Galatasaray’da yeni bir algı oluştu. ‘Fatih Terim geldi, takım uzak ara şampiyon olacak, Türkiye Kupası’nı kazanacak, kulübün borçları bitecek, her şey güllük gülistanlık olacak...’
Bu çok tehlikeli bir algı. Bunu başarabilecek bir güç dünyada yok. ‘Yeni başkan geldi, bulsun para’ diyebilirsiniz. Nereden bulacak? Bankadaki bütün krediler kapalı. Riva ve Florya’dan gelecek paranın 91 milyon lirasına eski başkan Dursun Özbek temlik koydurmuş. Ayrıca Sportif A.Ş’nin açık olan 24 milyon liralık kısmına da rehin koymuş.
Stattan gelen kombine ve loca paralarının çoğu alınmış. Az bir bilet satılıyor, buradan gelen para da kırıntı gibi. Taraftar storelardan alış veriş yapsa bile, sadece yaraya pansuman oluyor. Hepsinden önemlisi takımın olmazsa olmazı Ndiaye, diğer futbolcuların geciken paralarını ödemek için satıldı.
16 milyon euroya satmak başarı gibi görülüyor. Ama onun gibi bir oyuncuyu almaya kalksan 40 milyon euro isterler. Alış maliyeti 12 milyon euro. Kulübün kazancı 4 milyon euro... Osmanlıspor’dan alınırken, imza parası adı altında 3 milyon euro ödenen para var. Eski başkan mayısta tekrar aday olacağını söylüyor. Bu şartlar altında nasıl adaylığını açıklayabilir. Kıyamet kopar...
Yeni Başkan Mustafa Cengiz, para bulmak için ekibiyle çırpınıyor. Ne kadar başarılı olacak bunu bilemiyorum. Fatih Terim, futbolcuya dayalı düzeni bitirip yeni bir Galatasaray yaratmak istiyor. Nasıl yapacak bunu? Takımın kalbi iki futbolcu var. Birini gördermişsin, diğeri Fernando sakat. Terim, bu yüzden Tolga, Donk ve Yasin’i kazanmak istiyor. Sivas maçından sonra da bunun için çok eleştirildi. Neden Belhanda oynamadı diye...
Belhanda’nın son 5 maçına bakın sahada doğru dürüst formasını bile ıslatmadı. Sivas’ta Belhanda ile oyuna başlanmış olsaydı, Galatasaray daha büyük bir felaket ile karşı karşıya kalabilirdi. Son 15 dakikada Terim onu oyuna aldı. Rakip defansa çekilince Belhanda çok özel tekniğiyle ön plana çıktı. Faslı futbolcunun tekniği mükemmel... Biraz sorumluluk alırsa takımına çok büyük katkı sağlayacak, ama bunu yapması lazım.
Sıkıntılar bunlar... Herkes rüya görüyor, her şeyin dört dörtlük olacağını düşünüyor. Bu kolay bir şey değil. Galatasaray ayakta durup yarışa devam ediyorsa bunda en büyük pay taraftarın. Maddi, manevi müthiş destek veriyorlar. Dilerim, bu sıkıntılar da zaman içinde biter. Fatih Terim daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalmaz.
Kocaman sistem hocası
Fenerbahçe’nin hocası defansif futbol gerekçesiyle adeta yerden yere vuruluyor. Sarı-lacivertlilerin futbolu eleştirilse de bugün Beşiktaş’ın 1 puan önünde, ikinci Galatasaray’ın 3, lider Başakşehir’in 5 puan gerisinde... Yani şampiyonluk yarışının içinde.
Takım iyi mücadele ediyor mu? Tabii ki ediyor. Türkiye’de en çok koşan takım Fenerbahçe. Şanssızlıklar yaşıyor mu? Yaşıyor... Toplar direkten dönüyor. Bilmeden de olsa hakemler hata yapıyor. Futbolcular bireysel hatalardan takımına 15 puan kaybettirmiş. Bu da bir gerçek.
Peki sarı-lacivertlilerin elinde çok mu ekstra bir kadro var? Veya yıldız dediğimiz oyuncuların sayısı fazla mı? Kesinlikle hayır. Ben Aykut Kocaman’a haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Bugün onun yerinde yabancı bir hoca olsaydı, belki de takım yarıştan kopmuştu. Biraz sabırlı olmak lazım. Yeni gençleri takıma kazandırıyor. Elif Elmas ve Oğuz Kağan gelecek sezonun yıldızları olacak. Kulübün tek ihtiyacı olan şey sabır, sabır...
