Hayatımda ilk defa böyle bir şeye şahit oldum. Taraftar, teknik direktörü göndermek için baskı yapar. Galatasaray’da ise tam tersi oldu. Fatih Terim’i getirmek için dayanılmaz baskı yaptılar.
Zaman geçti... Ankara’dan Engin Sindel, Belgin Önal, Yiğit Türkmen, Sakarya’dan Hasan Emir Onbaş, Bursa’dan Emre Özen, İstanbul’un çeşitli yerlerinden İbrahim Karadeniz, Yüksel Baş, Pınar Berber, Denizli’den Ayşen Yavaş ve milyonlarca kişi sosyal medyayı ayağa kaldırdılar. İnanın mesaj kutum kilitlendi. ‘Terim gelmezse kendimi köprüden aşağı atarım. Kulübün önünde kendime zarar veririm’ gibi bir sürü tehditler... Ben böyle bir şey görmedim.
Aynı taraftar storelara gidip ‘Kaç paramız varsa ürün alacağız’ diye yine ortalığı ayağa kaldırdı. Kombineleri bitirdiler ve stat 40 binin üstünde taraftar topluyor. Bunun tek bir sebebi var. Madem fedakârlık yapan taraftar, en azından futbol şubesi emin ellerde olsun, güvenilir insanlar olsun biz de her türlü fedakârlığı desteği vermeye devam edelim. Florya nereden nerelere geldi. Ve eminim daha iyi olacak. Ama bunun tek sebebi Fatih Terim’e olan güven.
Artık öyle bir noktaya geldi ki yöneticiler hiç kimseyi heyecanlandırmıyor. Çünkü çok hatalar yapıldı. Hâlâ da o hataların cezası çekiliyor.
'Ndiaye bağıra bağıra gitti!'
Hedef şampiyonluksa Ndiaye neden satıldı? Mali konularda çok büyük kriz yaşanıyorsa 12.5 milyon euroya böyle bir futbolcu almak ne kadar doğru? Sakın bana ‘16 milyon euroya sattık’ diye kimse bir şey söylemesin. Bu bir kumardı. Ama tuttu. Kâr etmek için alınmadığı kesin. İyi futbolcu olduğunu kabul ediyorum. Fatih Terim’in çaresiz olduğunu da biliyorum. Ağzını açamadı. Orta sahadaki en değerli oyuncusu bağıra bağıra gitti.
Çünkü para lazım. Kaynak yok. Yıllardır kulüp o kadar kötü idare edildi ki sonunda sıfırı tüketti. Florya, Riva gibi Ndiaye de satıldı. Alan olsa başka isimler de satılacaktı. Terim’in yükü ikiye katlandı. Herkes ‘şampiyonluk’ diyor. Ben de bunun kolay bir iş olmadığını söylüyorum. Problem çok büyük. Rakipler transfer yaparken, sen yapamıyorsun, bir de elindeki futbolcuyu satıyorsun. Kulüpte çöpe ayrılan oyuncuları parlatmaya uğraşıyorsun.
Dilerim hoca başarılı olur. Beni şampiyonluktan daha çok kulübün ve Florya’nın iyi idare edilmesi, emin ve dürüst ellerde olması ilgilendiriyor. Şu anda sorun yok. Tek üzüldüğüm şey, Galatasaray’a zarar veren insanların hâlâ ‘mayısta görüşürüz’ demeleri. Ben onların yerinde olsam insan içine çıkamam.
Yeni otoparktan haberiniz var mı?
Galatasaray taraftarı bilhassa araba ile Türk Telekom Stadı’na gelenler isyan ediyorlar. ‘Stadın otoparkına arabamızı koyamıyoruz. 1400 lira yıllık masraf bizim için büyük para’ diyorlar. Yolun karşısında İspark var. Oraya gitmek için büyük bir sıkıntı çekiliyor. Güvenlik sebebi ile köprü, maçtan 4 saat önce kapatılıyor. Arkalardan dolaşmak gerekiyor İspark’a girmek için. Bu kez de oradan çıkış büyük eziyet haline geliyor, saatler sürebiliyor.
Araştırdım... Stadın yanında Vadi İstanbul’da ücretsiz çok büyük bir otopark açılmış. Arabanı park ettikten sonra özel tren yapılmış. Stadın yanına kadar geliyorsun. Bu da ücretsiz. Hava güzelse biraz yokuş olmasına rağmen trene binmeden bile stada ulaşabilirsiniz. Çıkışta ise rahatlıkla yokuş aşağı eziyet çekmeden parka yürüyebilirsiniz. Bunu çok kişi bilmiyor. Ve hakikaten büyük sorun yaşıyor. Benden duyurması.
Celal Açar kalmalıydı
Başkan Mustafa Cengiz’in yönetiminden istifa eden Celal Açar, seçim zamanı yeni başkanın kazanmasında çok büyük payı olan bir insandı. Üzüldüm... Bana deseler ki Galatasaray için namuslu, dürüst on kişi say... Celal Açar’ı bu kişilerin içine koyarım.
Çevremdeki birçok kişi daha doğrusu, Dursun Özbek’e tepki gösterenlerden sayısı azımsanmayacak kadar fazla olan kongre üyeleri, Açar için yeni başkana oy verdi. Kendisini çok iyi tanırım. Yaşam tarzı hiçbir beklentisi olmadan Galatasaray ile özdeşleşmiş bir insan.
Bu istifalar yeni yönetim adına belki şimdi değil, ama ilerleyen günlerde sıkıntı yaratacak. Dursun Özbek’in de yanından ayrılanlar kendisine güç kaybettirmişti. Aynısı dilerim Başkan Cengiz için olmaz. Ama bazı sıkıntılar var. Ben başkanın yerinde olsam yönetimimden hiç kimseyi istifa ettirmezdim.
