İyi giden bir Galatasaray vardı. Herkes bu sezonun şampiyonunun sarı-kırmızılılar olacağını söyledi. Takım koşuyor, pres yapıyor, hele hele orta sahada rakiplerine nefes aldırmıyordu. Ne hikmetse anlayamadığım bir sebepten, Tudor üçlü defans ile oynamak istedi ve o günden beri Galatasaray, önce Fenerbahçe ile berabere kaldı, ardından Trabzonspor’a kaybetti.
Tudor’a sormak lazım, ‘İyi işleyen bir sisteme neden çomak sokuyorsun’ diye. Fernando, Manchester City’den geldi. Birçok dünya yıldızı ile beraber oynadı. Geldiği günden beri Galatasaray’ın belkemiği ve beyni olacağını gösterdi. İki haftadır o da adeta stoperde görev yapıyor. Oyun kuracağına rakipleri kovalıyor ve verimsiz olması için hocası elinden geleni yapıyor.
Gomis, ‘İlk defa taraftar benimle beraber, onlarla bütünleşiyorum. Taraftar beni seviyor, ben onlara layık olmak için her şeyi sahaya yansıtıyorum’ diyor. O Gomis, Trabzon maçında cezalandırılıyor ve oyundan alınıyor. Sanki ondan başka gol atacak adam varmış gibi... Gomis’e kanatlardan top gelmiyor, orta sahadan top gelmiyor. İki stoperle boğuşuyor. Buna rağmen Galatasaray’ın attığı gollerde ve gol paslarında hepsinin içinde o var.
Neden korkuyorum biliyor musunuz, bu kadar Galatasaray sevgisi ile yanıp tutuşan bir futbolcu haksızlığa uğradım diye küserse. Trabzon maçında Linnes hangi mevkiide oynadı? Sakın birisi çıkıp sol bek oynadı demesin. Sol açık oynadı. Peki arkaya atılan toplar ne oldu? Hepsi Galatasaray kalesinde tehlike yarattı. Aynı sözüm Mariano için de geçerli. Adam sağ açık gibi en uçta oynuyor, arkası bomboş...
Rakiplerin attığı her top tehlikeli oluyor. Bu sistemde Fernando, Mariano ve Linnes’e yazık oluyor. Galatasaray’ın gerçek anlamda kanat futbolcusu üç tane var; Rodrigues, Sinan ve Yasin... Rodrigues yedek kulübesinde. Trabzon maçında Rodrigues oyuna girdi ama Gomis çıktı. Böyle bir tezat yok. Sinan’ın suratına bile bakılmıyor. Evet, hatalar yaptı, taraftarı kızdırdı. Ama Sinan’ın kazanılması lazım.
Serdar Aziz ile Denayer’i aynı kefeye koymak bana göre ayıp. Denayer hava toplarında sıfır... Neden üçlü defans için Denayer ile başlanıyor anlayamıyorum. Fenerbahçe maçında büyük hata yaptı. Trabzon maçında da takımın en kötüsüydü. Tartışmasız Serdar oynamalı. Ayrıca Ahmet Çalık da var. Bu kadar kötü mü? Galatasaray ona 4 milyon euro bonservis verdi. Bu futbolcular kazanılmalı.
Fatih Terim gelmez
Galatasaray her puan kaybettiğinde, ‘Tudor gitsin, Terim gelsin’ haberleri çıkıyor. Yok böyle bir şey. Bunu söyleyenler ilk 5 haftada Tudor’u övenler. Fatih Terim’in kalbimizdeki yeri her zaman farklıdır. En çok da Terim’in Galatasaray’ın başına gelmesini ben isterim. Ama bu ortamda Terim gelir mi? Sezon başı olur, Tudor’a yetersizsin deyip, Terim getirilebilir. Ama şu anda iki maçta puan kaybetti diye Tudor gitsin... Böyle bir şey yok. Galatasaray bundan zarar görür. Tudor inadından vazgeçmeli. Galatasaray’ın kadrosu çok iyi futbolculardan kurulu. İnadı bırakacak, sezon başındaki sisteme dönecek ben yine sarı-kırmızılıların düzeleceğini düşünüyorum.
Galatasaray’da basketbol bitti
Büyük kulüpler için futboldan sonra gelen branş basketboldur. Unutmayın, Galatasaray’ın Erkek Basketbol Takımı Avrupa’da şampiyon oldu. Kadınlar ise Avrupa’nın en büyük kupasını kazandı. Salonlara 12-13 bin taraftar geliyordu. Şimdi ise seyirci maçlara gitmiyor. Onlara kızmıyorum, neden gitsinler? Ortada kötü bir takım var.
Evet basketbolda geniş bir bütçe ile iyi bir takım kurabiliyorsun. Bu kadar büyük bir kulüp iyi bir sponsor bulamıyor mu? Ergin Ataman gibi bir antrenör niye gönderildi, ‘Para almadan bile çalışırım’ demesine rağmen. Bunu ancak şöyle yapabilirsin; Ataman gittiğinde en iyisini getireceğim dersin. Bunu da yapmıyorsun. Üstelik 15 bin kişilik salon yapılmaya uğraşılıyor. Benim bildiğim önce iyi bir takım kurup sonra salon yaparsın.
Biz gençleşeceğiz diyebilirsin. Bu da yapılmıyor. Gidip Trabzonspor’dan gönderilen oyuncuyu alıyorsun. Yanlışın üstüne yanlış yapılıyor. Galatasaray’da basketbola bakan yönetici kusura bakmasın ama sınıfta kaldı.
