Siyaset Parayı betona gömdüler

Parayı betona gömdüler

28.05.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, dün seçim çalışmaları için geldiği İzmir’de Menderes, Ödemiş, Kemalpaşa, Bergama ve Aliağa ilçelerinde vatandaşlarla buluştu.

Parayı betona gömdüler

İnce, konuşmalarında özetle şunları kaydetti:

Haberin Devamı

ERDOĞAN’LA İNCE ARASINDAKİ FARK: Sayın Erdoğan demiş ki ‘Ben otomobil fabrikası yapacağım, Muharrem İnce istemiyor.’ Onu bir anlatayım. ‘O bisiklete binmeye devam etsin’ demiş. Erdoğan’la, Muharrem İnce arasındaki fark. O, otomobilin kaportasını yapmak istiyor, ben beynini yapmak istiyorum. O, 30 yıl önceki teknolojiyi takip ediyor, çünkü çağını bilmiyor, geri teknoloji istiyor, koltuğunu yapmaya talip, ben elektrikli otomobil yapmaya talibim. Çünkü matematik, fizik bilmiyor çünkü diploması yok. Erdoğan diyor ki ‘Tüketim, Kanal İstanbul’. Kazdıracak, oradan avanta gelecek, rant gelecek, mama gelecek. İnce diyor ki ‘Bacası tüten fabrika gelecek’. Erdoğan, ‘İsrail’den tohum alalım’ diyor, ben de ‘Yerli tohumlarımızı geliştireceğim’ diyorum. Bakın farklarımız bunlar.

Haberin Devamı

BACALARI TÜTEN FABRİKA: “Üretmek yerine betonu tercih ediyorlar. Çünkü orada rüşvet çok, hırsızlık çok. Ben sizlere üretim vaat ediyorum. Sizlere gelecek vaat ediyorum, sizlere bacaları tüten fabrikalara vaat ediyorum. Çocuklarınıza iş vaat ediyorum. Neymiş, ben otomobil fabrikası istemiyormuşum. Bir, otomobili yapan mı güçlüdür? İki. Motorunu yapan mı güçlüdür? Üç. Beynini yapan mı güçlüdür? Hangisi güçlüdür? Erdoğan diyor ki; ‘Kaportasını lastiklerini koltuğunu ben yapayım’. Ben diyorum ki ‘Beynini ben yapayım.’ Geri kalmış bilmiyor, matematik bilmiyor, fizik bilmiyor.”

Parayı betona gömdüler

CAMİ SENİN BABANIN MALI MI?: Zoruma giden bir şey var. Ak Parti’ye oy verenlere soruyorum; ‘Bunlar camiyi de yıkar’ diyor. Bakın burası siyaset meydanı. Cami konuşulmaz ama bir sorum olacak. Ak Partililer, siz bu üslubu beğeniyor musunuz? Erdoğan, cami senin babanın malı mı? Ayıp, utanır adam bu lafı söylemeye. Neredeyse ‘Gelmeyin kardeşim camimize’ diyecek. İnsan bu tür lafları söylemeye utanır. Bana bir daha ‘İşte bu CHP zihniyeti’ derse perişan edeceğim onu, meydanlarda söyleyeyim.

O FAKIBABA, MİLLET FAKİR BABA: Tarım Bakanı’nın adı, Fakıbaba; milletin adı, fakir baba. O saman ithal edecek; ben yerli ırkları geliştireceğim, köylüyü destekleyeceğim. O, ‘Domates satalım’ diyecek, ben diyeceğim ki ‘Tarıma dayalı sanayi kurmamız lazım yani marka üretmemiz lazım’. Domates değil ya salça ya da ketçap satacağız. Bizim Mercedes’imiz yok, BMW’miz yok. Marka üreteceğim.

Haberin Devamı

HER MAHALLEYE KREŞ: Mutfakta et mi kaynar, dert mi kaynar? Siz bilirsiniz. Ocakta aş mı pişer, taş mı pişer? Siz bilirsiniz. Kadınların iş gücü katılımı yüzde 32. Bunu yüzde 50 yapacağız. Yani 100 çalışandan 32’si kadın, bunu 50 yapacağız. Bunu nasıl yapacağız? Her mahalleye bir kreş açacağız. Ev kadınlarını çalışan statüsüne sokacağız.

