Pazar Evleri ve havucu çok güzel

Evleri ve havucu çok güzel

21.05.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yolculuğum "Bu memleket adam olmaz" karamsarlığında geçti. Ankara'da düzeldim. Hele 200 yıllık evleri ve sıcacık insanlarıyla Beypazarı her türlü ruh yarasına deva. Burası ayrıca Türkiye'nin havuç deposu

Evleri ve havucu çok güzel

fturkmenoglu@milliyet.com.tr Evet, ben artık İstanbul'dan ve İstanbul'da yaşayanlardan hiç haz etmiyorum. Deniz boylarında, piknik alanlarında, sokaklarda gönüllü çalışacak bir gençler ordusu hayal ediyorum. TV'de zorunlu gösterilecek "Şehirde nasıl yaşanmalı?" programları da hiç fena olmaz... İzmit çıkışlarını geçince kendime geldim. Ankara'ya yaklaştım bile. Ankara başka. İstanbul'a yerleşip bozulmamış Ankaralı dostlarımı göreceğim. Ankara'ya has o iffetli duruşu, o yetinme ve haddini bilme halini koklayacağım. Yıllar içinde birikmiş olan şehirlilik duygusuna şahit olacağım. Yaşasın, işte otel, buyurun araba, karşımda Tunalı Hilmi Caddesi!Ankara'da bir akşam ve bir sabah geçirdim. Bu şehri hep çok sevmişim ben. Eski İstanbul yolunda, şehre 100 km. uzaklıktaki Beypazarı'na doğru yollandığımda, "Ankara'nın en güzel yanı İstanbul'a dönüştür" diyen dostlarıma hayıflandım. Eski hitleri çalan harika bir radyo istasyonu buldum. Karşımda Beypazarı belirdi bile...Merkeze girip arabadan kurtuldum. İlk nefeste, insana "Burada bir numara var" dedirten cinsten bir yer. Nasıl da bu zamana kadar görmemişim bu güzelliği?Önce 400 metre yüksekteki Hıdırlık Tepesi'ne çıkıp bütün ilçeyi tepeden seyrettim. Daha sonra müzeyi gezdim, fena değil. İkinci kattan manzara pek nefis, balkonda bir süre durdum. Tekrar sokaklara çıkıp çarşı-pazara attım kendimi.En meşhur sokağı olan Aleaddin Sokağı'nda turladım. Kadınlar çeşit çeşit ot satıyor. Soğan otu, karaçalı çayı, fesleğen... Bir de küçük pet şişelere doldurdukları havuç sularını... Beypazarı Türkiye'nin havuç deposuymuş meğer. Elimde havuç suyu, dolaştım. Evler koruma altında Çarşısı çok kendine has. Küçük dükkanlar, demirciler, gümüşçüler, bir de nedense hiçbir yerde rastlamadığım kadar çok yorgancı; eski zamanlara has bir huzurla yaşıyorlar. Hemen "hoşgeldiniz" deyip çay ikram ediyorlar. İddiasız, sakin, mutlu bir hava var. Hiç aklımda yokken gümüşçülere girip hediyeler aldım. Selimiye örnek alınarak yapılan Çinkolu Cami'yi gezdim. 200 yıllık geçmişi olan evlerine hayran kaldım.Beypazarı'nın eski ismi Logania. Germiyanoğulları zamanında fethedilmiş. Yerleşim eski; Hititler, Roma, Bizans, Selçuklular ve Osmanlılar'dan kalan kalıntılara rastlamak mümkün. Rivayet o ki, büyük bir pazarla bütün civar illerden gelen mallar burada görücüye çıkmış, yörenin adı bu yüzden olmuş Beypazarı. Huzurlu bir çarşı İlçeyi şöhret eden evlerinin yapımında Safranbolulu ustalar çalışmış. Zaten mimarideki benzerliği yakalamak pek zor değil. Şimdilik 400 civarında ev restore edilmiş, binlercesi de onarılıyor veya onarılmak üzere. Tabelalardan anladığım kadarıyla, sivil toplum örgütleri ve özel şirketler Beypazarı'na yardımlarını esirgemiyor. Sokaklar tertemiz, çoluk çocuk herkes sohbet etmeye can atıyor. Ne yazık ki geceyi Beypazarı'nda geçirmedim. Konak Münsür'de bol sarmısaklı tarhana çorbası içtim, her sokağına girip her tepeye çıktım ve arabayı perk ettiğim meydana doğru yollandım. Gözüme İpekyol Çayevi diye bir yer ilişti. Tahta sandalyeye iliştim, çaycı Mustafa abiyle YTL'nin ne kadar iyi olduğu konulu bir sohbete daldım. Bu sokak, bu çay, bu incelikli evler, bu insanlar, bu tarih... İstanbul'un siluetini aklıma bile getirmek istemiyorum. Ustalar Safranbolu'dan Eski İstanbul-Ankara yolu üzerinde, Ankara'ya 98 km. mesafede. Yol fena değil. Özel araçla gitmeyenler için Ankara'dan minibüsler işliyor. Gidiş-dönüş 7 YTL. Nasıl gidilir? Hıdırlık Tepesi iyi bir yürüyüş güzergahı. Bütün Beypazarı bir harita gibi karşınızda. Eski camilerin bazıları neredeyse 900 yıldır ayakta. Çok duru, çok temiz mimari örnekleri. Gümüşçülük çok gelişmiş. Takı ve gümüş ev eşyalarının yanı sıra telkari de yapılıyor. Müze fena değil. Civardaki piknik alanları da çok güzel. Karagöl Yaylası, Cevizlibağ, Zindancık, Dostlar; 3-5 km. mesafede. Havuç suyu ve havuç lokumu denenmeli. Bol baharatlı mumbar ve tereyağlı galeta nefis. Ne yapılır? Taş Mektep: İki kişilik oda, kahvaltı dahil 50 YTL. Tel: (0312) 763 15 18Hacıbostan Konağı: İki kişi 50, üç kişi 75 YTL. Kahvaltı dahil. Tel: (0312) 763 08 37Nuri Efendi Konağı: İki kişi 50, tek kişi 30 YTL. Kahvaltı dahil. Tel: (0312) 763 41 40Saluhan Pansiyon: Kahvaltı dahil iki kişi 50 YTL. Tel: (0312) 763 30 34Başak Pansiyon: Kişi başı 15 YTL. Kahvaltı yok. Tel: (0312) 763 26 46Selam Otel: Kişi başı kahvaltı dahil 30 YTL. Tel: (0312) 762 39 89 Nerede kalınır?