Partideki hasar nasıl giderilir?

24 Haziran seçimlerinin ardından başlayan olağanüstü kurultay tartışmalarını gündeminden çıkaran CHP yönetimi, kritik önemdeki yerel seçimler için çalışmalarını hızlandırıyor. İlk hedef ise kurultay tartışmalarıyla “hasar” gören parti örgütün toparlanmasını sağlamak. Bu çerçevede, geçen ayki MYK değişikliğinde Parti Örgütünden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı koltuğuna getirilen Oğuz Kaan Salıcı, 81 il örgütünü kapsayacak bölge toplantılarını sürdürüyor. Toplantılarda; mevcut örgüt temsilcileri ile parti organlarında daha önce görev yapmış “deneyimli” isimlerin görüş ve önerileri alınıyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da, parti içi toplantılarda, belediye başkan adaylarının belirlenmesinde ana sorumluluğun parti örgütünde olacağını vurguluyor. CHP liderinin, olağanüstü kurultay isteyen ya da istemeyenler arasında bir ayırım yapılmasına karşı olduğu da biliniyor. Toparlanma politikasının temel amacı ise parti örgütünün yerel seçimlere “bütünlük” halinde hazırlanmasını sağlamak. Gelinen aşamada, olağanüstü kurultay isteyenlerin büyük bölümünün taleplerini yerel seçim sonrasına bırakması sayesinde parti içinde, “birlik” görüntüsü oluşmaya başlıyor. Neredeyse tüm partililer, parti içi uzlaşma sağlanmadan girilecek seçimlerin, yeni bir hayal kırıklığını beraberinde getireceğinde hemfikir. CHP’nin deneyimli siyasetçilerinin, 24 Haziran seçimleri, olağanüstü kurultay tartışmaları ve parti içi toparlanma sürecine ilişkin görüşleri şöyle:

‘Yerelde iktidar için herkes kolunu sıvamalı’

Ben yerel siyasetçiyim. 15 seneye yakındır bu görevimi sürdürüyorum. Yerel seçimler partimiz için son derece önemli. Benim de CHP’nin seçimlerden başarılı çıkmasından başka bir gayem, amacım yok. Bu çerçevede, genel merkezin adayları çeşitli kanallardan belirlemesinin, çeşitli kanallardan test etmesinin ve adayları bir an önce belirleyerek sahaya indirmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle, belediye başkanımızın olmadığı yerlerde adaylar ne kadar erken belirlenirse o kadar çabuk yol alınır diye düşünüyorum. Burada, partinin bütün dinamiklerinin, partiye gönül vermiş herkesin sahaya inerek yerel seçimlerde başarılı olmak için çaba göstermesi gerekiyor. Biz bu anlayıştayız ve bunu sürdürmeye devam edeceğiz. (Kurultay tartışmaları konusunda) Partili, genel başkana karşı olabilir ya da başkalarına karşı olabilir ama partinin başarılı olması için çalışıyorsa, partiye ihanet etmiyorsa o partili benim için muteberdir. Ama partinin kaybetmesi için çaba gösteriyorsa, partinin bu tür insanlarla yolunu ayırması gerekir. Yerelde iktidar için her partili elini kolunu sıvayıp sahaya inmelidir.

‘Genel Merkez tüm partilileri kucaklamalı’

Belediye başkan adaylarının belirlenmesi sürecinde örgütün görüşünün alınması ve taleplerinin karşılanması çok önemli. Yani aday adaylarının genel merkez koridorlarında kulis yapması hoş değil ve iyi sonuçlar vermez. Yerel adayların, yerelde belirlenmesi mantıklı olandır. Bunun da çeşitli yöntemleri vardır. Önseçim, aday yoklaması gibi yöntemlere ağırlık verilmesi gerekir. Bu yöntemle belirlenecek adaylar başarıyı getirir. (Olağanüstü kurultay tartışmaları konusunda) Seçimlerin ardından, olağanüstü kurultay talebi oldu. Bu nedenle parti içinde ciddi mesafeler oluştu. Artık imza veren ve vermeyen ayrımı yapılmamalı, bir bütün olarak seçime girilmesi sağlanmalı. Bu süreçte de tüm partililerden yararlanılmalı. CHP’nin beşeri sermayesi çok güçlü. O nedenle bütün birikimlerin devreye alınması çok önemli. Genel Merkez, tüm partilileri kucaklamalı. (Genel Başkan Yardımcısı Salıcı’nın bölge toplantıları konusunda) Önemli bir adımdır, devam etmesi gerekir. Toplantılarda alınacak görüşlerin, politika belirlerken dikkate alınması gerekir.

‘Tartışmalar dinmeli’

Seçimlerin ardından partilerde kurultay tartışmaları olur ama bunlar geride kalmıştır. Tüm CHP’lilerin üzerine düşen görev, seçimlere kilitlenmektir. Bu çerçevede, adayların hangi yöntemlerle belirleneceği önemlidir. Burada önemli olan partinin oyunun ötesinde, kendi gücüyle kazanacağı adayların saptanmasıdır. Ön seçim önemlidir ama yerleşime göre farklı yöntemler de değerlendirilebilir. Daha sonraki süreç ise çalışma dönemidir. (İttifak tartışmaları konusunda) Genel Merkez’in açıklamalarına göre ittifak söz konusu değil. Kaldı ki ittifak özelilikle yerelde, seçmende olur. Yerel seçimlerdeki ittifakla, genel seçimdeki ittifak aynı sonuçları vermez. Bu konuda Genel Merkez’in değerlendirmesini sağlıklı buluyorum. Suni ittifaklarla sonuç alınmaz. Özellikle, aday isminin ötesinde, onun değer yargıları ve yerel yönetim anlayışına da bakılmalıdır. Bu değer yargılarını taşıyan partili adayların ciddi manada oy alabileceği söz konusudur. Mesela Cumhurbaşkanı adayımız yüzde 30 oy aldı. Demek ki verilebiliyor. O yüzden doğru adaylarla yola çıkılması lazım.

‘Parti yokuş aşağı gidiyor’

Dokuzuncu seçimi de kaybettik. Böyle durumlarda seçimi kaybeden partilerin liderleri istifaya çağrılır. Çağdaş ülkelerde seçim yenilgisi alan muhalefet partilerinin liderleri istifa eder. Onun için yapılması gereken şey, genel başkanın hemen o gece, 24 Haziran gecesi istifa etmesi ve kurultaya gitmesiydi. İktidarın yarısı kadar oy almışsınız, bunun başarı gibi gösterilecek bir tarafı yok. Partinin yeni bir lider ve kadrolarla, söylemlerle yeni bir kimlik kazanması gerekiyordu. Bu yapılamadı. Bunun yapılamaması, 24 Haziran seçimlerinin yarattığı tahribatı daha da artırdı. Partiye gönül verenlerin geleceğe yönelik umutları azaldı. Şimdi, aynı lider ve kadrolarla, aynı yöntemlerle önümüzdeki seçimlerde farklı sonuçlar beklemek, ancak akılsızların söyleyeceği şeydir.. Sadece yönetim ve lider değişikliği yetmez. CHP’nin yepyeni bir proje ile ortaya çıkması lazım. Bir Türkiye projesi ortaya koyması lazım. ‘Önümüzde seçimler var konuşmayalım, referandum var konuşmayalım.’ Ne zaman konuşacağız? Parti yokuş aşağı gidiyor, bunu görmemiz lazım.

YARIN: YEREL SEÇİMDE BAŞARI NASIL GELİR?