SARAYPEREST CUMHURBAŞKANI: Cumhurbaşkanı’nın Ankara’da bir sarayı var, damatlara yan tarafta lojman. Ama hepsi orada yaşıyor. İstanbul’da da 5 saray var. 500 milyon dolar da onlara harcadı. Bir tane de 300 odalı yazlık saray yaptırıyor Marmaris’e. Ak Parti’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Senin vicdanına sesleniyorum. Ankara’da saray, İstanbul’da 5 saray, yetmedi Marmaris’te Turgut Özal zamanında 4 oda 1 salon vardı. O zaman yetmedi, 300 odalı saray yaptırıyor yani sarayperest bir cumhurbaşkanı.

Haberin Devamı

GÜNEY KORE OLURUZ: Yıl 1980; Türkiye’nin milli geliri 2 bin dolar, Güney Kore’nin de 2 bin dolar. Asya krizi oluyor, Kore iflas ediyor. Devlet 5 büyük şirketi çağırıyor. ‘Rekabet etmeyeceksiniz, dünyayla rekabet edeceksiniz’ diyor. 5 şirketin şimdiki ihracatı 250 milyar dolar. Şimdi milli gelir 30 bin dolar. Türkiye’de ise 7 bin dolara düştü. Bir de Venezuela var. 300 milyar varil petrol üretiyor ama devlette tek adam var. Petrolün gelirini halka aktarayım, halk üretmesin; diyor. Halk üretmemiş ve sonunda üretmeyen ekonomi çöküyor. Şu anda en büyük petrol üreticisi Venezuela, tuvalet kağıdı alamıyor. Aklımızı başımıza alırsak Güney Kore oluruz ama bedava yaşamaya çalışırsak tuvalet kâğıdı bulamayız. Karar sizin.

‘Senin bilmediğin köprü’

İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine yönelik eleştirilerine şu sözlerle cevap verdi:

“Erdoğan bugün bana demiş ki ‘Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısında çıktı, 4 kere kaybetti.’ 2 kere kaybettim, onu düzelt. Sen 1989 yılında Beyoğlu Belediye Başkanı seçilebildin mi? Beyoğlu’na belediye başkanı olamadın ama bak cumhurbaşkanı oldun. 1991’de milletvekili olabildin mi? Demek ki milletvekili de olamadın ama cumhurbaşkanı oldun. Abdullah Gül genel başkan olamadı ama başbakan oldu. Binali Yıldırım, İzmir’e Büyükşehir Belediye Başkanı olamadı ama başbakan oldu. Demek ki siyasette bunlar olabiliyor. Ben de genel başkan olamadım ama cumhurbaşkanı olacağım.

Haberin Devamı

‘15 yıldır birlikteyiz’

Bir de Sayın Genel Başkan bana ‘Muharrem buraya gel’ demiş. Yahu adam benden 15 yaş büyük, genel başkanımız, 15 yıldır birlikteyiz, ‘Gel’ demiş ne var bunda? Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığına aday olacak olan kardeşinin evinin bahçesine Genelkurmay Başkanı’nı helikopterle göndermez. Ben dedim ki ‘Birinci köprüyü Demirel yaptı, ikinciyi Özal yaptı, üçüncü köprüyü Erdoğan yaptı 4. köprüyü İnce gelir, yapar’ dedim. O da bana cevap vermiş ‘Köprü yapmak senin haddine mi düştü’ demiş. Demirden köprü yapmak kolay, basarsın parayı yaparsın. Ben gönül köprüsü kuruyorum senin bilmediğin şeyi yapıyorum.”

Programlarının ardından Menemen’e uğrayan İnce, burada halkı selamladı. İnce, daha sonra Çiğli ilçesine geçti. Burada Ahmet Taner Kışlalı Parkı’nın açılışını yaptıktan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iftarına katıldı.