler cebinden vermedi. Taraftarın bilet alması, forma alması... Kuruş kuruş o paralar toplanarak Tarık’a ödendi. Peki Tarık en ufak bir gayret gösterdi mi? Sorun burada. Taraftar ‘hakkımızı helal etmiyoruz’ diyor.
Donk, formayı kapmak için kendini paraladı. Linnes bütün gücüyle çalıştı. Sinan, Rodrigues kendini parçaladı. Ama Tarık’ın hiçbir zaman böyle bir gayreti olmadı. Ben nasıl olsa paramı alıyorum düşüncesi o görkemli gecede protestoya yol açtı. Herkesin ders alması gereken bir olay.
